Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri'nin,
EPDK'nın faaliyetleri ile ilgili hazırladığı
rapor, Maliye ile
Enerji Bakanlığı'nı karşı karşıya getirdi. Devlet Denetleme
Kurulu'nun talebi üzerine, EPDK'nın işlemlerini mercek altına alan Maliye, kurum içinde birçok usulsüz ve hatalı
uygulama tespit etti. Maliye'nin tespit ettiği usulsüzlüklerin en ilginci ise EPDK'da görev yapan 7 üst düzey
personelin, aynı zamanda "şirket sahibi" olması oldu.
RAPOR NİYE HAZIRLANDI?
Üst kurulların hesaplarını incelemeyen kontrolörlerin EPDK ile hazırladığı rapor, Ankara'da kurumlar arasında adeta savaşa neden oldu. Raporda, EPDK'nın işlemleri ile ilgili ağır eleştirilere ve tespitlere yer verilmesi EPDK'da büyük rahatsızlığa neden oldu.
KARARLARA GÖLGE DÜŞTÜ
Maliye'nin EPDK raporunda yer alan bazı çarpıcı iddialar şöyle: Rapora göre, dosyaların incelenmesi sırasında, kurumda petrol uzmanı olarak görev yapan T. A. B. adlı personelin akaryakıt bayiliği lisansının olduğu belirlendi. Bunun üzerine, tüm personelin şirket bilgileri, Maliye'nin
kayıtlarında çapraz sorgulamaya tabi tutuldu. Yapılan sorgulamada, kurumda görevli 7 personelin, değişik alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde ortak olduğu tespit edildi.
Raporda, kurul üyesi M.Y'nin, kurul üyeliğine atanmadan önce Türkiye'nin önde gelen bir akaryakıt şirketinde bordrolu
avukat olarak çalıştığı da belirtilerek, bu durumun kurulun söz konusu akaryakıt şirketine ilişkin aldığı kararlara gölge düşürdüğü öne sürüldü. Raporda ayrıca, M.Y'nin üye olmadan önce bazı avukatlarla birlikte açtığı hukuk bürosunun halen Y'nin bordrolu olarak çalıştığı akaryakıt şirketine adına çalıştığına dikkat çekilerek, hukuk bürosunun EPDK aleyhine davalara girdiği de belirtildi.
741 milyonluk ceza kaldırılmış
Maliye'nin raporunda, EPDK'nın akaryakıt şirketleri ile ilgili kararına da ağır eleştiriler getirildi. Raporda, bir akaryakıt şirketi hakkında kesilen 741 milyon liralık para cezasının, hukuk müşavirliğinden şifahi olarak alınan görüş doğrultusunda kaldırıldığı belirtildi. Raporda, aynı konuda ise
küçük akaryakıt şirketlerine ceza kesildiği hatırlatılarak bu işleme ilişkin
soruşturma açılması gerektiği vurgulandı.
Gaz zammında karar haftası
Sibirya soğukları ile birlikte gündeme gelen doğalgazda zam kararı bu hafta verilecek. Ocak ayı başında zam yapmayan BOTAŞ,
İran'dan gelen 700 milyon dolarlık alınmayan gazın bedeli ve Maliye'nin
vergi borçlarının ödenmesine ilişkin talepleri nedeniyle gaz bedellerine zam yapmayı planlıyor. Zam oranının ise tüketiminin olumsuz etkilenmemesi için yüzde 5 ile 10 arasında olması öngörülüyor. BOTAŞ, tüketimi arttırmak için,
ocak ayında zam yapmama kararı almıştı. Ancak,
Rusya, İran ve
Azerbaycan'ın ilk zamlı
faturaları, şubat ayında gelecek. Böylece, şubat ayında BOTAŞ, gaz tedarikçisi ülkelere daha fazla gaz bedeli ödeyecek. BOTAŞ da, bu ülkelerin gaz fiyatlarına yapacağı zammı, şubat ayı başından itibaren tüketicilere yansıtmayı planlıyor. Zammın ise yine aynı oranda olacağı tahmin ediliyor. Zam oranı konusunda son karar
Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından verilecek. Bu nedenle zam oranının yüzde 5'ler düzeyine de çekilebileceği belirtildi.
