Adlı Tıp'ta Yermez'i görmem mümkün değil” diye yalanladı. Ancak 2 kurumun o tarihte tek
çatı altında olduğu ortaya çıktı. Sayın'ın avukatının 'Yermez 5
Aralık'ta
Adli Tıp'a sevkedilmedi' sözlerini ise resmi
belgeler yalanladı.
Ergenekon tutuklusu Ümit Sayın ve avukatının Üzeyir Garih'i öldürmek suçundan
hapis yatan Yener Yermez'in itiraflarına karşı
savunma yaparken gerçekleri saptırdıkları ortaya çıktı. Yermez'in
Galatasaray-Bercelona maçının oynandığı 5 Aralık 2001 tarihini vererek 'Ümit sayın
Adli Tıp'ta odama geldi, '
senaryo değişti, cinayeti üstelenceksin' dedi' iddiasına karşın Ümit Sayın 'Yermez'le Adli Tıp'ta karşılaşmam mümkün değil, o tarihte Adli Tıp Enstitüsü'nde görevliydim' şeklinde savunma yaptı. Avukatı ise Yermez'in o tarihte Adli Tıp'a sevkedilmediğini söyledi. Ancak Garih davasındaki Adli Tıp belgeleri Sayın ve avukatının gerçekleri saptırdığını ortaya koydu. Belgelere göre Yermez, 3 Aralık'tan 6 Aralık 2001 tarihine kadar Adli Tıp'ta muayene edildi. Sayın'ın söylediği gibi Adli Tıp ve Adli Tıp Enstitüsü'nün de o tarihte ayrı binalarda olmadığı anlaşıldı.
ENSTİTÜ VE ADLİ TIP 2001'DE AYNI BİNADA
Ergenekon davasının dünkü duruşmasında çapraz sorguya alınan Ümit Sayın'a hakim Hasan
Hüseyin Özese, Yener Yermez'i tanıyıp tanımadığını sordu. Savunmasındaki gibi Yermez'i tanımadığını söyleyen Sayın ise Yeni
Şafak'ın haberlerini kastederek 'Bazı sağcı gazetelerde
Adli Tıp Kurumu'nda görüştüğüm yazıldı. Ben Adli Tıp Enstitüsü'nde görevliyim. İkisi çok farklı kurumlardır. Yermez'in enstitüye getirilmesi imkansız. Dolayısıyla kendisi ile hiç karşılaşmadım" dedi.
Yeni Şafak'ın ulaştığı bilgilere göre Sayın'ın söylediği gibi Adli Tıp ve Adli Tıp Enstitüsü'nün ayrı binalarda olmadığı anlaşıldı. Garih cinayetinin 2001 yılında iki kurumun aynı çatı altında olduğu, binaların 2007'de ayrıldığı öğrenildi.
5 ARALIK'TA SEVK YOK
Ümit Sayın'ın avukatı Mehmet Nuri Aytekin ise Yener Yermez'in itiraflarının yalan olduğunu öne sürerek, Galatasaray-Barselona maçı olan 5 Aralık 2001 tarihinde müvekkili ile görüşmesinin imkansız olduğunu ileri sürdü. Yener Yermez'in 10 ya da 11
Eylül 2001'de tutuklandığını, bir tutuklunun 5 Aralık günü durduk yere Adli Tıp Kurumu'na getirilemeyeceğini dile getiren Aytekin, cezaeviyle ilgili yaptıkları incelemede böyle bir şeyin olmadığını öğrendiğini kaydetti.
KIŞLA'DAN ÇIKIŞ 3 ARALIK'TA
Garih davasının dosyalarında da yeralan iki belge ise Sayın ve avukatını yalanlıyor. İlk belgeye göre, 3 Aralık 2001 tarihinde Yener Yermez'in tutuklu bulunudğu
Hasdal Kışlası
Ceza ve Tutukevi Müdürlüğü,
Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı ve askeri savcılığa yazı yazarak Yener Yermez'in Adli Tıp'a sevkinin yapılacağını bildiriyor.
YERMEZ 3 GÜN ADLİ TIP'TA
İkinci belgeye göre de 3 Aralık'ta Adli Tıp'a sevkedilen Yener Yermez burada 3 gün boyunca psikiyatrik ve bedensel muayeneden geçirililiyor. 6 Aralık'ta muayenesi biten Yermez hakkında, Gözlem İhtisas Dairesi'nden 3 uzman ile, Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof.
Oğuz Polat'ın imzalarının yeraldığı 'Ceza ehliyeti yerinde' raporu veriliyor.
Senaryo değişti cinayeti üstlen
Yener Yermez, Yeni Şafak'ın Üzeyir Garih'in
aile dostu Doğan Kasadolu'nun iddialarına yer verdiği haberlerine cezaevinden gönderdiği mektupla
cevap vermişti. Yener Yermez mektubunda “1.5 milyon dolar
teklif ettiler. Can güvenliğim için cinayeti üstlendim” demişti. Yermez Ergenekon sanığı eski Adli Tıp
Uzmanı Ümit Sayın'ın ifadesini değiştirmemesi için kendisini yönlendirdiğini de ileri sürerek, "Ümit Sayın, birlikte bir süre otelde kaldığımız Meral'i bulup mahkemeye getirebileceğini söylemişti. İki gün sonra da telaşlı bir şekilde gelip 'Yener, gerekli kişilerle görüştüm. Ancak şu an itibarıyla ifadeni değiştirmeni istemiyorlar' dedi. O cinayetle ilgili çok şeyi biliyor" şeklinde konuşmuştu. Yermez Sayın'la ilk görüşmesi için Galatasaray Bercelona maçının oynandığı 5 Aralık 2001 tarihini vermişti.
YENİ ŞAFAK