Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasıyla ilgili 7 ana şüphenin 5 yıldır giderilemediğini, fakat devletin tepesindekilerin bu konuyla ilgili bir takım bilgilere ulaştıklarını düşündüğünü açıkladı. 

120 klasörden oluşan bir dosyadan bahsedildiğine dikkat çeken Destici, soruşturmanın dava aşamasına getirilememesinde siyasi ve bürokratik engel olduğuna yüzde 100 inandığını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı, yurt dışında 'keçiler sökmedi ya" diye bir açıklama yaptı. Kendisine gelen bir görüntüyü savcılıkla paylaştı. Ondan sonra tutuklamalar geldi, bir takım yerlere operasyonlar yapıldı, neticede süreç biraz hızlandı. Ama daha sonra bu ilgi buradan çekilince dosya yine bir rehavet sürecine girdi." dedi.

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasının üzerinden tam 5 yıl geçti. 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş'taki mitingin ardından Yozgat'a giderken düşen helikopterle ilgili şüpheler devam ediyor. 

Destici, soruşturma dosyasının olumlu ve olumsuz yanları bulunduğunu ifade etti. Helikopter kazasına ilişkin 7 şüphe bulunduğuna dikkat çeken Destici, bunların "Kurtuldu geliyor bilgisi; her yerin aranıp bildirilen yerin aranmaması; helikopter üzerindeki bir takım aletlerin sökülüp çalınması, şuan bu cihazlar kayıp; radar kayıtları; o gün olay yerindeki hava hareketliliği; karbonmonoksit ile zehirlenme iddiası" olduğunu kaydetti. Bu konuların aydınlığa kavuşması gerektiğini vurguladı. 

Özel Yetkili Mahkemeler'in (ÖYM) kaldırılmasının ardından dosyanın Kahramanmaraş'a gönderildiğini hatırlatan Destici, bu dosya sebebiyle ÖYM'lerin kaldırılmasına karşı olduklarını, söylem ve eylemler yaptıklarını söyledi. ÖYM'lerin kaldırılmasının bu dosyanın akamate uğradığı anlamına gelmeyeceğinin altını çizen Destici, konunun ağır cezada takip edileceğini kaydetti. 

Kamuoyunda oluşan bütün şüphelerin araştırıldığını dile getiren Destici, dosyada gizlilik kararı bulunduğu için hangi aşamada olduğunu bilmediklerini belirtti. 120 klasörden oluşan bir dosyadan bahsedildiğine dikkat çeken Destici, zaman aşımı diye bir problem bulunmadığını söyledi. Sadece 7 ana şüphenin değil, komplo teorilerinin, diğer iddiaların, sanal alemde getirilen iddiaların, hatta bazılarının gördüğü rüyaları gerçek gibi anlatmasının da araştırılarak dosyaya girdiğini belirten Destici, dosyanın süresinin belki uzatılabileceğini ancak kapatılamayacağını kaydetti. 

Dosyadaki tanık ve şüphelilerin kahir ekseriyetinin ya da tamamına yakının kamu görevlisi olduğunu hatırlatan Destici, "Malatya'ya gitmeden önce biz bu süreci yaşadık. Üst düzey özellikle bürokratlarla ilgili izin verilmemişti, hem sivil hem askeri boyutuyla. Biz daha Danıştay'a başvurduk ve Danıştay bunlarla ilgili soruşturma iznini uygun gördü. Ve şuanda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda da dosya, diğer bir ayağıyla, bu üst düzey bürokratlarla ilgili soruşturma orada devam ediyor." dedi. 

Soruşturmanın dava aşamasına getirilememesinde siyasi ve bürokratik engel olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Destici, "Yüzde 100 düşünüyorum. Çünkü Türkiye gibi ülkelerde bu davaların arkasında siyaset ve bürokrasi, tam ve net olarak durursa elbetteki bu davalar daha çabuk işler. Yani bunu nerede gördük biz? Sayın Cumhurbaşkanı yurt dışında 'Keçiler sökmedi ya' diye bir açıklama yaptı. Kendisine gelen bir görüntüyü savcılıkla paylaştı. Ondan sonra tutuklamalar geldi, bir takım yerlere operasyonlar yapıldı, neticede süreç biraz hızlandı. Ama daha sonra bu ilgi buradan çekilince dosya yine bir rehavet sürecine girdi." karşılığını verdi. 

Arkasının gelmemesinin sebebiyle ilgili bir soruya da Destici, "Devletin tepesindekilerin bu konuyla ilgili bir takım bilgilere ulaştıklarını düşünüyorum. Bu bilgiler de şuanda kamuoyuyla paylaşılmıyor. Benim merak ettiğim veya peşinde olduğum bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması değil; gerçekten burada bir bilgiye ulaşmışlarsa bunun savcılara bildirilmesi ve konunun gereğinin yapılması, aydınlatılması." diye konuştu. 

Bu dosyanın mutlaka aydınlanacağına ve açıklığa kavuşacağına inadığını vurgulayan Destici, helikopter kazası sonrası dönemin bazı kamu görevlilerinin terfi ettirilmesinin ise kendilerini yaraladığını, kırdığını ifade etti. Bunu yanlış bulduğunu dile getiren Destici, akıllarına bir takım kuşkuları da getirdiğini kaydetti. 

Kusur ve ihmallerin olduğunun çok açık olduğunu, kimsenin kuşkusu olmadığını belirten Destici, "Elbette bizde de bir kanaat var. Yüzde 1'de olsa hala bir kaza ihtimali var mıdır, vardır. O zaman ben bulunduğum konum itibariyle bu ihtimali de göz önünde bulundururum. Burda daha büyük oranda diyelim 99 oranında suikast ve sabotaj ihtimali de var mıdır; vardır. O ihtimali de göz önünde bulundurarak bu dosyayı takip ediyoruz." şeklinde konuştu. 

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'in kazaya ilişkin "Yazıcıoğlu'nun suikastında devlet içindeki çetelerin etkisi olduğunu düşünüyorum." açıklamasını hatırlatan Destici, "Başbakan Yardımcılığı makamında olan birisi, bunu söylüyorsa mutlaka bir bildikleri vardır diye düşünüyorum. Muhsin Yazıcıoğlu suikastını, gerçekten kimler işlemişse bence bu cümleyi kuran insan, herhalde Başbakan Yardımcılığı koltuğunda oturan bir insan ise bence gerisini de biliyordur diye düşünüyorum." dedi. 

Helikopter kazasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Destici, Uluslararası Muhsin Yazıcıoğlu Sempozyumu'nun bu yıl yerel seçimlerden dolayı mayıs ayı başı gibi uluslararası katılımcılarla gerçekleştirileceğini açıkladı.

CİHAN