Kabak Tayyip Erdoğan'a patlayacak !

İşte Türkiye'nin bugün konuşacağı olayı açıklıyoruz. Okuyunca kanınız donacak!

<b>Kabak Tayyip Erdoğan'a patlayacak !</b>

BAŞBAKANI PROTESTO NASIL BİR OPERASYON ? Türkiye şimdi de Galatasaray'ın yeni stadı Arena'daki çirkin protestoyu tartışıyor. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanına hiç hak etmediği şekilde yapılan rencide edici tavır, yine bazı kesimlerin çabalarıyla toplumda bir kamplaşma malzemesi haline getirildi. Bırakın Başbakan'ı, hiçbir misafire yapılmayacak bir davranıştı. Şimdi bu protestonun organize bir iş olduğunu düşünenlerle spontane geliştiğini savunanlar karşı karşıya. Ve netice itibariyle mesele; “eleştirilmeye tahammülsüz bir Başbakan” portresi çizmeye kadar gelip dayandı. Başbakan bu eylemle tam da birilerinin kafasındaki “sivil diktatör” tanımlamasına uygun bir kişilik haline getirilmeye çalışılıyor. Başbakan için bu tanımlama aylardır kurgulanan bir oyun zaten. Ve şimdi bu kurgulama Arena'daki protesto üzerinden yürütülüyor. Başbakan; önceden hazırlanmış bir şablona oturtulmak isteniyor. Son aylardaki toplumsal tetiklemelerin tek bir amacı var; o da bu. Oysa stada girdiğinde çok farklı duygular içinde bir Recep Tayyip Erdoğan var ortada. Kendi tuttuğu takımın ezeli rakibi olan Galatasaray'ın, modern ve güzel bir stada kavuşması için büyük çaba sarf etmiş bir insan. Gayet doğal olarak bunun gururunu da yaşıyor. Ve bir teşekkür beklemek de sonuna kadar hakkı. Fakat o kendini bambaşka bir ortamda buldu. Tribünlerden yükselen ıslık sesleri ve yuhalamalarla stadın açılışı bambaşka bir mecraya sürüklendi. Şu anda kim Arena'yı konuşuyor Allah aşkına. Oranın ne kadar güzel bir stad olduğundan, kapasitesinden, açılışta gerçekleştirilen muhteşem ışık gösterisinden bahseden var mı ? Varsa yoksa protesto. Görüyorsunuz değil mi; böyle güzel bir iş hangi noktaya geldi, daha doğrusu getirildi. Burada bir organizasyon olduğu açık. Çünkü Başbakan o stada gayet neşeli girdi ama bir oyuna gelmiş olarak üzgün, kırgın ve kızgın ayrıldı. Bu organizasyon nasıl bir şeyse ve kimler tarafından planlandıysa ilk sonuçları bakımından amacına ulaştı. Fakat bu tür organizasyonlarla asıl ulaşılması düşünülen hedefe nedense bu tür işleri planlayanlar hiçbir zaman ulaşamıyor. Çünkü hep bel altı, kaçak güreşiyorlar. Fotoğrafa biraz tepeden bakarsak, bu iş neye benziyor biliyor musunuz ? Şiir okudu diye Başbakanı mahkum ettirmeye. Hiçbir art niyet olmadan tamamen duygusal bir atmosferde okunmuş bir şiirden yola çıkarak, konu nerelere getirilmişti. Başbakan rejimi devirmek ve Cumhuriyetin temel ilkelerini değiştirmeye kalkmakla, irticacılıkla suçlandı. Mahkum edildi de ne oldu ? Tayyip Erdoğan'ı şiir okudu diye mahkum ettiniz de ne oldu ? Cevap: Başbakan oldu. Bu millet; irtica, rejim, laiklik falan gibi kavramlarla kamufle edilmiş ayak oyunlarını hiçbir zaman yutmadı. Bugüne kadar bunları millete yutturmaya çalışanlar sadece kendilerini kandırdılar. Şimdi o dönemler geçti. Türkiye'deki gidişattan kendilerine göre memnun olmayanlar ve Ak Parti iktidarından ülkenin kurtulması gerektiğini düşünenlerin elinde, şimdi sadece sansasyon oluşturacak yalan ve iftira kaldı. Türkiye'yi; Cezayir, İran, Malezya yapamayanlar şimdi mahalle baskısı, dünya görüşü dayatması ve diktatörlük kozlarını oynuyor. Bu durum Haziran'daki genel seçimlere kadar da böyle devam edecek. İşte bu yüzden Arena işi bir organizasyondur. Bu organizasyon öncelikle Başbakan'ın hoşgörüsünü tartıştırmayı ve onun eleştirilmeye tahammülü olmayan bir diktatör olduğu görüşüne herkesi inandırmayı amaçlıyor. Öğrenci eylemleri, içki tartışması, ucube heykel polemiği ve son olarak statta ıslıklanmaya tepkinin tek bir amacı var; o da Ak Parti'nin yaşantısına uymayan kesimlere, hayat hakkı tanımayan bir yönetim olduğu tezini toplumda güçlü kılmak. Bakın Başbakanın yuhalanmasına ağızlarının ucuyla “yakışmamış” gibi yapanlar, nasıl da kalemlerini kınından çıkarıp, oklarını Tayyip Erdogan'a saplamaya başladılar. Başbakanın hoşgörüsüzlüğünü tartışıyorlar. Gülüp geçseymiş, aldırış etmeseymiş, o da ıslıklara alkışla karşılık verseymiş… Günü kurtarmak için; tıpkı şiire mahkumiyet gibi, birilerinin içini serinleten ve birkaç gün kazandıran bir organizasyon bu. Fakat asıl sonuç itibariyle millet nezdinde Tayyip Erdoğan'a karşı daha da artacak bir teveccühü oluşturacak. Çünkü Başbakan burada hiç hak etmediği bir davranışla karşılaştı. Ak Parti'yi devirmek isteyenler en kritik yerde çok büyük bir hata yapıyor. Başbakan'a bel altı vuruyorlar. Üstelik de yanlış yerde. Bu organizasyonu Galatasaray taraftarına mal etmek imkansız. Bundan rahatsız olan milyonlarca Galatasaray taraftarı olduğundan eminim. Bu bir toplum mühendisliği ve algı oluşturup yönetme projesi. Bazı kesimler son çırpınışlarını böyle kötü organizasyonlarla yapmaya devam ettikçe, Ak Parti seçimde yüzde 50'yi zorlanmadan görür benden söylemesi. Bu arada Ak Parti iktidarını devirmek isteyenlerin daha önce de tribün organizasyonu yaptıklarını biz ikinci Ergenekon iddianamesinden biliyoruz. Şükrü Saraçoğlu stadındaki; Fenerbahçe-Sevilla maçında tribün liderlerini organize eden derin yapı, stada “Mustafa Kemal'in Askerleriyiz” afişlerini astırmış. İddianamedeki ifadelerde “Fenerbahçe Stadına 1000 tane afiş gidecek” deniliyor. Dolayısıyla şimdi bu işin kendiliğinden gelişmiş spontane bir olay mı, yoksa planlı derin bir toplumsal operasyon mu olduğunu bir kez daha düşünmekte fayda var. ABDULLAH ABDULKADİROĞLU [email protected]
<< Önceki Haber Kabak Tayyip Erdoğan'a patlayacak ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER