Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği
kazada Skymap IIIC cihazının olay yerinde çekilmiş fotoğrafı ilk kez gazeteci Emre Soncan'ın 'Keş Dağı'nda Bir Alperen' kitabında yer aldı. Uçuş bilgilerini kaydeden cihaz,
enkazın bulunmasının ardından çalınmıştı.
Helikopterdekilerin kanlarında
zehir bulunduğunu tespit eden
otopsi raporları da ilk kez yayımlandı.
Büyük Birlik Partisi (BBP) eski lideri
merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının üzerindeki sır perdesi her geçen gün aralanıyor. '
Suikast' değerlendirmeleri yapılan kazanın ardından helikoptere ait uçuş bilgilerini muhafaza eden Argus 5000 CE ve Skymap IIIC cihazlarının enkazdan çalındığı ortaya çıkmıştı. Skymap IIIC cihazının enkaz yerinde çekilmiş fotoğrafı, ilk kez gazeteci Emre Soncan'ın kaleme aldığı Keş Dağı'nda Bir Alperen adlı kitabında yer aldı. Helikopterin neden düştüğü bilgisini kaydeden cihazın fotoğraflandıktan sonra enkaz yerinden çalınmış olması merhum Yazıcıoğlu'nun suikasta
kurban gittiği ihtimalini güçlendirdi.
EN KRİTİK CİHAZ!
Helikoptere ait uçuş bilgilerini kaydeden Argus 5000 CE'nin görüntüsü daha önce basına yansımıştı. Skymap IIIC'nin çalınmadan önce enkazdaki son görüntüsüne ise
Gazeteci Emre Soncan'ın Keş Dağı'nda Bir Alperen adlı kitabında ilk kez yer verildi. Çalınan cihazların önemini ise kitapta görüşlerine yer verilen helikopter
pilotları şöyle anlatıyor: "Kaza yapan helikopter, eğer herhangi bir hava aracının müdahalesiyle düşürüldüyse ortadan kaldırılması gereken ilk cihazlar bunlardır. Çünkü uçuş bilgilerini muhafaza eder. Helikopterde ani bir alçalma veya yükselme olduysa gösterir."
KAZA KIRIM HEYETİ SORUŞTURULSUN
Kitap, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili hazırlanan
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda, cihazların çalınmasına ilişkin önemli tespitlere de yer veriyor. DDK raporunda, cihazlar için "
Cihazların 31.03.2009 günü öğle saatleri arasında yok olduğu/çalındığı anlaşılmıştır. Bölgede saat 17.00'ye kadar çalışmalarını sürdüren Kara Kuvvetleri'ne ait
Sikorsky helikopterin kaza kırım heyetinde yer alan bazı personelin TC-HEK işaretli helikopter enkazı üzerinde çalışma yaptıkları görülmüştür. Başta Sikorsky helikopterin kaza kırım heyeti olmak üzere tüm şüpheliler hakkında
Cumhuriyet Savcılığı'nca
soruşturma yapılması önerilmektedir" ifadeleri kullanılıyor. Yine kitapta yer alan bilgilere göre, devlet yetkilileri enkazda araştırma yapan 15 kişinin üzerinde duruyor. Bu kişilerin
telefon kayıtlarının geriye doğru incelenmesi halinde önemli bilgilere ulaşılabileceği dile getiriliyor.
Zehirlendiğini kanıtlayan rapor
Merhum BBP lideri
Muhsin Yazıcıoğlu'nun zehirlendiğini ortaya koyan otopsi raporu da ilk kez Gazeteci Soncan'ın kitabında yer aldı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, 30
Mart 2009'da
Adli Tıp Kurumu
Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı'na Yazıcıoğlu'nun
ölüm nedenini sordu. Yazıcıoğlu'nun kan, iç
organ parçaları ve idrarında yapılan toksikolojik incelemede herhangi bir olağandışı duruma rastlanmadı. Yazıcıoğlu'nun ve yanındakilerin kanında CO (Karbonmonoksit) bulunmadığı açık bir şekilde dile getirildi. Fakat DDK'nın dosyaya el atmasının ardından olayın seyri değişti.
KANLARINDA ZEHİR BULUNDU
Bu kez kazada hayatını kaybedenlerin kan örnekleri İstanbul'a gönderildi.
Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi'nin yaptığı incelemeler ortaya bambaşka bir sonuç çıkardı. Yazıcıoğlu ve olayda hayatını kaybedenlerin kanında yüksek miktarda
karbonmonoksit bulundu. Muhsin Yazıcıoğlu'na ait kan örneğinde yüzde 13,1 COHb, Pilot Kaya İstektepe'de yüzde 26,6 COHb, Erhan Üstündağ'da 21,8 COHb,
Yüksel Yancı'da yüzde 8,5 COHb, İsmail Güneş'te yüzde 27,0 COHb ve Murat Çelik
kaya'da yüzde 10,1 COHb bulunduğu tespit edildi.
MİT Yazıcıoğlu'nu takip ediyordu
Keş Dağı'nda Bir Alperen adlı kitapta kaleme alınan bilgilere göre, Yazıcıoğlu hayatını kaybetmeden önce MİT tarafından da takip ediliyordu. Telefonlarının dinlendiğini anlayan Yazıcıoğlu, şüphelerini gidermek için bir partiliye telefon etti. Ertesi gün Çukurambar'da bir pastanede buluşup önemli bir konuyu konuşacaklarını söyledi. Bir gün sonra pastanede buluştular. En arka masaya oturdular. Az sonra, arkalarındaki masaya başka bir kişi oturdu. Yazıcıoğlu adamın kolunu tutu: "Gardaş, kimsin sen" diye sordu. Masadaki adam kimliğini gösterdi: Üzerinde MİT yazıyordu.
ÖNDER DELİGÖZ