Suriye'deki PKK varlığı tehdit haline gelirse müdahale ederiz
Kürtlerin kendini
terör örgütünden ayrıştırması gerektiğini vurgulayan Gül, "Başka ülkelerdeki
Kürtlerin de
terör örgütlerine pozisyon alması gerekir." dedi.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Mekke'de düzenlenen
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi sonrası gazetecilere önemli açıklamalar yaptı. Gül,
"Suriye'nin kuzeyindeki PKK varlığına yönelik operasyon ihtimali var mı?" şeklindeki soruya, "Tehdit haline geldiğini görürsek her şey yapılır." cevabını verdi. Suriye'nin PKK'ya silah desteği verdiği iddiasının hatırlatılması üzerine ise "Suriye'deki rejim belli. Mümkündür." ifadesini kullandı.
Suriye'nin üyeliğinin askıya alınmasından sonra gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Gül, kararın rejimin meşruiyetini yitirdiği anlamına geldiğini vurguladı.
Türkiye'nin Ortadoğu'da mezhepsel bir
politika izlemediğinin de altını çizen Gül,
Saddam Hüseyin ve Muammer
Kaddafi örneklerini verdi. Bu iki ismin de
Sünni olduğunu hatırlatan Gül, "Bir
diktatör Sünnilerin içinden de Şiilerin içinden de çıkabilir. Biz Sünni diktatörlere de sempati beslemedik. Zulüm yapanların karşısındayız." diye konuştu.
Suriye'deki muhalefetin ideolojik ya da herhangi bir gruba ait olmadığını söyleyen Gül, "Bazı ülkelerde ideolojik bir grup yola çıkar bir mücadele başlatır. Burada öyle değil. Neredeyse Suriye halkının çok büyük bir kısmı mevcut rejime hayır diyor." dedi. Sokağa dökülen insanlara karşı silah kullanılmasaydı işlerin başka istikamette gidebileceğini ifade eden Gül, "Ama tam tersine bunu silah gücüyle bastırma yöntemi
tercih edilince kendi halkına karşı savaş açmış durumu ortaya çıktı. Suriye'de yeni düzene geçildiğinde bunun kontrollü gerçekleşeceğine inanıyoruz. Onun için konuştuğumuz bütün ülkelere şunu söylüyoruz: Irak'taki gibi bir hata yapılmaması lazım. Irak'ta işgalden sonra Amerikalılar o zamanki bütün uyarımıza rağmen orduyu dağıttılar, kurumları dağıttılar büyük bir
kaos oluşturdular." dedi.
Gül, Suriye'de yaşanan durumla ilgili daha önce gerekli uyarılarda bulunduklarını hatırlatarak şöyle konuştu: "Herkes bu gidişin bir sonu olmadığını gördü. Komşumuzda hiç görmek istemediğimiz bu olaylar maalesef en kötü
senaryo haline dönüşmüş vaziyette. Onun için 'Erkenden inisiyatif alın ve ülkenizin karmaşaya sürüklenmesine izin vermeyin' diye söyledik. Maalesef bugün bunların hepsi gerçekleşiyor. Artık bu rejimin meşruiyeti kalmamıştır. Bu durum fazla sürerse her halükarda bu rejim gidecektir ama ondan sonra kaos ortamı olabilir. Bu süreç uzun sürerse acılar daha derin yaşanacağı için intikam duyguları çok gelişir. Yeni kurulacak düzenin 'kontrollü, herhangi bir kaosa yol vermeyen bir düzen olması' fikrinde herkes birleşti." Suriye rejimine
destek veren İran'ın çözüm önerisi olup olmadığı yönündeki soruya Gül, "Doğrusu onların bir önerisi yok, yeni kurulacak düzenle ilgili kaygıları var. Biz o kaygılara gerek olmadığı kanaatindeyiz. Onlar da biliyorlar ki, bu böyle gitmez." cevabını verdi.
'Büyük Kürdistan' tartışması
Gül, Kürtler ve PKK'nın birbirinden iyi ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bölgedeki gelişmelerle ilgili şu mesajları verdi: "Kürt nüfusla terör ve PKK'yı, Türkiye içinde de dışında da ayırmak lazım. Bizim bir Kürt alerjimiz yok. En birbirine kardeş millet Türkler ve Kürtlerdir. Birbirinden ayırt edemezsin, ayırmazsın. Biz herkesin yaşadığı ülkede mutlu ve hür olmasını isteriz. Kürtler bu coğrafyanın bir gerçeğidir. Irak'ta, Suriye'de, İran'da vardır. Herkes kendi ülkesinde mutlu olmalıdır. Terör ve örgütünü bunlardan ayıklamak, bununla mücadelede de hep beraber olmak gerekir. Bir
terörist Türklerin içinden de, Kürtlerin içinden de çıkabilir. Başka ülkelerdeki Kürtlerin de kendilerini terör örgütünden ayrıştırmaları, örgüte pozisyon alması gerekir. Tabii böyle sıkıntılı dönemlerde terör örgütleri de istismar etmek ve fırsat çıkarmak için daima uğraşırlar ama kesinlikle buna fırsat verilmeyecektir. Suriye'deki Kürtlerin vatandaşlık hakları bile doğru dürüst yoktu. Vatandaş bile kabul edilmiyorlardı. Biz bunu Suriye'yle çok konu yapmışızdır. Suriye ile iyi dönemde de konu yapmışızdır. 'Ülkenin özgürleşmesi için sen öncülük yap' derken yapılacak reformlardan biri de buydu.
Ama terör örgütlerinin herhangi bir oluşum ve fırsatçılık içine girmelerini asla kabul etmemiz mümkün değildir. Terörü vatandaştan ayırmak gerekiyor. Oralarda da terör örgütünün uzantılarından, oralardaki Kürt nüfusundan ayrı düşünmek gerekir."
Gül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin
Kerkük ziyaretiyle ilgili
Dışişleri Bakanlığı'nın her türlü kolaylaştırmayı yaptığını belirterek, "
Güvenlik tedbirleri alınmıştı ama öğrendim ki vize vermemişler. Diyecek bir şey yok. Keşke böyle olmasaydı da gidebilseydi." yorumunu yaptı.