Yaşanan krizler ders oldu

1982 Anayasası, bugüne kadar sayısız krize yol açtı. Bunlardan ders çıkaran sivil anayasa ise seçim sistemi, Köşk'le hükümet arasındaki veto tartışması, yargı ve YÖK gibi problemleri çözmeyi hedefliyor.

Yaşanan krizler ders oldu

Türkiye, 25 yıldır darbe anayasasından kaynaklanan krizlerle boğuşuyor. Sürekli tekrar eden tartışmalar sebebiyle sosyal, siyasî ve ekonomik alanda ciddi bedeller ödendi. İktidarlar değişse de Köşk ile hükümet arasındaki yetki polemiği hiç bitmedi. Seçim sistemi ve yüzde 10'luk baraj, yıllardır siyasetçilerin enerjisini tüketti. Yargı ve YÖK'teki reform ihtiyacı sürekli gündemin ilk sıralarında yer aldı. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi üyeleri, birbirlerinin resepsiyonlarına gitmeyecek kadar kavgalı hale geldi. Bu örnekler, onlarca tartışmalı alandan sadece birkaçı. Yeni anayasa, bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Prof. Dr. Ergun Özbudun'un hazırladığı taslakta, Anayasa Mahkemesi'nin yorum yoluyla Meclis'in yetki alanına müdahale etmesi engelleniyor. Millî egemenliğin kimin tarafından kullanılacağı konusu da açıklığa kavuşturuluyor: "Türk milleti egemenliğini yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır." Böylece, YÖK ve Genelkurmay gibi kurumların yetki sahibi olmadığı netleştiriliyor. Sivil anayasada cumhurbaşkanının yetkileri azaltılarak 'veto sorunu'nun önüne geçiliyor. Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimindeki anlaşmazlık yüzünden adalet camiasında yaşanan gerilimlere son veriliyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı ile yüksek mahkemelere üye seçim sistemini değiştiriyor. Yüz-de 10'luk seçim barajı sebebiyle Meclis'te temsil zafiyeti yaşanmasının önüne geçiliyor. 450+100 formülü getirilerek 100 milletvekilinin partilerin aldıkları oy oranına göre Parlamento'ya girmesi öngörülüyor. Bu sistem uygulansaydı son seçimlerde baraj altında kalan Demokrat Parti 5, Genç Parti 3, Saadet Partisi 2 vekille TBMM'de temsil edilecekti. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini içeren Anayasa değişikliği paketi, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 15'er günlük inceleme sürelerini son saatine kadar kullanması sebebiyle 22 Temmuz seçimlerine yetişmemişti. Bunun mali açıdan da bir bedeli oldu. Referandum şimdi 21 Ekim'de yapılacak. Bu örnekten yola çıkılarak, yeni anayasa taslağında cumhurbaşkanının veto yetkisi yeniden düzenlendi. Veto edilen bir kanunu Meclis aynen kabul ederse cumhurbaşkanı bu kanunu ikinci kez 15 gün bekletemeyecek. 3 gün içinde yayınlamak zorunda kalacak. Ayrıca cumhurbaşkanı Meclis'te kabul edilen bir kanunu 15 gün içinde geri göndermez veya yayınlamazsa kanun Meclis başkanı tarafından yayımlanacak. Şemdinli sürecinde yaşanan Meclis ve yargı tartışması taslakta yer aldı. Geçen yıl, Şemdinli olaylarını irdeleyen Meclis araştırmalarının yargıyı etkilediği yönünde eleştiriler yapılmıştı. Taslağın 'Mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı' başlıklı 106. maddesinde, 'görülmekte olan bir davayı etkilemek amacıyla yasama organında yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili görüşme yapılamayacağı' belirtildi. Ancak Meclis araştırma ve soruşturma komisyonlarının faaliyetlerinin bu hüküm kapsamı dışında olduğu vurgulandı. Yargıtay Başkanı Osman Arslan, 2005 Adli Yılı açılışında Yüce Divan görevinin Anayasa Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine yönelik sert bir konuşma yapmıştı. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi üyeleri Arslan'a tepki göstermiş ve Yargıtay'ın tören ve resepsiyonlarını protesto etmişti. Sivil anayasa, Yüce Divan'ın yapısını Yargıtay'dan 6, Anayasa Mahkemesi'nden 5 yargıç yer alacak şekilde değiştirdi. Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimindeki anlaşmazlık nedeniyle HSYK üyeleri ile eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek arasında yaşanan gerilim hafızalarda tazeliğini koruyor. HSYK üyeleri, toplantıya katılmayan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Sivil anayasa, HSYK'nın yapısını ve yüksek mahkemelere üye seçim sistemini değiştiriyor. Milletvekili seçiminde siyasi partilere uygulanan yüzde 10 barajı sebebiyle çok sayıda partinin baraj altında kalması geçtiğimiz dönemde temsil krizine yol açmıştı. Yeni anayasayla 450+100 formülü getirilerek 100 milletvekilinin partilerin aldıkları oy oranına göre Meclis'e girmesi formülü getiriliyor.
<< Önceki Haber Yaşanan krizler ders oldu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER