Oylama, MASAK raporuna yapılan itirazlar gerekçe gösterilerek 5 Ocak’a ertelendi. AKP’li Başkan Hakkı Köylü, itirazların incelenmesi için oylamayı erteledi. CHP’li üyeler, ertelemeyi “Komisyon üzerinde iktidar partisinin baskısı var. Zaman içinde baskı artacak ve bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesi sağlanacak. Komisyonun üzerine büyük şaibe düşmüştür. Bundan sonra tarafsız karar beklemek iyimserlik olur.” şeklinde değerlendirdi. TBMM kulislerine göre, eski bakanlarla ilgili verilecek karar konusunda AKP içinde ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor.
Mayıs ayında kurulan Soruşturma Komisyonu’na çeşitli gerekçelerle 2 ay boyunca üye vermeyen AKP, çalışma süreci boyunca oyalama taktiğine başvurdu. Soruşturma Komisyonu, Meclis’in yaz aylarında tatile girmesi ve alınan iki aylık ek çalışma süresiyle birlikte toplamda 8 ayı bulan bir takvimde çalışmalarını tamamlayabildi. Yüce Divan oylamasının yapılacağı dünkü toplantıda aynı taktik uygulandı. AKP’li Komisyon Başkanı Hakkı Köylü tarafından önce saat 14:00’den 15:00’e, ardından da 15:30’a alındı. AKP’li üyelerin buna da uymayarak geç gelmesi nedeniyle toplantı saat 16:00’ya doğru başlayabildi. Dünkü toplantıda herkes oylamanın yapılmasını beklerken Komisyon Başkanı Hakkı Köylü, üç bakanın MASAK raporuna itiraz niteliğinde komisyona mal varlıkları ve banka hesaplarıyla ilgili ayrıntılı bilgi gönderdiğini söyledi. Oylama öncesi muhasebe kayıtları ve şirket bilançolarından oluşan bu belgelerin ayrıntılı şekilde incelenmesi gerektiğini savundu. Bu nedenle toplantıya 1,5 saat ara verdi. CHP’li üyeler, gelişmeleri TBMM’deki makamında bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. CHP’li üye Erdal Aksünger, Meclis’in 5 Ocak’a kadar tatile gireceğine işaret ederek, AKP’li üyelerin oylamayı bu tarihe ertelemek için taktik izlediklerini belirtti. Eski bakanların gönderdikleri belgelerde MASAK raporundaki tespitleri çürütecek bilgiler olmadığını belirten Aksünger, bu belgelerin toplantı günü kendilerine ulaştırılmasının da ‘oyalama taktiği’nin bir parçası olduğunu kaydetti.
Verilen aranın ardından saat 18.00’da tekrar toplanan Komisyonun Başkanı Hakkı Köylü, rapora yapılan itirazların kapsamlı olduğunu ve komisyon üyelerince ayrıntılı şekilde incelenmesi gerektiğini savundu. TBMM’nin dün akşam 2015 Bütçesi görüşmelerini sona erdirdiğini ve çalışmalarına ara verdiğini hatırlatan Köylü, bu çerçevede oylamaların yapılacağı toplantının 5 Ocak’ta yapılmasını istedi. Yapılan oylamada, Köylü’nün önerisi iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.
‘KOMİSYONUN TARAFSIZ KARAR VERMESİ ZOR’
Komisyon Başkanı Köylü, toplantı sonrasında yaptığı değerlendirmede “Bakanların itirazları bilirkişi tarafından incelenecek. 5 Ocak tarihinde yeniden toplanılacak. Zaman olmadığı için o gün oylama yapılacak.” dedi. Komisyonun CHP’li üyeleri, toplantı sonrasında yaptıkları açıklamada toplantının ertelenmesini ‘taktik’ olarak değerlendirdi. CHP’li üyelerden Erdal Aksünger, komisyonun neden ertelendiğine dair kendilerine ikna edici bir açıklama yapılmadığını belirtirken, “Nasıl bir psikolojiyle ertelendiğini ve bunun altında yatan nedeni bilmiyoruz. Yapılan itirazlar 3-5 ay da incelense bir şey çıkmaz. Bu bir bahanedir. 5 Ocak’ta karar verilecek ve 4 günde rapor yazılacak, raporu görmeden muhalefet şerhi yazamayacağımıza göre bize de 1 gün kalacak. Komisyonun başından beri iktidar partisinin zaman kazanma çabası içinde olduğunu gördük.” diye konuştu.
