Yayın hayatına başlayalı dört yıl olan Zaytung'un temel hedefinin "Militan bir dil kullanmadan, taraflı tarafız herkesin kızsa bile gülebileceği şekilde içerikler oluşturmak" olduğunu ifade eden Hakan Bilginer, Zaytung isminin Almanca gazete anlamına gelen 'zeitung' kelimesinin yanlış okunuşundan doğduğunu belirtti.
Editör çalışanlardan ikisinin avukat olduğunu ifade eden Bilginer, şüpheye düştükleri zaman, başlarına iş açılmaması için hukuki danışmanlık aldıklarını söyledi.
Torba yasayla birlikte ortaya çıkan son internet düzenlemeleriyle ilgili endişe içinde olduklarını da söyleyen site kurucusu, sitelere ulaşımın engellenmesi yetkisinin yargının elinden alınıp, TİB'in ya da bakanlığının eline verilmesini noktasına temas etti. "İşin tanımı ne olursa olsun, özel hayatın gizliliği gibi, buna da karar verecek kişinin bir kurumun başındaki tek kişinin olmaması lazım. Orada mahkemeler yargı ne için var o zaman. Çok sağlıksız ve tehlikeli buluyorum. Umarım kanunlaşmaz." diyen Zaytung'un kurucusu Bilginer, ilerleyen dönemlerde öncelikle bloklanmamış ve hala ortada olan bir Zaytung sitesinin varlığını umduklarını söyleyip endişesini dillendirdi.
Hakan Bilginer ayrıca, geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bakan ve danışmalara tepki olarak söylediği 'Danışmanlar çıt çıt çıt tweet atıyor' ifadelerine güldüğünü ve hak verdiğini belirtip, "Okey Twitter çok önemli mecra, ben de kişisel olarak Twitter kullanmıyorum mesela. Ama bir yandan da hani hakikaten bakan ya da müsteşar falan olsam öyle bir şeyle övünmek (şu Tweet'i aldım, o ona yanıt verdi) bırak işine gücüne bak abi sen yani koca şeysin." diyerek ilgi çekici açıklamalarda bulundu.