Son olarak
Türkiye’deki en büyük yolsuzluk
davalarından biri olan
Vurgun davasında savcılığın suç tipindeki değişme nedeniyle davanın
zaman aşımından düşmesini talep etmesi zaman aşımı gerçeğini yeniden gözler önüne serdi. Zaman aşımı adeta gizli bir af gibi sürekli çalışıyor. Araştırmalara göre Türkiye’de her yıl yaklaşık 500 bin dava
dosyası zamanaşımından düşüyor. Böylece adeta bir af gibi çalışan zamanaşımı, kamuoyunun
adalet duygusunda da
tamir edilmez yaralar açıyor.
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve
İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de 2005 yılında ceza mahkemelerindeki davaların yüzde 40.8’i mahkumiyetle, yüzde 22.2’si beraatle sonuçlanırken yüzde 37’sinde davalar düştü veya ortadan kaldırılma kararı verildi.
Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre
Yargıtay’da 2005’te zamanaşımından düşen dava sayısı 10 bin 473 oldu. Ancak bu sayının yeni TCK nedeniyle yapılan yeniden yargılamalar nedeniyle 2006 ve 2007 yılında çok daha büyük olacağı tahmin ediliyor.
Hırsızlık,
kapkaç ve
gasp suçlarının görüldüğü
Yargıtay 4.
Ceza Dairesi, zamanaşımı sorununu en yakıcı biçimde yaşayan yargı mercii durumunda. 4. Ceza Dairesi üyesi Ali
Suat Ertosun, VATAN’a yaptığı değerlendirmede, dairede görüşülmeyi bekleyen yaklaşık 40 bin dosya olduğunu, bir o kadar dosyanın da Yargıtay Başsavcılığı’nda daireye gönderilmeyi beklediğini belirterek şöyle konuştu:
“Bunların bir kısmı zaman aşımından düşecek. Çünkü dairenin yılda bakabileceği dava dosyası sayısı en fazla 14-15 bin. Tabii bunların içinde
tutuklu işler ve çocuklara ait davalara öncelik veriliyor. Böyle olunca bir dosyaya sıranın gelmesi 2,5- 3 seneye sarkıyor. Tabii zamanaşımı süreleri doluyor bu arada. Bu, vatandaşı da çok rahatsız ediyor. Suçtan kağdur olan vatandaş yargılamanın sonunda adalet duygusunu tatmin edecek bir sonuç bekliyor ama bir bakıyor ki dava zamanaşımına girmiş. Bu kamu vicdanını yaralıyor
doğal olarak. En fazla dosya bizim dairemizde olduğu için bunun sıkıntısını en fazla biz çekiyoruz.
Elektrik hırsızlığı davaları bizim daireden alınarak başka bir daireye verildi ama sorun çözülemedi” dedi.
Ertosun, eski TCK’daki zamanaşımı sürelerinin normalde yeni TCK’da uzatıldığını, ancak çocukların işlediği suçlarda zamanaşımının kısaldığını belirtti. Ertosun, “Bunun çözümü hızlı yargılama. Ama tek çözüm bu da değil çünkü hızlı yargılama aynı zamanda adil de olmalı” dedi.
BAŞKAN SEÇİMİ SÜRÜYOR
Yargıtay Başkanlık seçimleri ilk gün kıran kırana bir yarışa sahne oldu. Bütün Yargıtay üyelerinin oy kullandığı seçimde adaylardan hiçbirisi, başkan seçilebilmek için gerekli 250 üyenin salt çoğunluğu olan en az 126 üyenin oyunu alamadı. En çok oyu, 9. Ceza Dairesi Başkanı Hasan
Gerçeker aldı. Gerçeker’i 6. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Aydın takip etti. Seçime bugün devam edilecek.
Dava klasörleri depolara sığmıyor
Yargıtay’ın iş yükünün ağırlığının en son örneği 621 sanığın yargılandığı ’vurgun operasyonu’ davasında görüldü. Aralarında
bakan danışmanı ile 23 üst düzey bürokratın bulunduğu davada savcı, 5 yıl zaman aşımı süreli mütalaayı 6 yılda açıklayabildi. İhaleye fesat karıştırmak suçundan 50 milyon YTL’lik yolsuzluk davasında savcı suç tanımını değiştirdi.
Savcı, mütalaasında suç tanımını “şahsi menfaat temin etme” yapınca 15 yıllık zaman aşımı süresi bir anda 5 yıla indi. Sanıklar “İhaleye fesat karıştırma”kla suçlansaydı, zaman aşımı 15 yıla çıkacaktı. Yüksek mahkemeye gelen birçok davanın dosyası görüşülmek için yıllarca bekliyor.
VATAN