Cezaların caydırıcı niteliğe kavuşacağını söyleyen
Yıldırım, "İnsanların tedirginliğini ortadan kaldırmak,
yasa dışı dinlemelerin önüne geçmek için cezaların 1-3 yıllık cezaları iki üç kat arttırıyoruz." şeklinde konuştu.
Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD)'nin kahvaltılı basın toplantısında "
Dinlemelerle ilgili yasal düzenlemede gelinen nokta nedir? Gümrükçülere dinleme yetkisi verilmesi sıkıntı doğurmaz mı?" şeklindeki soru üzerine Yıldırım, yasadışı dinlemelerin önlenmesine yönelik caydırıcılığın arttırılması için çalışma yaptıklarını belirtti. Mevcut durumda yasadışı dinlemelerde isteğe bağlı olarak açılan davaların bundan böyle isteğe bağlı olmaksızın açılabileceğini kaydeden Bakan Yıldırım, cezaların da caydırıcı olacağını aktardı. Kim dinleme talep ederse etsin dinleme şeklinin belli olduğunu ifade eden Bakan, "Dinlemeyi şu anda 3 kuruluş yapıyor. Savcılık ve
mahkeme kararı gerekiyor. Öbür türlü olursa herkes birbirini dinlemeye kalkar. Dinleme ve izlemenin esprisi suçları önleme. Usulüne uygun talepleri
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı inceliyor. Ya dinlersin ya dinleyemezsin diyor." şeklinde konuştu.
TEKEL İŞÇİLERİNİ İSTİRMARCILARIN ELİNDER KURTARMAYI ARZU EDİYORUZ
Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Türk-İş heyetini kabulünde bir dahili olup olmadığının sorulması üzerine
Binali Yıldırım, daha önce kendisinin Türk-İş başkanıyla bir araya gelerek çözüm noktasında fikir yürüttüklerini ifade etti.
Tekel işçilerinin haklarını aramanın ötesinde başka mecraya kaydığını vurgulayan Yıldırım, masum arayışı istismar eden marjinal kesimlerin bulunduğunu ifade etti. Bu grupların sorunların çözümüne katkısı bulunmayacağına dikkat çeken bakan, "Bu meseleyi istimrarcıların elinden kurtarmayı hükümet olarak arzu ediyoruz. İşin çözüleceği ümidindeyim. Siyasi partiler marjinal
sivil toplum örgütleri bir araya geliyor.
Hükümeti yıkacağız gibi demeçler oluyor. Hükümetler seçimle gelir seçimle gider. İşi amacından saptırmanın Tekel işçilerinin sorunlarının çözümüne katkı sağlamaz." diye konuştu.
3. KÖPRÜ VE ÇANAKKELE BOĞAZI KÖPRÜSÜ'NDE DEĞİŞİKLİK YOK
3.
köprünün güzergahı ve geçeceği yolla alakalı bir değişiklik olmadığını söyleyen Yıldırım, İstanbul'un yeşil alanlarının tahrip edilmesine izin vermeyecek, aşırı imara fırsat vermeyecek öneriler üzerinde çalışıldığını ifade etti.
Çanakkale Boğaz Köprüsü projesinde de değişiklik olmadığını kaydeden bakan, yap-işlet-devret modeliyle yapılacak projeye çok yoğun rağbet olduğunu söyledi. Yıldırım, "Alternatif
finans kaynaklarıyla bu projeleri hayata geçirmeyi amaçlıyoruz.
Küresel finans kaynaklarını kullanmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
BANKALAR KAZANDIKLARININ ZEKATINI VERİYOR
Bankalardan alınan harçlarla ilgili bir soru üzerine Yıldırım, söz konusu düzenlemenin ardından bankaların şube
kapatma ya da azaltma yöntemine başvurmayacağını kaydetti. Bankaların 20 milyar lira kar ettiğini ifade eden bakan, "Verecekleri
aidat 400 milyon lira. Kazançlarının yüzde 2,5'unu zekat olarak verecekler. 400 milyon lira bizim için çekirdek, çerez parası; ancak bin kilometre uzunluğunda bölünmüş yol yapabiliriz. Bankacılarımız unutmasınlar Hazine'ye giren her kaynağı vatandaşımıza
hizmet olarak geri vereceğiz. Bankalarımızın cömert davranmalarını istiyorum." dedi.
(CİHAN)