ÖZAL'IN "SİVİL ÇÖZÜM" GİRİŞİMİ
Türkiye'de Demokratik çözüm adına ilk adımlar
merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ile birlikte atıldı. Özal, uzmanlara güneydoğu raporları hazırlattı. Diplomatik girişimlerle problemlerin kaynağı tespit edildi. Ancak bu girişimler
terör örgütünü rahatsız etmişti. Örgüt 2.
Kongresinde kitlesel
eylem kararı aldı. Ve ard arda Hiram Abas,
general Hulusi Sayın ve Vedat Aydın suikastleri gerçekleşti.
PKK DEP'LİLERİ KÖŞEYE SIKIŞTIRDI
20
Ekim 1991 yılında tıpkı bugün olduğu gibi PKK
bölge siyasetçilerini köşeye sıkıştırdı. DEP'liler örgüt talimatıyla Meclis'te
Kürtçe yemin etti ve tutuklandılar. Böylece bir
açılım fırsatı daha profesyonelce yok edildi.
1992 EN KANLI YIL
Merhum Özal derin yapının bütün bu tahriplerine rağmen çözümde ısrar ediyordu. 1992 yılında gerçekleşen MGK'da "
genel af"'tan söz etmesinden sonra Türkiye en kanlı yılını yaşadı. Aynı yıl içinde bölgenin farklı noktalarında yüzlerce kişi öldürüldü onlarca asker de şehid edildi.
33 ER OLAYI
1993 çözüme en çok yaklaşılan yıl olarak kayıtlara geçti.
Bakanlar Kurulu, 25 Mayıs'ta genel af gündemiyle toplanacaktı. Ancak bir gün önce Bingöl'de
33 er şehit edildi. PKK
ateşkes ilan ettiği dönemde yaşanan bu saldırıyı hiç bir zaman üstlenmedi...
PKK ÇÖZÜMDEN RAHATSIZ OLDU
Refah Partisi dönemi de problemin çözümünden rahatsız olanların sansasyonel eylemler yaptığı bir süreç. "Teröre karşı
ekonomik kalkınmadan" bahsedildiği günlerde PKK
intihar eylemleri kararı aldı.
Sabancı Suikasti'nin de aralarında olduğu kanlı eylemler yaşandı. 28
Şubat darbesiyle de Refahyol devrildi.
AB SÜRECİ RAHATSIZ ETTİ
PKK, terör elebaşısı Abdullah Öcalan'ın 1999'da yakalanmasının ardından eylemsizlik kararı aldı. Ta ki Türkiye'nin AB adaylığının kabul edildiği 1999 Aralık'ına kadar.
OHAL'İN KALKMASI PKK'YI KIZDIRDI
Bölge insanının rahat bir nefes alması nedense terör örgütünü hep rahatsız etti. Ohal'in kalktığı 2002'de PKK Kongre-Gel'i kurdu ve 5 yıllık suskunluğun ardından yine silaha sarıldı. Türkiye ise o günlerde TSK içinde bir cuntanın darbe hazırlığı yaptığını Ergenekon'la öğreniyordu.
ASİMETRİK PSİKOLOJİK PROVOKASYON
Ve bugün. PKK demokratik açılımdan rahatsız. DTP'yi kapattıran güç olarak görülüyor. Tokat'taki saldırıyı da kamuoyu açık bir provokasyon olarak yorumluyor. Bütün bu yaşananlara bakıp şunu söylemek mümkün; Derin güçler ilk günden itibaren demokratik çözüme karşı asimetrik
psikolojik bir savaş yürütüyor..