9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel Esenboğa Havalimanı'na gelerek İstanbul'a uğurladığı Mehmet
Haberal hakkında "Dünya'da tanınmış bir hekimin ve insana hizmetten başka hiç kaidesi olmayan bir hekimin, bugün
tutuklu olarak muamele görmesinden eza duyuyorum, ızdırap duyuyorum" diyor.
Bu satırların yazarı bir ekonomist olarak olayları ekonomi gözüyle değerlendirmek durumundadır. Mesela eski veya yeni makamları, koltukları kim doldurmuş olursa olsun bu kadar büyük bir davada yargı karara varmadan kişilerin yargıya varması pek anlaşılır olmasa gerek. Veyahut
merhum Bülent Ecevit'in sağlığının ekonomi açısından en hassas olduğu günlerde Haberal'ın hastanesinden iyileşerek çıkamamış olmasına karşılık, eşinin apar topar dışarı çıkarması ile iyileşmesi oldukça ilginç ve
ekonomik sonuçları olan bir gelişmeydi.
Türkiye tarihindeki en büyük
krizlerden biri olan 2001 krizini yeni yaşıyordu. Adeta her şey ipliğe bağlı iken bir anda Başbakan'ın sağlık problemi ekonomideki dengeleri çok daha hassas hale getirmişti. Nerede ise '
ülke elden gidiyordu' deyimi derecesinde bir şok dalga yaşanıyordu.
O günleri hatırlayanlar daha birkaç yıl öncesinde yaşananları da hatırlayacaklardır. Mesela ülkemizi 2001 krizine taşıyan başlıca sebeplerden biri olarak çöken ve hortumlanan
bankacılık sektörü olduğunu biliyoruz.
Ülkemizde tel tel dökülen banka sahiplerimizden bir kısmının Demirel'in ünlü
aile albümüne girmesi ile Ecevit'i çökerten ekonomik kriz bu şekilde ilişkiliydi.
Aslında Ecevit'i Haberal'in hastanesine taşıyan ekonomik kriz ilişkisi çok daha eskiye dayanıyor. Demirel'in meşhur kim ne veriyorsa beş lira fazlası benden mantığı kamu bankalarında 40 milyar dolarlık görev zararını besleyen başlıca etkendi. Ver görevi gizle zararı anlayışı birikerek 2001'de halkın sırtına borç olarak bindirilmişti.
Oysa işin çok daha vahimi vardı ki; şu anki hükümet bile yıllarca çalışmasına rağmen bu açığı kapatamıyor. Kümülatifi 500 milyar doları aşan
erken emeklilik fikri de yine Sayın Demirel'in ve ekonomi kurmaylarının eseriydi. Bugün
genç nüfusa sahip Türkiye'nin 1,7 çalışanına 1 emekli düşüyorsa işte sebebi bu
erken emeklilik sistemidir.
Rakamları sıraladıkça-olayları sıraladıkça insanın ızdırabı o kadar artıyor ki. Bu ülke bu kadar ağır ekonomik yükleri kaldırmasaydı nasıl olurdu? Şimdi dünyada 17. ülke konumundaysak bu sıra çok daha yukarılarda olabilirdi.
Evet!
Demirel Ecevit'in hastalığında şaibelenen Haberal'a karşı ızdırap duyuyor. Ben ise rakamları alt alta koyduğumda karşıma çıkan Demirel dönemi ekonomi uygulamalarına karşı ızdırap duyuyorum. Benim ızdırabımın en azından yüzmilyarlarca dolarlık bir somut delili var. Oysa Demirel'in ızdırabının ise şu anda yargısal bir süreci var.
İBRAHİM KAHVECİ-YENİ ŞAFAK