Malatya Adli Tıp Morgu'na getirilen 12'si
yabancı uyruklu 24
teröristin cesetleri üzerine yapılan toksikolojik incelemede kimyasal
silah izine rastlanmadı.
PKK'lı
teröristlerin ateşli silahlarla yaralanma sonucu hayatını kaybettiği belirlendi. Geçtiğimiz yıl ekim ayında
Çukurca'da 24 Mehmetçiğin şehit edilmesinin ardından,
Kazan Vadisi'nde 35 terörist etkisiz hale getirilmişti. PKK'ya yakın internet siteleri ile BDP'liler başta olmak üzere
Alman parlamenterler ve
Fransız avukatlar, TSK'nın operasyonda kimyasal silah kullandığı şeklinde
propaganda yapmıştı.
Operasyonun ardından
terör örgütüne yakın yayın kuruluşları tarafından dillendirilen 'kimyasal silah kullanıldı' iddialarının gerçeği yansıtmadığı kaydedildi. İddiaları uluslararası arenada gündeme taşımak amacıyla Kazan Vadisi'ne götürülen
Avrupa Parlamentosu (AP) eski üyesi Feleknas Uca, Alman parlamenter Jan Van Aken, Alman ve Fransız avukatlar Clementine Frances'in çalışmaları da boşa çıktı. Adlî Tıp raporları, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kasım ayında
İstanbul Kazlıçeşme'deki mitingde propaganda aracı haline dönüştürdüğü benzer iddiaları da mesnetsiz hale getirdi.
Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterinde kimyasal silah ve
mühimmat bulunmadığını, bölücü terör örgütü ile mücadelenin ulusal ve evrensel hukuk kurallarına uygun olarak sürdürüldüğünü bildirmişti. Terör örgütü yandaşları tarafından propaganda aracına dönüştürülen kimyasal silah iddiaları 8 Aralık'ta yalanlanmıştı. Yerli ve yabancı bazı medya organlarında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teröristle mücadelede kimyasal silah kullandığına dair asılsız, mesnetsiz, taraflı ve karalamaya yönelik yayınların yer aldığının görüldüğü aktarılan açıklamada, "TSK envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamaktadır. Bölücü terör örgütü ile mücadele ulusal ve evrensel hukuk kurallarına uygun olarak sürdürülmektedir." denilmişti.
Kazan Vadisi'ndeki operasyonda ölü olarak ele geçirilerek Malatya
Adli Tıp Morgu'na getirilen PKK terör örgütü üyesi 12'si kadın 24 teröristin cenazeleri Muş,
Diyarbakır,
Siirt, Malatya gibi farklı kentlerde toprağa verilmişti. 12'si yabancı uyruklu teröristlerden 5'i
İranlıydı. İran hükümeti, teröristlerin cenazelerini kabul etmedi. Yasalar çerçevesinde Malatya'daki kimsesizler mezarlığına gömülmesi gereken teröristlerin cenazeleri BDP Muş
Milletvekili Sırrı Sakık'ın Başkakan Erdoğan'dan ricası üzerine Ağrı'nın Diyadin ilçesinde defnedildi. Bununla birlikte aileleri tarafından alınmayan 3 teröristin cenazesi de Malatya'daki kimsesizler mezarlığına gömüldü. Ayrıca terör örgütünün, ailelerine teslim edilen terörist cenazeleri üzerinden halkı sokağa dökmeye çalıştığı ortaya çıkmıştı. KCK'nın bu amaçla BDP'li bazı milletvekillerine
baskı yaptığı ileri sürülmüş, ailelerin, güvenlik güçlerine "Kızımızın cenazesini onlara vermeyin. Bize baskı yapıyorlar. Cenazemize bile sahip çıkartmıyorlar." diye yalvardığı haberlere yansımıştı.