Türkiye 12
Eylül anayasasının değişikliği için referanduma hazırlanırken, dönemin mağdurları da konuşmayı sürdürüyor. Darbenin mağrurlarından biri de Ardahan'da gazetecilikte 40'ıncı yılını geride bırakan
Kasım Tırpancı. O dönemde köy ve şehir arasındaki yolların bozukluğunu haber yapan Tırpancı, halkı telaş ve heyecana sebep olacak şekilde yayın yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınmış. 20 gün
tutuklu kalan Tırpancı'dan
darbeyi haklı gösteren haberler yapılması da istenmiş. Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hakkında yazdığı haberler nedeniyle sürekli
soruşturma açıldığını belirten Tırpancı,
12 Eylül anayasa referandumunun bir şans olduğunu belirtiyor. Darbecilerin yargılanması ve bir daha ülkede darbeye teşebbüs dahi edilmemesi için referandumda '
evet' oyu vereceğini söyleyen Tırpancı, ülkede
demokrasinin yerleşmesi için bunun şart olduğunun altını çiziyor.
1980 darbesi ile ülkede demokrasi rafa kaldırıldığı gibi, insan haklarının çiğnendiğini ve bunda basın mensuplarının da haksız cezalara maruz kaldığını kaydeden Tırpancı, "Benim 11-14 Haziran 1982 tarihinde yazmış olduğum 'Şehirlerarası ve şehir içi yollar çok bozuk' başlıklı haber 'Halkın telaş ve heyecanına sebep olduğu' gerekçesi ile 20 gün tutuklanmama neden oldu.
Erzurum Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılandım ve yazıda suç unsuru bulunmadığı için 'kovuşturmaya yer olmadığı kararı' verildi. Haksız olarak tutuklandığım halde, koyulan sınırlama nedeniyle
dava açarak hakkımı arayamadım ve tazminat alma yoluna dahi gidemedim. İşte bundan dolayı antidemokratik 82
Anayasası'nın değişimini yeterli görmemekle birlikte, vicdanımın sesine uyarak 'evet' diyorum ve ileri de mevcut anayasanın tümü ile değişmesini diliyorum." dedi.
Ardahan'da 35-40 yaşın üstündeki insanların 1980 sonrası işkence ve baskılar yaşadığını anlatan Tırpancı, "Ardahan'da Sıkıyönetim Komutanı Yarbay Özgür Tütün,
Binbaşı Talat Demir ve Astsubay
Haşim Ünal'ın antidemokratik uygulamaları unutulmuş değildir. Yapılan darbe ve sonrası hazırlanan bir anayasanın değişimine karşı çıkmak ve 'hayır' oyu vermek faşizme
hizmet olduğu gibi, çağdaş insan onuruna da aykırıdır." diye konuştu.