Yeni Asya gazetesi yazarı M. Latif Salihoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılan Risale-i Nur Külliyatı'nın Emirdağ Lahikası'nda Bediüzzaman Said Nursi'nin "dehşetli bir put kırdım" sözünün "dehşetli bir pot kırdım" şeklinde tahrif edilerek yayınlandığını belgeleriyle ispatladı. Salihoğlu konuyla ilgili 'Put kıran belgeler konuşuyor' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte Salihoğlu'nun o yazısı:
“... Ne acip, ne gariptir ki “Put kırdım” diyen Üstad Bediüzzaman’a ısrarla ve inatla “Pot kırdırmak” için canhıraş şekilde çalışanlar var.
Bunların içinde olup bizimle muaraza etmeyi de bir vazife haline getiren bazı kimseler, “Put”u “Pot” diye okutmak için, uzun müddet “Tı” harfine sığındılar.
Çünkü, ellerindeki Emirdağ Lâhikası elyazması nüshasında kelimenin son harfi “Tı” şeklinde yazılmıştı. Tevilleri de şuydu:
Kelimenin son harfi “Tı” olursa, ondan bir önceki harf de “O” olur. Şayet, son harf “Te” olsaydı, o takdirde ortası “U” ve işte o zaman bu kelime “Put” diye okunabilirdi.
Allah’ın hikmetine bakın görün ki, kendilerinin arayıp buldukları diğer bütün Osmanlıca elyazması nüshalarda, anahtar kelimenin son harfi “Te” olarak yazılmış.
Bu temelsiz tez ellerinde patlayınca ne yaptılar biliyor musunuz? Câ-yı hayrettir ki, bu kez Risâle-i Nur için en muteber referans olan Yeni Lûgat’a da itibar etmeyerek, gidip başka kàmuslara sığındılar. Meselâ, bize göre o da muteber bir kaynak olan Şemseddin Sâmi’nin “Kàmus-ı Türkî” isimli eseri...
Kendince gûya “Put”u çürütmek için o kàmustaki “B” maddesinden “Büt”ü gösterdiler: “Bu kelime kesinlikle Büt diye yazılır” iddiasında bulundular; fakat bu maddenin devamını göstermeyip izâh kısmını da es geçtiler.
Evet, maalesef aynen öyle yapılar.
Halbu ki, ilgili belgede de görüldüğü gibi, kökeni Farsça olan “Büt” maddesinin devamında ve izahında, bu kelimenin Türkçe de “Put” şeklinde ifade edildiği gayet açık ve vâzıh bir şekilde gözler önüne seriliyor. Üstelik tam tamına “Pe+Vav+Te” harfleriyle...
Nihat Sami Banarlı, “Türkçenin Sırları” isimli kitabında, aslı Arapça, Farça veya başkaca olan pekçok kelimenin Türkçeleşmesi esnasında ufak çaplı da olsa değişime uğrayarak Türk dil ve edebiyatında yer aldığını enfes örneklemelerle anlatıyor.
İşte, söz konusu “Büt” kelimesi de aynı tarz bir değişime uğrayarak, dilimizde “Put” şeklini almıştır. Meselâ, hiç kimsenin “Büt-perest” diye bir tâbir kullandığına şahit olmuş değiliz. Türkçe’de herkes “Put-perest” diyor.
Nitekim, Nur Külliyatının muhtelif yerlerinde içinde “Put” tâbiri geçen kelimelerin hemen tamamı yine “P” ile başlayıp “Vav” ve “Te” ile tamamlanıyor. Bu da açıkça bize gösterir ki, söz konusu tartışmalı tabir kesinlikle ve kesinlikle “Put kırdım” şeklinde okunabilir. Ha, isteyen bunu “Pot kırdım” diye de okuyabilir. Bu, kişinin niyetine ve tercihine kalmış bir durum...
Kàmus-ı Türkî’deki madde başlığı “Be+Te” harfleri ile yazılmış “Büt” maddesinde—bizim tezimizi yüzde yüz teyid ve tasdik eden—aynen şu ifadeler yer alıyor:
BÜT: (PUT: Zebân-zedey): Müşriklerin ibadet ettikleri resim veya heykel, sanem...
Madem ki kàmus namustur...
Zıddına inkılâp ettirilmeye çalışılan bir mânâ karşısında “mânâ kalıbı” için hassasiyet göstermek yerine kelime kalıphanesi olan “Kàmusun nâmusu”ndan dem vuranlar, şayet kàmustaki “Büt” kelimesinin aynı zamanda “Put” şeklinde de okunduğunu görmüyorsa ona ne demeli? Şayet, gördüğü halde bunu inatla görmezden geliyorsa, sizce o takdirde ne demeli?
Şimdilik sözü daha fazla uzatmadan, sizi orijinal belgelerle başbaşa bırakalım. Burada görmüş olduğunuz belgelerin tamamı, içinde PUT geçen kalimelerin yazılışıyla “Dehşetli bir put kırdım” ifadesindeki PUT tâbirinin yazılışları arasında tam bir benzerlik olduğunu açıkça gösteriyor."
Salihoğlu, konuyla ilgili belgeleri de Yeni Asya'daki köşesinde yayınladı."