Rıza Türmen de, bakanların yaptıkları itirazların soruşturmayı etkilemeyecek itirazlar olduğuna dikkat çekti. Türmen, “Komisyon üzerinde iktidar partisinin baskısı var ve bu baskının sonuç vermesi için zamana ihtiyaç var. Bu zaman içinde baskı artacak ve sonunda bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesi sağlanacaktır. Amaç budur. Komisyonun üzerine büyük bir şaibe düşmüştür. Komisyonun bundan sonra tarafsız bir karar vermesini beklemek iyimserlik olur.” görüşünü dile getirdi. Osman Kortürk ise komisyon üzerinde ciddi baskı olduğunu, bu baskı nedeniyle oylamanın ertelendiği görüşünde olduklarını söyledi.
AKP’DEKİ TARTIŞMA, KARARI GECİKTİRDİ
TBMM kulislerine göre, eski bakanlarla ilgili verilecek karar konusunda AKP içinde ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor. Bu durum, bakanlarla ilgili alınacak kararı geciktiriyor. AKP’deki bazı isimler bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi durumunda 1 yılı aşkın süredir dillendirilen “Paralel yapı 17-25 Aralık’ta hükümete darbe girişiminde bulundu” iddiasının çökeceğini belirtiyor. Bir başka kesim ise AKP’nin yolsuzluklarla mücadele konusunda toplumu ikna edebilmesi için bu bakanları Yüce Divan’a göndermesi ve orada aklanması gerektiği görüşünde. Eski bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi için üye tam sayısının salt çoğunluğu oranında bu yönde oy kullanılması gerekiyor. Bu nedenle karar, üye çoğunluğunu elinde bulunduran AKP’nin tutumuna göre şekillenecek.
Neyle suçlanıyorlar?
Eski Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan: İran asıllı işadamı Reza Zarrab’dan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında: Bu şahsın İran’a altın ihracatı yapması işlerinde imtiyaz sağlamak, Gana’dan kaçak yollarla yurda sokulmak istenen 1,5 ton altınla ilgili adli ve idari soruşturmaları engellemek ve altının Dubai’ye çıkışını sağlamaya çalışmak’la suçlanıyor. Çağlayan tarafından işlendiği iddia edilen eylemler, TCK’daki, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet, resmi belgede sahtecilik ve rüşvet suçlarına tekabül ediyor.
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler: Reza Zarrab’dan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında; bu şahsın araçlarına trafikte emniyet şeridini kullanma imtiyazı vermek, söz konusu şahıs için koruma polisi görevlendirmek, bu şahısla birlikte gözaltına alınan bazı şüphelilerin ve yakınlarının yasaya aykırı olarak istisnai yoldan Türk vatandaşlığına geçirilmesini sağlamak, Zarrab hakkında adli veya istihbari çalışma yapılıp yapılmadığının araştırılması için talimat vermek ve bu şahsın usulsüzlükleri hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi için girişimde bulunmakla suçlanıyor. Muammer Güler tarafından işlendiği iddia edilen eylemler, 5237 sayılı TCK’daki, resmi belgede sahtecilik, nüfuz ticareti, rüşvet ve gizliliğin ihlali suçlarına tekabül ediyor.
Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış: Reza Zarrab’dan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında; bu şahsın turizm belgeli bir otel kiralama girişimi ile yakınlarına vize alınması işleri için aracılık etmek, bu şahısla ilgili bir soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurum ve kuruluşlarda araştırılma yapılmasını sağlamak ve Zarrab’ın faaliyetiyle ilgili olarak basında haber yapılmasının önlenmesi için girişimlerde bulunmakla suçlanıyor. Egemen Bağış tarafından işlendiği iddia edilen eylemler, nüfuz ticareti ve rüşvet suçu kapsamına giriyor.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Trabzon Milletvekili Erdoğan Bayraktar: Bir suç örgütünün yönetici ve üyelerinin kendilerine sağlanan ve miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında; kişiye özel imtiyazlı imar planlarını onaylatmak, imar planlarına aykırı olarak yapılan bazı projelerin usulsüzlüklerine göz yummak ve denetimlerden sorunsuzca geçmelerini sağlamakla suçlanıyor. Bu eylemlerin bir kısmının Erdoğan Bayraktar’ın görevde olduğu sırada ve onun bilgisi doğrultusunda gerçekleştirildiği; ayrıca bu Bakanlıktan iş alan bazı şirketlerin yemek işlerinin yakınlarının ortağı olduğu şirketlere verilmesi için tavassut ettiği iddia edilmektedir. Bayraktar, tarafından işlendiği iddia edilen eylemler de TCK’nın nüfuz ticareti ve görevi kötüye kullanma maddeleri kapsamında soruşturuluyor.