Baş
bakan Yardımcısı Beşir
Atalay,
Irak sınırındaki olay sonrası
Uludere ziyaretine ilişkin, ''Biz oraya
CHP'nin Genel Başkanı gibi BDP'lilerle el ele şov yapmaya filan gitmedik. Biz oraya, derin bir acıyla ve bir devlet sorumluluğu içerisinde hem taziyelerimizi bildirmek, hem de bu olayı daha iyi anlamak, hem de sorunları çözmek için gittik'' dedi.
Atalay,
Milli Savunma Bakanı
İsmet Yılmaz ile birlikte
Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner'i ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Irak sınırındaki olayda Uludere'de yaşayan 35 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, ''Bu hepimizin derin üzüntüsü'' dedi.
Bu duygularını Uludere ziyareti sırasında olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine de aktardığını ifade eden Atalay,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Necdet Özel'in de en az acılı aileler kadar üzüntü duyduklarını kendilerine söylediğini bildirerek, şöyle devam etti:
''Bunlar bizim insanımız, bunlar ortak acımız.
Türkiye'nin acısıdır. Bunda hiçbir tereddütünüz olmasın. Bu derin üzüntümüzü hepimiz ifade ettik. Bununla ilgili
Genelkurmay Başkanlığı dürüst ve şeffaf bir yol izledi. İlk günden itibaren açıklamasını yaptı. Şu şu sebeplerle öyle bir olay olmuştur. Bunların siviller olduğunu açıkladı. Bu vatandaşlarımız için taziye dileklerini açıkladı. Aynı zamanda da hemen inceleme başlattı. Bu güzel bir şey. Bunlar Türkiye'de yeni oluyor. Geçmişteki bir sürü bu tür olayları ve o karanlık dönemleri düşünecek olursak, bugün bir şeffaflık var. Herkes, buna riayet ediyor. Biz de hükümet olarak daha ilk gün olayla ilgili geniş bilgi aldık. Başbakanımız, Genelkurmay Başkanlığından bilgi aldı. Oradaki değerlendirmelerden sonra da parti sözcümüz uzun açıklama yaptı. Hem orada taziye bildirdi, hem de üzüntümüzü dile getirdi, hem de olayla ilgili ciddi tahkikat yapılacağını ifade etti.''
-Bakanların Uludere ziyareti-
Cumartesi günü
Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker ve
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, grup başkanvekili ve milletvekilleriyle birlikte Uludere'ye bağlı Gülyazı köyüne gittiklerini anlatan Atalay, cenazelerin ilçeye bağlı üç köye ait olduğunu ifade etti.
Olayda hayatını kaybedenlerden 25'inin aynı aileye mensup olduğunu kaydeden Atalay, ziyaretleri sırasında tüm cenaze sahipleri ile söz konusu aileye ait bir evin odasında biraraya geldiklerini vurgulayarak, ''Orada onlarla görüşüp taziyemizi bildirdik. Bu konuda yapılacak şeyleri açıklamış olduk. Esasen o gün helikopterler zor indi, karlı ve fırtınalı bir gündü. Orada bir taziye çadırından söz edildi. Oraya da gidecektik ama gitmeden ulaştığımız saatlerde kaymakamla ilgili o müessif olay meydana geldiği için zaten taziye çadırı boşalmış, cenaze sahipleri de bu olayı
protesto için çadırı terk etmişler ve dediğim bu odaya gelmişlerdi. Dolayısıyla valimiz ve oradaki arkadaşlar, (vatandaşlarımız evdeler, oraya gidelim) dediler, bunun üzerine oraya gittik'' diyerek, ziyaret sırasında Başbakan Erdoğan'ın da telefonla taziyelerini ilettiğini anlattı.
-''BDP'lilerle el ele şov yapmaya gitmedik''-
Uludere'deki olaya ilişkin
Meclis'te bilgilendirme toplantısı yapıldığını, her önemli olayda olduğu gibi TBMM'yi bilgilendirmek istediklerini bildiren Atalay, Meclis kürsüsünde vakti iyi değerlendirmek için grup toplantılarındaki tartışmalara girmek istemediğini belirtti.
Olaya ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gazetelere yansıyan bazı ifadelerini hatırlatan Atalay, şöyle devam etti:
''CHP Genel Başkanı, (tiyatro çadırı) gibi ifadeler kullanıyor. Yani (bakanlar tiyatro çadırına gitmişler, sadece bir köy korucusunun evini ziyaret etmişler) şeklinde
grup toplantısında bu tür ifadeler kullandı. Bizim Uludere ve köy ziyaretimiz anlattığım çerçevede olmuştur. Uludereliler, o üzüntüleri ve acıları içinde, kaymakama yapılan muameleden üzüntülerini bize ifade etmişlerdir. Onlar bize (Biz özür diliyoruz, kaymakama bunu biz yapmadık, bunu dışardan gelen başkaları yaptı) demişlerdir. Olay tamamen böyledir. Köylüler bundan çok üzüldüler.
Şimdi biz oraya CHP'nin Genel Başkanı gibi BDP'lilerle el ele şov yapmaya filan gitmedik. Biz oraya, derin bir acıyla ve bir devlet sorumluluğu içerisinde hem taziyelerimizi bildirmek, hem de bu olayı daha iyi anlamak, hem de sorunları çözmek için gittik. Oraya, onların yaptığı gibi milleti
tahrik için filan gitmedik.''
-''Genel başkan olmakla lider olunmuyor''-
Bu tür açıklamaların bir genel başkana yakışmadığını ifade eden
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu şekilde gidip, sonra da gelip böyle seviyesizce ve yalan ifadeler bir genel başkana hiç yakışmıyor. Ama bu O'nun tabiatı. Burada (genel başkan) diyorum. (Ana muhalefet partisi lideri) demiyorum. Çünkü o lider olamadı. Genel başkan olmakla lider olunmuyor. Liderlik ciddi bir iştir. Böyle yalanlarla,
iftiralarla liderlik olmaz. Böyl
e devlet adamı da olunmaz. Lider olmak için yalan, iftira, uydurma bilgilerle öyle grup toplantısı yapmayacaksın. Lider olmak için vizyonun olacak. Türkiye vizyonu, devlet ciddiyeti olacak. En
küçük olayları
siyaset için hemen istismara kalkmayacaksın. Ülkemizin yaşadığı bu olayı araştıracağız, burada hiç bir şey kapalı kalmayacak, bu aydınlanacak, burada bir yanlışlık var, burada
terörist zannıyla
kaçakçılık yapan vatandaşlar sınır ötesinde bombalanmış. Bu olayı hepimiz anlamaya çalışıyoruz. Bunları anlamaya çalışacaksın. Bunları düşüneceğine gidip orada
ucuz şov yapıp, sonra oraya giden üç tane bakan ve devletin bütün mekanizmaları bu olayları (anlayayım, çözeyim, vatandaşlarla görüşeyim, yatıştırayım) düşüncesi içinde oraya gidenlere de (tiyatro çadırı) nitelemesi yapmak bir genel başkana, bırakın bir genel başkanı sorumlu hiçbir insana yakışmaz. Bu büyük bir yalancılıktır, büyük bir sorumsuzluktur, büyük bir edepsizliktir.''
-Kırıkkale'deki
patlama-
Kırıkkale'nin Yahşihan ilçesindeki Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi'nde meydana gelen patlamaya ilişkin olarak da, fabrikada daha önce de benzer olayların yaşandığını ve bazı tedbirler alındığını, buna rağmen bu üzücü olayın meydana geldiğini dile getirdi.
Daha önceki olay sonrası binanın yapısının yenilendiğini ve bölümlere ayrıldığını hatırlatan Atalay, ''Ama maalesef yine orada bir patlama meydana geldi. Bu olayda 4 çalışanımız hayatını kaybetti. Bunlardan birinin bugün cenazesini kılıp uğurlayacağız. Diğer 3'üyle ilgili de
Ankara GATA'da kimlik tespiti için çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalardan sonra Kırıkkale'ye getirilerek definleri yapılacaktır'' dedi.
Atalay, gazetecilerin patlamanın nedeni konusundaki soruları üzerine ''O boyutu
teknik konu, burası askeri bir alan. Bu tür olaylarda ilgili kurumun yürüttüğü idari
soruşturma vardır. Hem de bütün yaralanmalı ve ölümlü olaylarda zaten
Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlatır. Tabi şu anda o işlemler yürüyor. Bizim de, bu soruşturma ve araştırmaları kurumlarca tespit edilmeden, açıklamadan doğrusu bir şey söylememiz yanlış olur. Onu beklemek gerekir'' diye konuştu.
Gazetecilerin patlamada ölenlerin şehit sayılıp sayılmayacağına ilişkin soruları üzerine de Başbakan Yardımcısı Atalay, şöyle devam etti:
''Bunlar çalışan insanlar, zaten sosyal güvenlik şemsiyesi altındalar. İlgili makamların, Silahlı Kuvvetler'in bunları şehit mertebesinde kabul etmesi ve o şekilde uğurlama töreni organize edilmesi, diğer işlemler bizi memnun etmiştir. Bu çok isabetli, bunlar neticede Silahlı Kuvvetler'in çalışanları. Riskli bir yerde çalışıyorlar ve bir iş kazasıyla hayatlarını kaybediyorlar. Bunun gereği neyse, şehitlerimizle ilgili, onların bizlere emanetleriyle ilgili, yakınlarıyla ilgili, geriye kalanlarla ilgili bütün o işlemler de ona göre yapılır.''
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Irak sınırındaki olay sonrası Uludere ziyaretine ilişkin, ''Biz oraya CHP'nin Genel Başkanı gibi BDP'lilerle el ele şov yapmaya filan gitmedik. Biz oraya, derin bir acıyla ve bir devlet sorumluluğu içerisinde hem taziyelerimizi bildirmek, hem de bu olayı daha iyi anlamak, hem de sorunları çözmek için gittik'' dedi.
Atalay, Milli
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile birlikte Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner'i ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Irak sınırındaki olayda Uludere'de yaşayan 35 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, ''Bu hepimizin derin üzüntüsü'' dedi.
Bu duygularını Uludere ziyareti sırasında olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine de aktardığını ifade eden Atalay, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in de en az acılı aileler kadar üzüntü duyduklarını kendilerine söylediğini bildirerek, şöyle devam etti:
''Bunlar bizim insanımız, bunlar ortak acımız. Türkiye'nin acısıdır. Bunda hiçbir tereddütünüz olmasın. Bu derin üzüntümüzü hepimiz ifade ettik. Bununla ilgili Genelkurmay Başkanlığı dürüst ve şeffaf bir yol izledi. İlk günden itibaren açıklamasını yaptı. Şu şu sebeplerle öyle bir olay olmuştur. Bunların siviller olduğunu açıkladı. Bu vatandaşlarımız için taziye dileklerini açıkladı. Aynı zamanda da hemen inceleme başlattı. Bu güzel bir şey. Bunlar Türkiye'de yeni oluyor. Geçmişteki bir sürü bu tür olayları ve o karanlık dönemleri düşünecek olursak, bugün bir şeffaflık var. Herkes, buna riayet ediyor. Biz de hükümet olarak daha ilk gün olayla ilgili geniş bilgi aldık. Başbakanımız, Genelkurmay Başkanlığından bilgi aldı. Oradaki değerlendirmelerden sonra da parti sözcümüz uzun açıklama yaptı. Hem orada taziye bildirdi, hem de üzüntümüzü dile getirdi, hem de olayla ilgili ciddi tahkikat yapılacağını ifade etti.''
-Bakanların Uludere ziyareti-
Cumartesi günü
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker ve Devlet Bakanı
Cevdet Yılmaz, grup başkanvekili ve milletvekilleriyle birlikte Uludere'ye bağlı Gülyazı köyüne gittiklerini anlatan Atalay, cenazelerin ilçeye bağlı üç köye ait olduğunu ifade etti.
Olayda hayatını kaybedenlerden 25'inin aynı aileye mensup olduğunu kaydeden Atalay, ziyaretleri sırasında tüm cenaze sahipleri ile söz konusu aileye ait bir evin odasında biraraya geldiklerini vurgulayarak, ''Orada onlarla görüşüp taziyemizi bildirdik. Bu konuda yapılacak şeyleri açıklamış olduk. Esasen o gün helikopterler zor indi, karlı ve fırtınalı bir gündü. Orada bir taziye çadırından söz edildi. Oraya da gidecektik ama gitmeden ulaştığımız saatlerde kaymakamla ilgili o müessif olay meydana geldiği için zaten taziye çadırı boşalmış, cenaze sahipleri de bu olayı protesto için çadırı terk etmişler ve dediğim bu odaya gelmişlerdi. Dolayısıyla valimiz ve oradaki arkadaşlar, (vatandaşlarımız evdeler, oraya gidelim) dediler, bunun üzerine oraya gittik'' diyerek, ziyaret sırasında Başbakan Erdoğan'ın da telefonla taziyelerini ilettiğini anlattı.
-''BDP'lilerle el ele şov yapmaya gitmedik''-
Uludere'deki olaya ilişkin Meclis'te bilgilendirme toplantısı yapıldığını, her önemli olayda olduğu gibi TBMM'yi bilgilendirmek istediklerini bildiren Atalay, Meclis kürsüsünde vakti iyi değerlendirmek için grup toplantılarındaki tartışmalara girmek istemediğini belirtti.
Olaya ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gazetelere yansıyan bazı ifadelerini hatırlatan Atalay, şöyle devam etti:
''CHP Genel Başkanı, (tiyatro çadırı) gibi ifadeler kullanıyor. Yani (bakanlar tiyatro çadırına gitmişler, sadece bir köy korucusunun evini ziyaret etmişler) şeklinde grup toplantısında bu tür ifadeler kullandı. Bizim Uludere ve köy ziyaretimiz anlattığım çerçevede olmuştur. Uludereliler, o üzüntüleri ve acıları içinde, kaymakama yapılan muameleden üzüntülerini bize ifade etmişlerdir. Onlar bize (Biz özür diliyoruz, kaymakama bunu biz yapmadık, bunu dışardan gelen başkaları yaptı) demişlerdir. Olay tamamen böyledir. Köylüler bundan çok üzüldüler.
