Büyük Birlik Partisi Lideri
Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının
ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili yeni bulgular gün yüzüne çıkıyor. Kazadan sonra yaralı olarak kendine gelen gazeteci İsmail
Güneş'in sadece bacağının değil, dört kaburga kemiğinin ve
çenesinin de kırık olduğu ortaya çıktı. Çenesi kırık olan bir
hastanın konuşmasının güç olduğunu Cihan Haber Ajansı'na belirten cerrahlar, İsmail'in 112 ile yaptığı
telefon görüşmesi sırasında çenesinin kırık olmasının mümkün olmadığı görüşünde.
25
Mart 2009 tarihinde saat 14.35'te
Kahramanmaraş Çağlayancerit'ten,
Yozgat Yerköy mitingine gitmek üzere havalanan TC-HEK işaretli helikopterin içinde BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu,
Sivas il başkanı Erhan Üstündağ, il başkan
yardımcısı
Yüksel Yancı, belediye meclis üye adayı Murat Çetin
kaya, Pilot Kaya İstektepe ve
Gazeteci İsmail Güneş bulunuyordu. Saat: 15.03'te düşen helikopterin düştüğü bilgisi Gazeteci İsmail Güneş'in 15.26'da 112
Acil Servisi
aramasıyla öğrenildi. Güneş'in 112 Acil Servis ile yaptığı görüşme kazadan birkaç saat sonra görsel medyada da yayınlanmaya başladı. Tüm Türkiye'nin
tanık olduğu bu görüşmede İsmail Güneş Acil Servis'e sadece bacağının kırık olduğunu ve helikopterin içinde sıkıştığını ve hareket edemediğini söylüyordu. Fakat
otopsi raporları ölen gazetecinin bacağının yanında çenesinin ve kaburgasının da dört yerden kırık olduğu gerçeğini gösteriyor.
İsmail Güneş'in cesedi
enkaz bölgesinde 30 Mart 2009 tarihinde bulundu. Aynı gün Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde Güneş'e yapılan harici muayenede, "alt çene sağ 2-3 dişler arasında mandubulada ayrıklı kırık ve bu seviyede mukozada kanamalı laserasyon" tespit edildi. Güneş'e yapılan otopsi sonucunda tutanakta şu ifadelere yer verildi: "Genel beden travmasına bağlı alt çene kemiği, dört adet kaburga ve sol tibia-fibula kapalı kırığı saptandığı, makroskopik olarak ölümü açıklayabilecek büyük
damar, kafatası kemiklerinde kırık ya da
organ yaralanması saptanmadığı, ölüm nedeninin tespiti için cesetten otopsi sırasında alınan örneklerde histopatolojik ve toksikolojik
analiz yapılması gerektiği kanaatindeyiz."
Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde İsmail Güneş'e yapılan otopsi sırasında alınan kan ve
idrar örnekleri
Adana Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından incelendi. Başkanlık, 10
Nisan 2009 tarihinde yaptığı inceleme sonucunda savcılığa gönderdiği rapor da Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsi tutanağını doğruluyor: "Adli tahkikat ve otopsi bulguları göz önüne alındığında; alt ekstremite, çene ve kaburga kırığı ile sağ sürrenal bez çevresine sınırlı hemotom saptanan şahsın donma sonucu öldüğü kanaatini bildiririz."
ALT ÇENESİ KIRIK HASTA KONUŞABİLİR Mİ?
