Dünya tarihinin en önemli savaşlarından olan
Çanakkale Savaşı'nda düşmana geçit vermeyen Mehmetçiklerin yakınları, bu destanın gururunu herkesten daha fazla yaşıyor.
Bigalı köyünde yaşayan 80 yaşındaki Hüseyin Kurtdere, AA muhabirine, Çanakkale Savaşı'na katılan
babası Mehmet Kurtdere'nin savaşın ardından anılarını kendisine anlattığını söyledi.
Babasının, İngilizlerin yarımadaya ilk çıkarma yaptığında çok kalabalık olduğunu söylediğini bildiren Kurtdere, şöyle konuştu:
''Düşman o kadar kalabalıkmış ki silahı doldur boşalt, mermi hiç boşa gitmezmiş. Ne istersen at hiç boşa gitmez, o kadar kalabalık çıkarma yapmışlar.
Babam, İngilizlerin çıkışında heyecanla ve ağlayarak ateş edermiş. İşte bu sırada da karnından iki yerden vurulmuş. İki
parmak arayla kurşun bir yerden girmiş, diğer yerden çıkmış. Babam vatan için o kadar can siperane savaşıyormuş ki vurulduğunda can acısı bile duymuyor. Ayakkabısının içine su dolduğunu sanarak çıkarıyor bir de bakıyor ki ayakkabısının içine kan
dolmuş. O zaman vurulduğunu anlıyor. Yaralandıktan sonra geri hizmette savaşa devam etmiş. Bu arada da izinli olduğunda ise Kocadere köyünde babasına
yardım da edermiş. Sonra tekrar gidermiş savaşa.''
1938 yılında
vefat eden babasının anılarını anlatırken duygulanan ve gözyaşlarına hakim olamayan Kurtdere, ''Babamın anılarını anlatırken duygulanıyorum. Bu bambaşka bir duydu. Keşke daha fazlasını bilseydim, babamın her şeyini öğrenseydim. Daha fazla bir şey bilmediğim için anlatamıyorum ve üzgünüm bunun için. Babamın savaştığı yerlere gittiğimde de çok duygulanıyorum'' şeklinde konuştu.
''Kayınvalidem,
Atatürk'e Kur'an okurmuş''
Bigalı köyünde yaşayan 72 yaşındaki Bergüzar Aktepe de, Atatürk'ün 14-25
Nisan 1915 tarihlerinde,
yarbay rütbesiyle tümen komutanı olarak Bigalı köyüne geldiğini ifade etti.
O dönem kayınvalidesi Hatice Aktepe'nin Atatürk'ün yanına gittiğini ve ona arkadaşlarıyla Kur'an-ı Kerim okuduğunu ifade eden Aktepe, Atatürk'ün kayınvalidesi Aktepe'nin sesini çok beğendiğini söyledi.
KURAN OKUTUYORUM, BEĞENDİM
Kayınvalidesinin anılarını kendilerini anlattığını vurgulayan Aktepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Birgün, Atatürk kayınvalideme, adını sormuş o da 'Hatice' demiş. 'Babanın ismi ne?' demiş, kayınvalidem babasının adının Molla Mustafa olduğunu söylemiş. Atatürk, akşama çağırmış kayınvalidemin babasını. Molla Mustafa, Atatürk'e, 'beni niye çağırdın komutanım demiş'. O da, 'Senin Hatice adında kızın var mı?' demiş. O da 'var' demiş. Bunun üzerine Atatürk, 'Ben bir haftadır ona Kur'an okutuyorum, çok beğendim. Burada kalırsa bu çocuk ziyan olur. Kızı bana evlatlık ver, onu alıp götüreyim. Ziyan olmasın' demiş. O da 'veririm ama benim bir oğlum var, askere gidecek onu askerden kurtarırsan veririm' demiş. O zaman da Atatürk, 'dur orada baba sen. Senin oğlun gitsin askerliğini yapsın, kızın da sen de kalsın' demiş. Askerlikten oğlumu kurtar dediği için almamış kayınvalidemi.''
Aktepe, kayınvalidesinin Atatürk'ün gözlerinin çok güzel olduğunu da anlatığını sözlerine ekledi.