Kapatılan DTP Parti Meclisi üyesi Esat Canan,
OHAL'in yeniden geri gelmesi için provokatörlerin işbaşında olduğuna dikkat çekerken, CHP'li
Sinan Yerlikaya böyle bir tablonun toplumsal barışı bozup
demokrasiyi rafa kaldıracağı görüşünü dile getirdi. DSP lideri
Masum Türker ise "Ülke böyle bir uygulamayı asla kaldıramaz.
Ekonomi çöker,
Türkiye yeni bir krize girer." uyarısında bulundu.
CİHAN'a konuşan politikacılar önemli uyarılarda bulundu. Eski
Hakkari Milletvekili Esat Canan,
ülkenin geleceği ve
Kürt sorunun çözümü için her şeye rağmen demokrasiden ödün verilmemesinin önemine işaret etti.
Şiddetin sona ermesi için özellikle
siyasetçilere büyük görevler düştüğünü hatırlatan Canan, "Muhalefet sürekli vatandaşları kışkırtıyor. Bölücülük korkusunu topluma yayıyor. Bu korku kamuoyuna yayılıyor ve o insanlar ayağa kaldırılıyor." dedi. Canan, geçmişte olduğu gibi bugün de provokatörlerin işbaşında olduğuna dikkat çekti. "Bazı karanlık çevrelerin harekete geçtiğini görüyoruz." diyen Canan, karanlık ellerin mutlaka işin içinde olduğunu, bunun için herkesin sağduyulu ve uyanık olması gerektiğini kaydetti. Canan, şiddet körüklenerek antidemokratik uygulamalara zemin hazırladığı uyarısında bulunurken, ülke sorunlarının demokrasi içinde çözülmesi gerektiğini ifade etti. Bölge insanının OHAL ve benzeri uygulamalardan çok çektiğini anlatan Canan, şunları söyledi:
"Biz yine bütün meselelerimizi siyaset ve demokratik çerçevede parlamento içinde yani bu sorunu çözecek şiddetin dışındaki siyasi iradelerdir. Ne olursa olsun bu meseleyi siyaset çözecektir. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Sadece bir partinin çözebileceği mesele değil bu."
TOPLUMSAL BARIŞ BOZULUR, DEMOKRASİ RAFA KALKAR
Eski
Tunceli Milletvekili
Sinan Yerlikaya ise son günlerde ortayla çıkan tablonun endişe verici oludğunu söyledi. "Toplumsal barış kayboluyor, 1980 öncesi tablo ile karşı karşıyayız sanki." diyen Yerlikaya, "Olaylar böyle devam ederse kitlesel olaylar yaşanmaya başlar. Geçmişte yaşananlar hala taze. İktidarın da muhalefetin de sağduyu ile devam etmesi lazım." şeklinde konuştu.
Yaşanan olaylarla ülkenin yeni bir OHAL ortamına çekilmek istendiğini ileri süren Yerlikaya, artık OHAL'i telaffuz etmenin bile çok tehlikeli olduğunu söyledi. Geçmişte uygulanan Sıkıyönetim ve OHAL'in çözüm yerine sorunları içinden çıkılmaz bir duruma götürdüğüne dikkat çeken Yerlikaya, "Türkiye'de geçmişte Sıkıyönetim ve OHAL uygulandı. Ardından çok canlar yakıldı. Demek ki bunlar çare olmadı, çare değil. Olayların sağduyu ve demokratik kanallarla çözülmesi lazımdır.
Allah korusun yeni bir OHAL toplumsal barışı da bozar Türkiye'nin demokrasisini de ortadan kaldırır. Geçmişte, böyle bir ortamda ortaya çıkan çeteler, faili meçhulleri hep beraber gördük. Bir sürü insan öldü. Hiç bilmediğimiz insanlar 'Ali kıran beş kesen' oldular. Kesinlikle bu konuda ona yanaşmamak lazım." diye konutu.
ÜLKE BÖYLE BİR TABLOYU KALDIRAMAZ…
DSP lideri
Masum Türker de şiddet olayları ile OHAL'e zemin hazırlanmak istendiği görüşünü dile getirdi. Türker şunları söyledi: "Olaylara baktığımızda sanki OHAL'e zemin hazırlanıyor. OHAL'in geri gelmesi demek ülkenin oligarşik ve dikta yapısına doğru gitmesi demektir. Ülke böyle bir şeyi asla kaldıramaz. Bir kere ekonomi artık tek başına işleyen bir yapı değil. Türkiye yeni bir krize girer. Bölge halkı
baskı altına alınır. Bu ortamda güvenlik güçleri yerine bireyler kendilerini korumaya kalkar ki iç çatışmalar neden olur. Bu seferki OHAL geçmiştekine de hiç benzemez. Meseleler, demokratik çerçevede çözülmeli. İktidar ve muhalefete düşen bir
masa etrafında toplanıp ulusal bir uzlaşı politikası ortaya koymaktır." (CİHAN)