İsmail Güneş'e yapılan otopside de tespit edilen alt çene kemiğinin kırık olma durumunda, kendisinin sağlıklı bir şekilde konuşup konuşamayacağı sorusunu akıllara getirdi. Adlarının açıklanmasını istemeyen cerrahlar, alt çene kemiği kırık olan bir hastanın konuşmasının zor olduğunu, konuşabilse bile kırık olan alt çeneyi oynatamayacağından konuşma şeklinin değişebileceğini belirtti. Cerrahlar ayrıca kırılmadan kısa bir süre sonra, kırılan bölgede hastanın ağrı hissedebileceği ve bu ağrının da konuşmasını olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
Diğer yandan otopsi raporlarını inceleyen Beyin Cerrahı
Operatör Doktor Rafet Arslanoğlu Cihan'a İsmail Güneş'in alt çene ve dört kaburga kırıklarıyla ilgili çok çarpıcı bilgiler verdi. Arslanoğlu, İsmail Güneş'in 112 Acil Servis ile görüşürken çenesinin kırık olma ihtimalinin zayıf olduğu kanaatinde. Operatör Doktor Rafet Arslanoğlu, "Kesin olmamakla beraber alt çene kemiği kırık olan bir insan konuşabilir; ama İsmail Güneş gibi telefonda dinlediğimiz kadar net, akıcı ve berrak bir ses tonu ile konuşmasını bekleyemeyiz. Normalde ağzın içinde bir şey varmış gibi çıkabilecek olan bir ses tonu beklenir. Genel olarak ayrıklı çene kırıkların da kanama olması beklenir ki, Güneş'in otopsi raporunda da kanama olduğu belirtilmiş. Dolayısıyla böyle bir hasta da konuşurken ses tonunda bir boğukluk ve bozukluk meydana gelir. Ayrıca İsmail Güneş'in 112 Acil Servis ile yaptığı konuşmalarda çenesiyle ilgili hiçbir şikayetini belirtmiyor. Ağzının içindeki bir kanamadan da hiç bahsetmiyor. İsmail Güneş ayağının kırık olduğunu, üşüdüğünü ve helikopterin içinde sıkıştığını söylüyor.
112 Acil Servisi'nin başka bir yerinizde kırık var mı? Sorusuna sadece 'ayağım kırık' diye
cevap veriyor." dedi.
Doktor Arslanoğlu,
trafik kazası ve yüksekten düşme gibi kazalarda sadece çene kemiği kırığının mümkün olamayacağını da vurguladı. Arslanoğlu şöyle devam etti: "Beyin cerrahları olarak kafa ve yüz travmaları ile çok sık karşılaşıyoruz. Çarpmalara bağlı kafa travmalarında tek başına alt çene kırığı görülmesi çok çok nadir bir durumdur. Beraberinde kafa ve diğer yüz kemiklerinin de etkilenmesi kaçınılmazdır. Bütün bunları bir arada düşündüğümüzde acaba İsmail Güneş'in 112 Acil Servisi ile telefonla konuştuğu sırada alt çenesi kırık değil miydi? Diğer yüz ve kafa kemikleriyle ilgili bir kırık, travma bulgusu ya da
beyin travması gibi bulgulara otopsi raporunda rastlanmıyor. Zaten Gazeteci Güneş'in bilincinin açık olup, düzgün bir şekilde konuşması da bu bulguların olmadığını gösteriyor. İsmail Güneş, kaburga kırığından da bahsetmiyor 112 ile konuşmasında. Oysaki kaburga kırıklarında mutlaka göğsünde bir ağrı olur. İsmail 112 Acil Servisi ile konuşurken böyle bir şikayet den söz etmiyor. Oysa ki, dört yerinden kaburgası kırık olan bir hasta nefes alıp verirken zorluk yaşar ve ağrı hisseder. Çene ve kaburga kırıkları acaba sonradan mı oluştu?" sorusunu gündeme getiriyor."
YASEMİN GÜNEŞ: 'EŞİMİN SESİNDE HERHANGİ BİR ANORMALLİK YOKTU'
Konuyla ilgili Cihan'a konuşan İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş de eşinin
112 acil servisiyle yaptığı
telefon görüşmesinde herhangi bir anormallik ve ses renginde tuhaf bir durum hissetmediğini söyledi. Yasemin Güneş, "İsmail'in 112 ile yaptığı telefon konuşmasını tekrar tekrar dinledim. Eşim sağlıklı iken telefonda duyduğum ses nasıl ise 112 Acil Servis ile yaptığı konuşma da duyduğum ses aynı idi. Sesinde hiçbir değişiklik, konuşma biçiminde herhangi bir anormallik yoktu" ifadelerini kullandı. İsmail Güneş'in Almanya'da yaşayan abisi İbrahim Güneş de kardeşinin bacağında olan kırıkla ilgili çarpıcı bir bilgi veriyor. "İsmail'in bacağındaki kırık normal bir kırık gibi değildi. Kaval kemiği tamamen dışarıdaydı. Kapalı bir kırık değildi." Oysa, İsmail Güneş'in otopsi raporlarında sol tibia-fibula kemiklerinde kapalı kırık saptanmıştı.
GÜNEŞ, ENKAZDAN 600 METRE AŞAĞI NASIL İNDİ?
Öte yandan helikopter düştükten 5 gün sonra cesedi, enkazın güneydoğu istikametinde 500-600 metre aşağıda bulunan İsmail Güneş'in helikopterden çıkıp cesedin bulunduğu bölgeye nasıl geldiği de merak konusu. Çünkü Güneş, 112 Acil Servis ile yaptığı görüşmede helikopterde sıkıştığını ve hareket edemediğini belirtiyor. Ayrıca bölgedeki kar kalınlığı da o gün 80 ile 150 cm arasında değişiyor. Doktor Rafet Arslanoğlu bu konuyla ilgili de çok çarpıcı tespitlerde bulundu. "İsmail Güneş'in sadece bacağında kırık olsa bile o arazide ayağının üstüne basıp yürümesi mümkün değil" diyen Arslanoğlu şunları kaydetti: "Bacağındaki iki kemiği kırık olan (tibia-fibula kapalı kırık) bir hasta o ayağının üstüne basıp yürüyemez. Bacağında bir kemiği kırık olsa basabilir ama iki tanesi birden kırık olunca basamaz. Sadece ayağını sürükleyebilir. '
Helikopterin içindeyim bacağım kırık ve ayağım sıkışık' diyen İsmail Güneş sıkışık bacağını nasıl kurtarmış olabilir? Dört kaburga kemiği ve alt çenesi kırık, ayrıca
soğuk hava da koltuğu kızak yaparak, bu şartlarda 600 metre aşağı nasıl indi? Çok engebeli ve derin çukurların, yüksek kayaların ve büyük ağaçların olduğu bir araziden söz ediyoruz."
GAZETECİ GÜNEŞ, 112 ACİL SERVİSİ İLE TOPLAM 27 DAKİKA GÖRÜŞTÜ
İsmail Güneş tüm Türkiye'nin içini burkarak izlediği 112 Telefon görüşmeleriyle sesini duyurmaya çalışmıştı. Güneş 112 Acil Servisi ile 9 defa
iletişim kurdu. Yedi aramayı kendisi yaptı. İki arama ise
112 acil servis tarafından gerçekleşti. Güneş ilk aramayı, 15.26.59'da yaptı ve 1 dakika 14 saniye içinde BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun içinde olduğu helikopterin düştüğünü söyledi. Ardından 15.29.57'de 1 dakika 23 saniyelik görüşmesinde 'kendisinin helikopterin içinde sıkışmış ve ayağının kırık' olduğunu belirtti. 15.35.05'de 3 dakika 49 saniyelik görüşmesinde ise 'her tarafın sis ve karla kaplı olduğunu ayağını oynatamadığını' söyledi. 15.40.34'te 20 dakika süren görüşmede de 'kaval kemiğinin kırıldığını ve kanama olmadığını 'çok soğuk ve
tipi olduğunu kendisinin üşümeye ve donmaya başladığını' söyledi. 16.19.40'da 1 dakika 49 saniye süren görüşmesinde; 'her tarafının titrediğini, hareket edemediğini' bildirdi. 17.15.41'de 25 saniye süren görüşmesinde; 'herkesin öldüğünü ve kendisinin de ölmek üzere' olduğunu söyledi. 17.23.33'te İsmail ile yapılan son görüşme de ise yaralılardan birisine 'alo, sıfır beş yüz kaç abi' diye sordu, 112 görevlisine '0543' ile başlayan numarayı verirken telefon kesildi ve bir daha da kendisine ulaşılamadı.