İyi çocuk ile tanışmakla kalmamış...

Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınan Ünal İnanç'ın, Şemdinli Davası sanıklarından Astsubay Ali Kaya ile tanıştığı ortaya çıktı.

<b>İyi çocuk</b> ile tanışmakla kalmamış...

İnanç, Kaya ile tanışmakla da kalmamış. Olayın yaşandığı günlerde bir televizyon kanalına çıkarak "Astsubay Kaya böyle şeyler yapmaz" diyerek kefil bile olmuş. Şimdilerde "Türkiye Gaziler Vakfı Başkanı" olan İnanç, Doğu Perinçek'in 1980 öncesi "Aydınlık" dergisini besleyen kaynak olduğunu ifade etti. Hatırlanacağı gibi Aydınlık, 1980 öncesinde pek çok güvenlik görevlisi ve milliyetçi ismin adreslerini deşifre ederdi. Deşifre olan isimler ise sol terör örgütlerinin hedefi haline gelirdi. Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınan İnanç, internetteki sitesinde gözaltı süreci ve geçmişi hakkında ilginç bilgiler verdi. İnanç, sitesinde daha önce 'Vay canına ben de Ergenekoncuymuşum' başlığı ile yazdığı yazıda, ATO Başkanı Sinan Aygün'le, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'la ve 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'la defalarca konuştuğunu söylemişti. İnanç 6 Şubat 2009 tarihinde "Olur Böyle Vakalar" başlıklı yazısında ise Astsubay Ali Kaya'dan şöyle bahsediyor: "Bu Ergenekon davası dalgası çıkmadan önce Şemdinli olayı çıktı. İtham edilen sanıklardan Ali Kaya'yı yıllar önce görmüş beş on dakika konuşmuştum. Değişik bir astsubaydı. Dikkatimi çekmişti. Şemdinli olayından iki gün sonra Avrasya Televizyonunda yaptığım Aykırı programında "Ali Kaya, Mutkili Ali böyle bir şey yapmaz" demiştim." İnanç'ın bu yazısında Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında kullandığı ifadeler ise ilginç: "İster inanın ister inanmayın Yaşar Paşa Kuleli Harp Okulu, Genel Sekreterlik ve Kolordu Komutanlıklarında kanarya değil kartal görünümündeydi." İnanç, "Ergenekon Terör Örgütüne üye olmaktan gözaltına alındım." başlıklı yazısında ise emniyetteki sorgusunda Orhan Taşanlar, Soner Yalçın, Mehmet Canseven ve Saygı Öztürk gibi isimlerle yaptığı telefon görüşmelerin de sorulduğunu ileri sürdü. Gözaltında evinde bulunan Kürt isyanları ile ilgili hizmete özel ve çok gizli damgalı belgelerin kendisine sorulduğunu ifade eden İnanç, şöyle devam ediyor: "Başka bir soru Behçet Cantürk'ü tanır mısınız? Elbette tanırım. Bir anda bütün polisler kulaklarını dikiyorlar dikkatlerini üstüme yoğunlaştırıyorlar. Kendisiyle konuştun mu? Defalarca. Nerede? Kovuşturma başladığında Konur Sokakta Gölbaşında (orada eksik söylemiş olabilirim şu anda kafam daha iyi çalışıyor) Mamak Askeri Cezaevinde, Diyarbakır Askeri Cezaevinde onla beraber çekilmiş fotoğraflarım da var ve bomba patlıyor... Evimde bir dosyanın içinde Cantürk'ün Mit de alınan 46 sayfalık ifadesi var. Bir anda şaşırıyorum, fenalaşıyorum. 'Olamaz' diyorum 'onun ifadesi 196 sayfaydı gerisini ne yaptınız, gerisi ne oldu?' Bende 14 klasör Behçet Cantürk'le ilgili evrak var. Neyse bunu da atlatıyoruz... Efendim sizde emniyet istihbarat dairesinin çıkarttığı hizmete özel dergiler var, bunları nereden aldınız? Beyhan'dan başlayarak ne kadar istihbarat dairesi başkanınız varsa sorun, verdiniz mi vermediniz mi diye." Aynı yazıda İnanç, Türkiye kamuoyunun bölücü terör örgütü PKK adını ilk kez kendisinden öğrendiğini belirterek, Aydınlık dergisinde yaptığı çalışmaları şöyle anlatıyor: "O dönemde yayınlanan günlük Aydınlık gazetesi kontrgerilla, bilinmeyen sol, doğudaki on beş grup ve benzeri araştırmaları nasıl yayınlanmıştı. Bu grubun içinde Ünal İnanç'ın yeri ve bilgisi neydi? TRT'de dört saat program yapan Tuncay Güney'in 12 Eylül öncesi versiyonunu Hicabi Koçyiğit'i Türkiye kimden duymuştu? TNT kalıplarıyla yakalanan esrarengiz yüzbaşı M.A.Ç. Ataköy çöplüğünde bulunan bir kamyon TNT Ünal İnanç tarafından duyuruldu. Bunun gibi bir çok olay var." ZAMAN
<< Önceki Haber İyi çocuk ile tanışmakla kalmamış... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER