Genel sekreterlik için hırsızlık ve rüşvetten mahkûm olmak şart!
Adalet Bakanlığı Kanunlar Kararlar Genel Müdürlüğü’nden çıkıp
Resmi Gazete’de yayımlanana kadar 10 aşamada bürokratlar,
Adalet Bakanı, Bakanlar
Kurulu,
Başbakan, milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı tarafından denetlenen bir
kanun metninde ‘Olmamak’ sözcüğü olumsuzluk eki ‘ma’ unutulunca ‘olmak’ şeklinde yazıldı. Bu tapaj (yazım) hatası da
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği’ne (
TOBB) bağlı oda ve borsalarda genel sekreter olmak için ‘azılı suçlu’ olma koşuluna dönüştü.
Yasama skandalı, Türk
Ceza Kanunu’na uyum amacıyla 23 Ocak 2008’de
Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek 8
Şubat 2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 5728 sayılı ‘
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da gerçekleşti. ‘
Torba kanun’ olarak nitelenen ve 165 ayrı kanunda değişiklik yapan kanunla TOBB?Yasası’nda bir bend değiştirildi. Madde oda ve borsa genel sekreterlerinde aranacak nitelikleri düzenliyor ve ‘Genel sekreterin aşağıda belirtilen nitelikleri haiz olması gerekir’ diye başlıyor.
“(d)TCK’nın 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Ana
yasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve
casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas,
ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama,
kaçakçılık,
vergi kaçakçılığı veya haksız mal edinme suçlarından
hapis cezasına mahkûm olanlar.”
Yasanın bu haliyle TOBB’a bağlı 365 oda ve borsada görevli mevcut genel sekreterler sıralanan suçlardan mahkûm olmamışsa, durumları kanuna aykırı hale geldi.
TBMM’de büyük bir yasama skandalına yol açan yasa metni 2006 yılında Adalet Bakanlığı Kanunlar Kararlar’da hazırlandıktan sonra Adalet Bakanı’nın onayından geçerek Başbakanlığa gönderildi.
Başbakanlık’ta Kanunlar Kararlar Müdürlüğü tarafından incelendi ve
Bakanlar Kurulu’nun imzasına açıldı. Tasarı bütün bakanlar tarafından imzalandıktan sonra 10
Nisan 2006’da
TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Daha sonra Kanunlar Kararlar Dairesi Başkanlığı’na
havale edildi. Burada sadece bu işle görevli olan uzmanlar tarafından yasama tekniğine aykırı veya başka kanunlarla çelişen bir husus var mı diye incelemeye tabi tutuldu. Seçime kadar Genel Kurul’a indirilip görüşülemediği için kadük kaldı. Yasa, 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra yenilendi. Bunun üzerine tasarı muhalefet milletvekillerinin de yeraldığı, uzmanlardan görüş alınan Adalet Komisyonunda 1
Ekim 2007 ile 15
Kasım 2007 tarihleri arasında 45 gün süreyle görüşüldü. Tasarı daha sonra
TBMM Genel Kurulu’na indi ve temel kanun olarak görüşülerek 23 Ocak 2008 tarihinde yasalaştı.
Monte edilirken de fark edilmedi
TBMM’de kabul edilen ve bu şekilde çok sayıda kanunda değişiklik yapan düzenlemeler, Başbakanlık Kanunlar Kararlar Dairesi tarafından Başbakanlık Mevzuat Bilgi Sistemi’nde ilgili kanunun ilgili maddesine monte ediliyor. Hatayı ilgili yasadaki yerine monte edildiği sırada da fark eden çıkmadı.
Hatayı, aylık Terazi Hukuk Dergisi yazarı Remzi Özmen fark ederek nisan sayısında yayımladı. Ancak bugüne kadar düzeltme yönünde hiçbir girişimde bulunulmadı.
TBMM Kanunlar Kararlar Dairesi yetkilileri, hatanın hükümetten kaynaklandığını ancak TBMM’deki
kontrol biriminin de gözünden kaçtığını belirttiler. Yetkililer, hatanın telafisi için yasa değişikliği yapılmasından başka çare bulunmadığını söylediler.