İktisat Bankasının eski sahibi
Erol Aksoy'un ''gerçek mahiyetine uygun düşmeyen muhasebeleştirme yapmak'' suçundan çarptırıldığı 2,5 yıllık
hapis cezasının
Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada,
dava zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı.
İstanbul 8. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz
sanıklar
Erol Aksoy ile Ediz Osman Atik katıldı.
Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı
Ertuğrul Tokalakoğlu, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2
7 Haziran 2007 tarihli bozma ilamı gereğince, dava dosyasının ''
reddi hakim'' talebi konusunda İstanbul 1.
Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini bildirdi.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10
Eylül 2007 tarihli kararıyla, ''7
Kasım 2006 tarihinde verdiği reddi hakim talebinin reddine'' ilişkin kararını kaldırdığını, hakim Mustafa Akın'ın reddedilmesi yönündeki istemin kabulüne karar verdiğini belirten Tokalakoğlu, aynı kararda hakim Akın'ın başka bir
mahkemeye atanması nedeniyle dosyanın mahkemesine iadesine hükmedildiğini tutanağa yazdırdı.
-SAVCININ ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ-
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan
Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, sanıkların
eylem tarihinin 31
Aralık 1999 olduğunu ifade ederek, davanın iddianamelerinde ve mahkemenin önceki kararında belirtilen ceza maddelerinin öngördüğü ceza açısından, sanıkların lehine olan eski TCK'nın 102. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu kaydetti.
Zaman aşımını uzatan işlemlerle birlikte düşünüldüğünde 31 Haziran 2007 tarihi itibarıyla 7,5 yıllık dava zaman aşımı süresinin dolduğunu dile getiren Celep, davanın ortadan kaldırılmasını talep etti.
-EROL AKSOY-
Esas hakkındaki görüşe karşı söz alan Erol Aksoy da sözlerine ''
yurt dışına çıkış yasağı''nın kaldırılması konusunda mahkemeye teşekkür ederek başladı.
''
Gönül isterdi ki bu davadan
beraat edelim'' diyen Aksoy, iddia edilen ''gerçek dışı muhasebeleştirme'' işleminin
bankanın durumunu olduğundan daha iyi göstermek için yapıldığını anlattı.
Bu davada, Show TV'nin satışından alınan senetlerin muhasebe
kayıtlarına geçirilmediği gerekçesiyle yargılandıklarını anımsatan Aksoy, ''Bu durum bankayı olduğundan daha kötü gösterir. Bunu da kimse istemez'' dedi.
Aksoy'un avukatı
Taner Serim ise ''Biz beraat etmek istiyorsak da zaman aşımı usulü bir işlem olduğundan savcının görüşüne uymak gerekir'' diye konuştu.
Diğer sanıkların avukatları da savcının esas hakkındaki görüşüne uyulmasını talep ettiler.
Mahkeme heyeti, zaman aşımı süresi dolduğundan davanın ortadan kaldırılmasına karar verdi.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
Davanın Şişli Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamesinde, İktisat Bankasının
kredi müşterilerinden olan firmaların yüzde 80 oranındaki hisselerinin
Çukurova Grubuna satıldığı belirtiliyordu.
Bu firmaların kullandıkları kredilerden doğan borçlarının tasfiyesi amacıyla
Çukurova Grubu tarafından bankaya verilen kambiyo senetlerine ilişkin bankada muhasebe kayıtlarının tesis edilmediği kaydedilen iddianamede, bu işlemden sorumlu olan banka yöneticilerinin cezalandırılması istenmişti.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20 Kasım 2006 tarihli duruşmada açıkladığı kararında, dava konusu olayın meydana geldiği tarihte Erol Aksoy'un bankanın
yönetim kurulu başkan vekili, Roy Arto Gevrekyan'ın genel müdür, Fikret Güler'in de muhasebeden sorumlu genel müdür yardımcısı olduğu belirtilmişti.
Bu sanıkların, ''işlemlerin
kayıt dışı bırakılması suretiyle gerçek mahiyetlerine uygun düşmeyen muhasebeleştirme yapmak'' suçunu işlediklerinin anlaşıldığını kaydeden mahkeme heyeti, Erol Aksoy'u, eylemine uyan
Bankacılık Kanunu'nun 156. maddesi gereğince üst sınırdan 3 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
Mahkeme heyeti, Aksoy'un cezasını, ''mahkeme heyetini haksız yere reddetmesine rağmen, duruşmalardaki saygılı tutumu, nezaketi ve geçmişteki sabıkasızlık halini'' göz önüne alarak 2 yıl 6 ay hapis cezasına indirmişti. Aksoy hakkında ayrıca, 250 bin YTL adli
para cezası verilmişti.
Aynı suçlamaya ilişkin olarak Fikret Güler'i 1 yıl 8 ay hapis ve 37 bin 500 YTL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Roy Arto Gevrekyan'ı da 2 yıl 1 ay hapis ve 104 bin 150 YTL adli para cezasına mahkum etmişti.
Mahkeme heyeti, sanıklar
Ufuk Fatma Altın, Nadire Melda Açıncı ve Ediz Osman Atik'in ise mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı
delil bulunmadığından beraatlarına karar vermişti.
Mahkemenin, davanın zaman aşımının dolmasına kısa bir zaman kalması nedeniyle bir ay içinde 4 celse açarak davayı karara bağladığı bildirilmiş, yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, kararı veren mahkeme heyetinin başkanı Mustafa Akın'ın yazdığı ''Altın Makas
RTÜK'' adlı kitapta yer alan görüşlere değinerek, sanıkta hakimin tarafsız kalamayacağı konusunda endişe uyanabileceğini ifade etmişti.
Sanık avukatlarının yargılama aşamasında yaptığı hakim Mustafa Akın'ın reddi konusundaki talebin kabul edilmesi gerektiğini bildiren daire, kararı bozmuştu.