Zam nedeni alınmayan gaza ödenecek fatura
BOTAŞ Genel Müdürlüğü, 2009 yılında 5 milyar liralık kâr elde etti. Ancak, bunun büyük kısmıyla alınmayan gazın bedeli ödeyecek. Bu çerçevede ilk alınmayan gazın faturası İran'dan geldi. İran, alınmayan gaz için BOTAŞ'tan 700 milyon dolar istedi.
BP, BOTAŞ'tan 120 kişiyi işten atmasını istedi
Türkiye'nin enerji üssü haline gelmesini sağlayan
Enerji Bakanlığı,
İngiliz petrol devi BP'den gelen ilginç bir talebin şokunu yaşıyor. BP'nin büyük ortağı olduğu ve BTC
Petrol Boru Hattı'nın sahibi konumundaki BTC Co., BOTAŞ'ın BTC'nin işletilmesinde çalışan 500 personelinin sayısını yüksek bularak, 120 kişinin işten atılmasını talep etti. Bu talep doğrudan Enerji Bakanı
Taner Yıldız'a yapıldı. Enerji Bakanı Yıldız'ın ise talebe sıcak bakmadığı öğrenildi. BOTAŞ ise BTC Petrol Boru Hattı'nın geçtiği Azerbaycan ve Gürcistan'daki personel sayısını tek tek çıkardı. Araştırmada, her iki ülkede de hattın işletilmesi için Türkiye'den çok fazla personel istihdam edildiği belirlendi. Şimdi BOTAŞ, BTC Co.'dan gelen talebin altında yatan nedenleri araştırıyor.
Ankara'da IMF kırılması
Adeta şehir efsanesine dönen IMF ile yapılacak olan iki yıllık
stand-by anlaşması, hükümet içinde ve ekonomi yönetiminde ciddi bir kırılmaya neden oldu. IMF ile yürütülen görüşmelerin uzaması, küresel krizin geride kalması nedeniyle hükümet içinde, IMF ile "anlaşma yapılmaması daha doğru olur" diyen bakanların sayısının artmasına neden oldu.
Ekonomi kulislerinde dolaşan bilgilere göre, AK Parti'nin ekonomi kurmayları ve bazı ekonomi bakanları IMF ile anlaşmaya sıcak bakmıyor. Yine,
Hazine ve
Merkez Bankası dışındaki ekonomi bürokratları da, IMF ile bu dönemde yapılacak anlaşmanın ekonomiye çok fazla katkısının olmayacağını düşünüyor. Ancak hem bakanlar hem de AK Parti'nin ekonomi kurmayları, IMF görüşmelerini zarar vermemek için, anlaşmaya ilişkin görüşmelerini sadece kapalı kapılar ardından ifade ediyorlar. Kulislerde,
Başbakan Tayip Erdoğan'ın da IMF ile görüşmelerin uzamasından rahatsız olduğu ve görüşmeleri yürüten
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a "Ali, bu işi fazla uzatmayın" diye uyardığı konuşuluyor.
Kart listesi bankaları yaktı
Bankacılık sektöründe "
kara liste hırsızlığı" başladı. Olay,
BDDK'ya gelen şikayetler üzerine ortaya çıktı. Ayrıntılar şöyle: Bankaların müşterilerine ait bilgiler,
Merkez Bankası ve Kredi Kayıt Bürosu'nda tutuluyor. Bankalar
kredi başvurularında bu listelerden tüketiciler hakkında bilgi topluyor. Son dönemde bankaların bu listeleri, müşteri çalmak için kullandıkları ortaya çıktı. Bazı bankaların, rakiplerin müşterilerini bu listelerden tespit edip, cazip tekliflerle bankalarına çektikleri belirlendi.
Listeden müşteri çalma işlemi o kadar yaygınlaşmış ki, bazı bankalar özel birim bile kurmuşlar. Şimdi BDDK ve bankalar, müşteri çalma işlemini sona erdirmenin yolarını arıyor. BDDK ise bu tip uygulamaların gizli
faiz yarışını körüklemesinden endişe ediyor.
HÜSEYİN ÖZAY-STAR