Raporların birinde çocuğunun aşırı narkozdan öldüğünü, diğerinde ise
ölüm sebebinin anlaşılamadığının belirtildiğini ifade eden
baba, olaya el atmaları için Cumhurbaşkanı,
Başbakan ve Adalet Bakanı'na adeta yalvardı. 'Benim oğlum sizin oğlunuzdur' diyen acılı baba,
Adli Tıp Kurumu doktorları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve
adalete güvendiklerini söyledi.
Edinilen bilgiye göre, 8
Eylül 2011 tarihinde baba İrfan Kaya, doğuştan kulakları kafatasına yapışık olan 4 yaşındaki
Pusat Kaya'yı
ameliyat etmeleri için doktorlara emanet etti. Fakat
küçük çocuğun ameliyat sırasında hayatını kaybetmesi herkesi
yasa boğdu. Yavrusunun ölümünden sorumlu olduğunu ileri sürdüğü doktorların cezalandırılması için gerekli müracaatta bulunan baba Kaya,
Adli Tıp Kurumu'ndan gelen iki farklı
raporun şokunu yaşadı.
Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen ön raporda, 4 yaşındaki Pusat'ın kanında 14 bin 188 ng/ml lidokain (hissizleştiren ilaç) ve bin 231 ng/ml aktraküryum bezilat'a rastlandığının belirtildiğini anlatan baba Kaya, "Normal bir insana uygulanan anestezi ilaçlarından olan lidokain oranının bin 500 ile 5 bin 100 arasında olması gerekiyor. Benim çocuğuma ise bunun 10 katı uygulanmış. Bunlar Adli Tıp Kurumu'nun Kimya İhtisas Raporu'nda belirtilmişti. Ardından soruşturmayı yürüten savcının isteği üzerine Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi raporunu hazırladı. Bunda da yavrumun ölümünün nedeni bilinmeyen sebeplerle olduğu belirtildi. Aynı kurum nasıl iki farklı rapor düzenler? Böyle şey mi olur? Oğlumun ölüm sebebi nasıl bulunamıyor? Ben onu anlayamıyorum. Bu işin içinde kesin bir iş var. Ben avukatım ile, çocuğumun narkozdan öldüğünü belirten ön raporun aksine rapor veren Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundum.
Allah rızası için Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Adalet Bakanımız bu işe bir el atsın. Onların da evladı var. Benim evladım da onların bir evladı gibi. Bunu Allah rızası için yapsınlar, bu işe bir el atsınlar. Biz adalete güveniyoruz. Eğer Adli Tıp Kurumu bunu yaparsa biz kime güveneceğiz? Gösterebilecekleri bir başka merci varsa söylesinler oraya gidelim" dedi.
Yavrusundan geriye kalan fotoğraflarını öpüp koklayan baba Kaya, "Oğlumun ameliyatı özel bir hastanede yapıldı. Profesör, ameliyattan sonra çocuğuna aşırı dozda narkoz verildiği için uyandıramadıklarını, kendisinin bir suçunun olmadığını söyledi. Bu kadar adaletsizlik olmaz. O doktorun, o hastanede ameliyat yapmaya yetkisi bile yokmuş. Bu ameliyat kaçak yollarla gerçekleştirilmiş. Yüksek
Sağlık Şurası'ndan bu işle bizzat ilgilenmesini istiyorum" diye konuştu.