Zirve Yayınevi baskınında şok gelişmeler

Malatya'daki Zirve Yayınevi baskınında 3 kişinin başları kesilerek katledilmesi olayıyla ilgili ilginç bilgiler ortaya çıkmaya başladı.

Zirve Yayınevi baskınında şok gelişmeler

Katliam sanıklarının cinayetlerden önce tam 106 farklı cep telefonu kullandıkları belirlendi. Evet yanlış duymadınız tamı tamına 106 farklı cep telefonu makinası. Peki sanıklar bu telefonlarla kimleri aradılar? İşte bugün çeştili gazetlere yansıyan çok ilginç bağlantılar. Malatya'da 18 Nisan'da meydana gelen yayınevi katliamına ilişkin soruşturma, hergeçen gün daha ilgi çekici bir hal alıyor. Davanın ilk duruşması geçtiğimiz günlerde görülmeye başlandı ve beklendiği üzere soruşturmanın genişletilerek devam ettirilmesi kararıyla ertelendi. Davaya dosyasına ilişkin detaylı bilgiler, bugün bazı gazetelerde yer aldı. Bunların başında da sanıkların cinayetleri işlemeden önce gerçekleştirdikleri telefon trafiği geliyordu. 18 Nisan'daki baskından önceki 6 aylık döneme ait telefon dökümleri, sanıkların kimlerle görüştüğünü ortaya koydu. Savcılığın elde ettiği telefon trafiklerine göre sanıklardan bazıları bir savcının, Özel Harekât Daire Başkanlığı'ndan bir personelin ve 2. Ordu Komutanlığı'ndan bir kişinin telefonlarıyla irtibat kurdu. Dosyadaki telefon dökümleri üzerinde yapılan incelemede, sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın, babasına ait telefondan, Aralık 2006'da şu anda İstanbul'da görevli bir savcıya iki kez mesaj gönderildiği ve her iki mesaja da yanıt alındığı anlaşıldı. Söz konusu savcı, kendisine ait olduğunu doğruladığı numarayı kullanması için bir akrabasına verdiğini, akrabasının Yıldırım'ı tanıyıp tanımadığını ise bilmediğini iddia etti. Yine Yıldırım'ın babasına ait numaranın, 3 Mart 2007'de, ilgili GSM operatöründe adresi Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığı olarak görülen C.B. tarafından arandığı belirlendi. Sanıklardan Çeker'in babasına ait numaradan da adresi Malatya 2. Ordu Lojmanları olarak geçen K.D. ile çok sayıda görüşme yapıldığı anlaşıldı. Bu arada Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, baskından sonra sadece suçüstü yakalanan sanıkların üzerlerinden çıkan telefonların dökümlerini araştırdığı, üzerinden telefon çıkmayan sanıklardan Cuma Özdemir ve Salih Demir'in telefon trafiğini araştırmadığı anlaşıldı. Savcılığın diğer sanıkların telefon trafiğine yönelik araştırmayı da üzerlerinden çıkan telefon numaralarıyla sınırlı tuttuğu öğrenildi. Bunun sebebi ise anlaşılamadı. Oysa medyaya yansıyan bilgilere göre zanlılardan Emre Günaydın'ın olaydan önceki son 6 ay içinde 35, Salih Gürler'in 38 ve Hamit Çeker'in 17, Abuzer Yıldırım'ın ise 16 ayrı telefon makinesi kullandıkları tespit edildi. Sanıkların ayrıca çok sayıda da sim kartı değiştirdikleri ortaya çıktı. Bu arada savcılık tarafından hazırlanan dava dosyasında, sanıkların olay günü yaptıkları telefon konuşmalarının dökümünün ise bulunmadığı belirtildi. Bu arada sanıkların katliamdan önce bazı siyasi partilerin Malatya'da teşkilatına kayıtlı mensupları, biri üniversitede görev yapan iki öğretmen ve bir de kitap yazarıyla y6akın temas içinde oldukları anlaşıldı. Bütün bu iddia ve dökümler şimdi savcılık tarafından inceleniyor. Geçen süre içerisinde şayet bu görüşme kayıtları ve içerikleri silinmediyse, dosyanın bundan sonraki seyri oldukça genişleyecek. Yok bu zaman zarfında delillerde bir karartma yapıldıysa, Malatya'daki feci katliam da tıpkı öncekiler gibi kuklaları oynatan eller tespit edilemeden unutulup gidecek.
<< Önceki Haber Zirve Yayınevi baskınında şok gelişmeler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER