Sandıkların kurulacağı 22 Temmuz için geri sayım devam ederken,
siyasi partiler seçim kampanyalarına hız verdi. Meydanlara inen liderler, birbirinden ilginç vaatlerde bulunuyor. Verilen sözler kulaklara hoş gelse de çoğu zaman
Türkiye gerçekleriyle bağdaşmıyor. Bu yüzden iktidara gelen partiler, vaatlerinin büyük bölümünü yerine getiremiyor.
Seçim vaatleri denilince akla ilk olarak Süleyman
Demirel'in ismi geliyor. 1991 seçimleri öncesinde ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için 500 gün isteyen Demirel, herkese iki anahtar (ev ve
araba) taahhüdünde bulundu. Demirel,
insan hakları ve işkence konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı dönemde ise 'şeffaf
karakol' sözü verdi. Bülent Ecevit'in ise yaklaşık yarım asrı bulan siyasi hayatında değişmeyen vaadi Köykent'lerdi. Ecevit, 57. hükümet döneminde
pilot Köykent olarak kurduğu Ordu'nun
Mesudiye ilçesini 2002 seçimlerinde AK Parti'ye kaptırdı.
Kapatılan
Refah Partisi Genel Başkanı ve eski
Başbakan Necmettin
Erbakan, 12 Eylül'den önce halktan "5 bin tank üreteceğiz" diyerek oy istedi. 90'lardan sonraki '
Adil Düzen' sloganıyla oyunu katladı. Erbakan'ın vaatleri arasında "Her ile havaalanı, hızlı
tren, Taksim'e cami" de yer aldı.
DYP eski lideri
Tansu Çiller, "Her mahalleye bir milyoner." diyen Menderesvari bir vaatle
siyaset dünyasına adım attı: "Her mahallede yüz trilyoner olacak." Bunu "Her köylüye
traktör" sözü takip etti.
Tansu Çiller, sadece 'yeşil kart'ı hayata geçirebildi.
ANAP eski lideri
Mesut Yılmaz ise 1999 seçimlerinde "
Susurluk'u çözeceğiz" diyerek halktan oy istedi.
1999'da sandıktan ikinci parti olarak çıkan MHP de seçimler öncesinde iddialı projeler ortaya koydu. "
Başörtüsü sorununu ürkekler değil, erkekler çözer." diyen Bahçeli, Antalya'dan milletvekili seçilen
Nesrin Ünal'ı Meclis'te başörtüsünü çıkarması için ikna etti. Bahçeli, "Abdullah Öcalan'ı idam edeceğiz." sözünü de yerine getiremezken, idamı kaldıran yasaya
imza atmak zorunda kaldı.
ZAMAN