Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında 6 şüpheli durumun olduğunu vurgulayarak,"Kurtuldu geliyor bilgisi, bildirilen yerin aranmaması, olaydan 2-2.5 saat sonra oraya 2 helikopterin inip kalkmış olması, helikopterin üzerindeki cihazların sökülmesi, hava hareketliliğinin netleşmemesi ve radar kayıtları ile ilgili şüphelerin giderilememesi. Bütün bunlar aydınlatılmadan, bu soruların cevabı verilmeden hiç kimse bize bunun bir kaza olduğuna inandıramaz ve üstünü de kapatamaz.” diye konuştu.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının üzerinden 4 yıl geçti. Yazıcıoğlu, vefatının 4. yılı dolayısıyla Tacettin Dergahı'ndaki kabri başında anma töreni düzenlendi. Törene Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, çocukları, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve sevenleri katıldı. Sivas'tan gelenlerle birlikte partililerin de Tacettin Dergahı'nı doldurduğu törende, Yazıcıoğlu için Kuran-ı Kerim okunarak dualar edildi. Türk Kızılayı da tören alanına gelen vatandaşlara etli pilav, ayran ve lokum dağıttı.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu şehadetinin 4. yılında rahmetle, minnetle, şükranla ve özlemle andıklarını belirten Destici, “Bütün arkadaşlarımız ve camiamız ile birlikte anıyoruz. Onunla birlikte hayatının kaybeden Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş kardeşimizi ve pilot Kaya İstektepe’yi de rahmetle minnetle ve şükranla anıyoruz. Biz her yıl helikopterin düştüğü 25 Mart tarihi ile rahmetli Genel Başkanımızı Tacettin Dergahı’na defnettiğimiz tarih olan 31 Mart’ı Muhsin Yazıcıoğlu ve şehitlerimizi anma haftası olarak değerlendiriyoruz.” diye konuştu.
HELİKOPTER KAZASI İLE İLGİLİ YENİ GELİŞMELER
Muhsin Yazıcıoğlu’nun unutulmaması ve milletin gönlünde yer etmesinin sebebinin Yazıcıoğlu’nun her zaman ülkesinin ve milletinin birliğini, beraberliğini, geleceğini, menfaatini her şeyin üstünde tutması olduğunu anlatana Destici, “Muhsin Yazıcıoğlu her işinde Allah’ın rızasını gözetti. Onun davası İlay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Alem diye adlandırdığı davası Allah’ın ismini yeryüzüne yaymaktı. Allah-ü Teala Meryem Süresi’nde buyuruyor ki, ‘Biz bir kulumuzu seversek onun sevgisini de bütün diğer kulların kalbine nakşederiz.’ İşte Muhsin Başkanımız Allah’ın bu sevgisine bu merhametine bu şefkatine bu mazharına layık oldu.” ifadelerini kullandı.
Destici konuşmasının ardından basın mensuplarının kaza ile ilgili gelişmeler hakkındaki sorularına cevap verdi.
Olayın ardından gelinen sürecin olumlu ve olumsuz yönleri olmak üzere 2 ayaklı devam ettiğini vurgulayan Destici, “Olumlu yönü süreci başından beri ısrarlı bir şekilde takip ettik. Türkiye’de ilk defa TBMM’de bir konu ile ilgili iki komisyon kuruldu. Meclis tarihinde bir ilktir bu. İlk defa Devlet Denetleme Kurulu böyle bir konuyu araştırdı. Bizim ısrarlı takibimiz, talebimiz ve sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleri ile. Devlet Denetleme Kurulu Türkiye’de ezber bozan bir rapor açıkladı. Raporun yazılması talimatını verenlere ve yazanlara teşekkür ediyorum. Ardından dosya Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek Özel Yetkili Savcılık'a taşınmasını istedik. Bu talebimiz kabul gördü ve 2 yıldır dosya burada takip ediliyor. Bütün şüpheler yazılı hale getirildi.” şeklinde konuştu.
BİLGİ VE BELGELER MECLİS VE DEVLET DENETLEME KURULU TUTANATLARINDA MEVCUT
Meclis, Devlet Denetleme Kurumu ve soruşturma tutanaklarında kaza ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin bulunduğunu kaydeden Destici konuşmasına şöyle devam etti; “Bugün ben şunu söylüyorsam aynı gün bildirilen yer aranmadı. Bu benim bir iddiam veya yorumum değil. Açsınlar Meclis tutanaklarını okusunlar. Bu benim dediğim doğru mudur, yanlış mıdır?, Ben diyorsam ki oradaki hava hareketliliği netleşmedi bakın bugünde basına düştü. Bu benim iddiam veya yorumum değil. Açsınlar soruşturma dosyasını, Meclis ve Devlet Denetleme Kurulu tutanaklarını okusunlar. Bir gizli tanık olaydan 2-2,5 saat sora iki helikopterin indiğini söyledi. Bu bizim iddiamız değil muvazzaf askerin gizli tanıklığı. 'Kurtuldu geliyor' bilgisi, helikopterin üzerinden bir takım cihazların sökülmesi. Bunların görüntüsü bilgisi, belgesi var. Bunların hepsi dosyalarda mevcut. Buradaki en büyük başarı bütün bu yaşananların tutanak altına alınması. Zaman aşımı diye bir problemimiz yok. Bu bir ihmal veya kaza dahi olsa 8 yıl soruşturma, dava açıldığında da 4 yıl olmak üzere 12 yıl gibi bir süre var. Bu iş birde örgütlü ise o zamanda 20 yıl soruşturma ve dava açılırsa 10 yıl daha olmak üzere 30 yıllık bir süre var. Ama bütün bu süreler dosyanın yayılması anlamına gelmez. Biran önce bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. 6 şüphemiz var. Bunlar giderilmeden bunlar aydınlatılmadan bunların cevabı verilmeden hiç kimse bize bunun bir kaza olduğuna inandıramaz ve üstünü de kapatamaz. Biz sonuna kadar bu işin peşinde olacağız.”