Şimdi biz oraya CHP'nin Genel Başkanı gibi BDP'lilerle el ele şov yapmaya filan gitmedik. Biz oraya, derin bir acıyla ve bir devlet sorumluluğu içerisinde hem taziyelerimizi bildirmek, hem de bu olayı daha iyi anlamak, hem de sorunları çözmek için gittik. Oraya, onların yaptığı gibi milleti tahrik için filan gitmedik.''
-''Genel başkan olmakla lider olunmuyor''-
Bu tür açıklamaların bir genel başkana yakışmadığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu şekilde gidip, sonra da gelip böyle seviyesizce ve yalan ifadeler bir genel başkana hiç yakışmıyor. Ama bu O'nun tabiatı. Burada (genel başkan) diyorum. (Ana muhalefet partisi lideri) demiyorum. Çünkü o lider olamadı. Genel başkan olmakla lider olunmuyor. Liderlik ciddi bir iştir. Böyle yalanlarla, iftiralarla liderlik olmaz. Böyle devlet adamı da olunmaz. Lider olmak için yalan, iftira, uydurma bilgilerle öyle grup toplantısı yapmayacaksın. Lider olmak için vizyonun olacak. Türkiye vizyonu, devlet ciddiyeti olacak. En küçük olayları siyaset için hemen istismara kalkmayacaksın. Ülkemizin yaşadığı bu olayı araştıracağız, burada hiç bir şey kapalı kalmayacak, bu aydınlanacak, burada bir yanlışlık var, burada terörist zannıyla kaçakçılık yapan vatandaşlar sınır ötesinde bombalanmış. Bu olayı hepimiz anlamaya çalışıyoruz. Bunları anlamaya çalışacaksın. Bunları düşüneceğine gidip orada ucuz şov yapıp, sonra oraya giden üç tane bakan ve devletin bütün mekanizmaları bu olayları (anlayayım, çözeyim, vatandaşlarla görüşeyim, yatıştırayım) düşüncesi içinde oraya gidenlere de (tiyatro çadırı) nitelemesi yapmak bir genel başkana, bırakın bir genel başkanı sorumlu hiçbir insana yakışmaz. Bu büyük bir yalancılıktır, büyük bir sorumsuzluktur, büyük bir edepsizliktir.''
-Kırıkkale'deki patlama-
Kırıkkale'nin Yahşihan ilçesindeki Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi'nde meydana gelen patlamaya ilişkin olarak da, fabrikada daha önce de benzer olayların yaşandığını ve bazı tedbirler alındığını, buna rağmen bu üzücü olayın meydana geldiğini dile getirdi.
Daha önceki olay sonrası binanın yapısının yenilendiğini ve bölümlere ayrıldığını hatırlatan Atalay, ''Ama maalesef yine orada bir patlama meydana geldi. Bu olayda 4 çalışanımız hayatını kaybetti. Bunlardan birinin bugün cenazesini kılıp uğurlayacağız. Diğer 3'üyle ilgili de Ankara GATA'da kimlik tespiti için çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmalardan sonra Kırıkkale'ye getirilerek definleri yapılacaktır'' dedi.
Atalay, gazetecilerin patlamanın nedeni konusundaki soruları üzerine ''O boyutu teknik konu, burası askeri bir alan. Bu tür olaylarda ilgili kurumun yürüttüğü idari soruşturma vardır. Hem de bütün yaralanmalı ve ölümlü olaylarda zaten
Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlatır. Tabi şu anda o işlemler yürüyor. Bizim de, bu soruşturma ve araştırmaları kurumlarca tespit edilmeden, açıklamadan doğrusu bir şey söylememiz yanlış olur. Onu beklemek gerekir'' diye konuştu.
Gazetecilerin patlamada ölenlerin şehit sayılıp sayılmayacağına ilişkin soruları üzerine de Başbakan Yardımcısı Atalay, şöyle devam etti:
''Bunlar çalışan insanlar, zaten sosyal güvenlik şemsiyesi altındalar. İlgili makamların, Silahlı Kuvvetler'in bunları şehit mertebesinde kabul etmesi ve o şekilde uğurlama töreni organize edilmesi, diğer işlemler bizi memnun etmiştir. Bu çok isabetli, bunlar neticede Silahlı Kuvvetler'in çalışanları. Riskli bir yerde çalışıyorlar ve bir iş kazasıyla hayatlarını kaybediyorlar. Bunun gereği neyse, şehitlerimizle ilgili, onların bizlere emanetleriyle ilgili, yakınlarıyla ilgili, geriye kalanlarla ilgili bütün o işlemler de ona göre yapılır.''
AA