TMMOB İnşaat Mühendisleri, Jeoloji Mühendisleri ve Jeofizik Mühendisleri Odalarınca düzenlenen ''17
Ağustos 1999
Kocaeli Depreminin 10. Yılında Neler Yapıldı? Niye Yapılamadı'' konulu çalıştayda konuşan Prof. Dr. Tüysüz,
Türkiye'nin hem fay yoğunluğu hem de deprem gerçekleşme sıklığı bakımından dünyanın en aktif bölgelerinden biri olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de gerçekleşen depremlere bakıldığında, bir yılda depremden ölen kişi sayısının ortalama 950 olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Tüysüz, deprem için önlem alınmaması nedeniyle bunun insanların kendi elleriyle yarattıkları bir felaket haline geldiğine işaret etti.
17 Ağustos depremi olmadan önce bu depremin gerçekleşeceğinin bilindiğini ancak bu konuda görüştükleri dönemin yetkililerinin herhangi bir önlem almadıklarını savunan Prof. Dr. Tüysüz, önlem alınmadığı takdirde 17 Ağustos depreminde yaşananların tekrar yaşanacağını söyledi.
Prof. Dr. Tüysüz, ''
İstanbul'da büyük bir deprem olacak mı?'' tartışmalarının yersiz olduğunu, tarihsel sürece bakıldığında böyle bir depremin gerçekleşeceğinin görüldüğünü dile getirerek, ''17 Ağustos'tan sonra İstanbul'da deprem olma olasılığı yüzde 15 artış göstermiştir. Eğer
Kuzey Anadolu fayına bakarsak, tarihte bu fay üzerindeki depremlerin defalarca tekrarlandığını görüyoruz. 17 Ağustos, rastgele olmuş bir deprem değil, beklenen, bilinen bir depremdir. Bu depremin hemen sonrasında
doğuda stres artışı olduğu belirtilmiş ve 12
Kasım depremi gerçekleşmiştir'' şeklinde konuştu.
Önümüzdeki 10 yıl içinde büyüklüğü 7'nin üzerinde bir deprem gerçekleşmesi ihtimaline vurgu yapan Prof. Dr. Tüysüz, şöyle devam etti:
''Kumburgaz'dan Mürefte'ye kadar olan bir hatta deprem bekliyoruz. İstanbul'da deprem olma olasılığı yüzde 100'dür. İstanbul'da gerçekleşmesi beklenen 7.5'lik depremde
Avrupa ve
Asya yakasında önemli bir
hasar bekliyoruz. Buradaki fay segmentleri kırılırsa ortalama 7.5'lik bir deprem üretir ve özellikle sahil kısmında etkili olur. 500-600 bin civarı bina hasar görür ve 70-90 bin civarı can kaybı olur. Yaklaşık 1 milyon kişi için
kurtarma operasyonu düzenlenir ve ortalama 40 milyar dolarlık
ekonomik kayıp gerçekleşir.''
-''DEPREM YAZGI ANCAK ÖLÜM YAZGI DEĞİL''-
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi Deprem
Araştırma Enstitüsü
Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr.
Doğan Kalafat da konuşmasında, Türkiye coğrafyasında depremin bir yazgı olduğunu ancak
ölümün yazgı olmadığını vurguladı.
Her 3 kuşaktan birinin büyük bir deprem yaşadığına işaret eden Kalafat, İstanbul'da beklenen depremin Doğu
Marmara fay hattı kaynaklı olduğunu sözlerine ekledi.
AA