Abdullah
Öcalan’ın 13
Nisan 2011’de avukatlarıyla görüşmede
Suriye’de başlayan devrim hareketlerine ilişkin ilginç değerlendirmelerde bulunduğu ortaya çıktı. Sadece
örgüt yöneticilerinin görebildiği “Görüşme Notlarının 1. Halinde” Öcalan ile avukatlar arasında şu diyalogların yaşandığı tespit edildi:
Avukatlar: Suriye’de vatandaşlık hakkı olmayan yaklaşık 300 bin
Kürt’e vatandaşlık hakkı getiren yasanın onaylandığı söyleniyor. Ayrıca geçen yılki Newroz’da tutuklanan 48 Kürt yurtseverin serbest bırakıldığı belirtiliyor. Öte yandan Suriye’nin diğer Arap şehirlerinde olaylar ve
gösteriler devam ediyor, ölümler yaşanıyor.
Öcalan: Anlıyorum. Sanırım Suriye biraz çekiniyor. Bu yükselen muhalefetten çekindiği için
Kürtleri bunun dışında tutmak için atılmış adımlara benziyor. Biraz durumu dengelemeye çalışıyor. PYD ile görüşüldü mü, PYD öncülük ediyor mu, rolünü oynuyor mu?
Avukatlar: PYD ile görüşülüp görüşülmediğini bilmiyoruz.
Öcalan: Beşşar Esed’ın aşiretlerle değil, resmi olarak, siyasi temsilci olarak PYD ile görüşmesi gerekir. Ancak demokratik bir dönüşümü gerçekleştirirlerse Suriye bu süreci atlatabilir. Bu durumda biz de
destek sunarız. Suriye yetkilileriyle görüşülüp bizim burası için de önerdiğimiz
demokratik özerklik temelinde bir uzlaşma ve çözüm için konuşulmalıdır. Eğer Suriye bunu kabul ederse Kürtler Esed’e destek verecektir. Bu hem oradaki Kürt halkının hem de Arap halklarının kurtuluşu olur. Fakat aksine hareket edip sadece geçici adımlar atıp oyalama tarzı
siyaset yürütürlerse o zaman oradaki Kürt halkı da PYD öncülüğünde, oradaki Arap muhalefetiyle demokratik özerklik temelinde birlikte mücadele yürütür. Öyle anlaşılıyor ki Suriye için artık bir
demokratikleşme dönemi başlamıştır. Suriye’nin bu süreci sonuna kadar demokratikleşmeyle götürmesi gerekir.