Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Çankaya Köşkü'nde verdiği 29
Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Gül, Birinci
Meclis önünde yaşanan olaylarla ilgili soruya, ''Gördüğüm kadarıyla yine bazı üzücü şeyler oldu. Ümit ederim ki bundan sonra bunlar olmaz. Çünkü bayram. Herkes nasıl istiyorsa bayramı kutlayacak. Yani genel kuralları bozmadan, kimseyi rahatsız etmeden herkes bayramını kutlasın'' cevabını verdi.
Cezaevlerindeki açlık grevleri
Cezaevlerinde devam eden
açlık grevlerine ilişkin bir soruya karşılık Gül, ''En aykırı fikir, en aykırı düşünce, en aykırı talep bile konuşulabiliyor, şiddet olmazsa. Bu çok önemli bir şey, bunun olduğu yerde her şey konuşarak, ikna ederek, varsa bazılarının korku ve şüpheleri onları gidererek ancak bu büyük problemler çözülebilir. Bu bakımdan ben de bir an önce bu cezaevlerindeki açlık grevinde olanlara bu işe son vermeleri çağrısında bulunuyorum'' dedi.
Suriye'deki olaylar
Suriye'nin güçlü olması gerektiğine işaret eden Gül, şunları söyledi:
''Biz daima güçlü müreffeh bir Suriye'yi
tercih ederiz. Ama su da dikine akmıyor bugünkü dünyada değil mi? O bakımdan bizim arzumuzla gelinen bir nokta bir değil. Ümit ederim ki daha fazla kanın dökülmemesi için
Güvenlik Konseyi'nde bu işe el koyacak yeni bir çare bulunur. Burada şüphesiz ki uluslararası camianın beraber hareket etmesi gerekiyor. En üzücü yanı da şu; bir ülkenin kendi kendisini yok etmesi... Kendi şehirlerini kendisi bombalıyor, kendi uçaklarını kendi halkı düşürüyor. Kendi tanklarını kendi halkı yok ediyor, kendi tanklarıyla da kendi şehirlerini yok ediyor. Böyle bir felaket hiçbir ülkenin başına gelmesin. Onun için şu anda Suriye'nin başındakilerin bir kez daha düşünmesi gerekir. Hala çıkış yolu olduğu kanaatindeyim.''