Türkiye'nin de uymak zorunda olduğu
Kopenhag Kriterleri, AB'ye tam üyelik koşullarının esaslarını, Maastricht Kriterleri ise AB'ye üye ülkelerin
ekonomik ve parasal birliğe katılabilmeleri için gerekli şartları belirliyor.
Avrupa ülkelerindeki bütün savcılar için geçerli olan
Budapeşte İlkeleri'nde "Savcılar, kamu ve medya baskısının etkisinde kalmazlar." deniyor.
Türk yargısı, bundan sonra görev sırasında ve
dava açarken, 'Budapeşte İlkeleri'ne uyacak. Avrupa Savcıları Konferansı'nda kabul edilen Budapeşte Etik İlkeleri Belgesi'nde savcıların görevlerini adil, tutarlı, korkusuzca, iltimas ve önyargı olmaksızın süratle gerçekleştirmeleri gerektiği vurgulanıyor. Avrupa ülkelerindeki bütün savcılar için geçerli olan etik prensipler kapsamında, "Savcılar bireysel ya da belli bir kesimin çıkarlarının, kamu ve medya baskısının etkisinde kalmazlar." deniyor.
Daha önce yargı mensuplarıyla ilgili genel meslekî prensiplerin yer aldığı 'Bangalor
Yargı Etiği İlkeleri'ni
tavsiye eden
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 10
Ekim 2006'da yaptığı toplantıda, savcılar için özel olarak hazırlanan Budapeşte İlkeleri'ni de kabul etti. 'Savcılar İçin Etik Davranış Biçimlerine İlişkin Avrupa Esasları' başlığını taşıyan Budapeşte İlkeleri, savcıların görev sırasında nasıl hareket etmeleri gerektiğine ilişkin kuralları içeriyor. İlkeler 31
Mayıs 2005'te, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen Avrupa Savcıları Konferansı'nda kabul edilmişti.
Savcıların ceza adaleti sisteminde
kilit rol oynadıklarına dikkat çekilen Budapeşte Belgesi'nde, savcıların görevinin, birey haklarını savunmak ve hukukun kamu yararına uygulanmasını sağlamak olduğu belirtiliyor. Avrupa ülkelerindeki bütün savcıları kapsayan ilkeler, savcıların temel görevleri, meslekî hareket tarzları ve özel davranışlarını belirliyor.
Her koşulda adil karar verilmeli
Belgedeki '
Temel Görevler' başlığı altında savcıların görevlerini yerine getirirken ulusal ve uluslararası hukuka uygun hareket etmeleri gerektiği hatırlatılıyor. Savcıların, her zaman ve her koşulda, görevlerini adil, tarafsız, tutarlı ve süratli bir şekilde icra etmelerinin önemine dikkat çekiliyor. Toplumun genel çıkarı ile birey hakları arasındaki adil dengeyi bulmaları isteniyor. Meslekî hareket tarzlarıyla ilgili etik ilkeler kapsamında savcıların, dış etkilerden bağımsız olarak dürüstlük ve özenle görev yapmaları gerektiği belirtiliyor. Savcıların belli bir kesimin çıkarlarına göre hareket edemeyecekleri, kamuoyu ve medyanın baskısının etkisinde kalmamaları gerektiği vurgulanıyor. 'Özel Davranış' başlığı altında ise savcıların özel yaşantılarına da dikkat etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Savcıların mesleğin dürüstlüğünü ve tarafsızlığını tehlikeye atmamaları gerektiğinin altı çizilerek, "Savcılar, üçüncü kişilerden,
teşvik ve konukseverlik gibi herhangi bir
hediye,
ödül veya menfaat kabul etmemeli, dürüstlük, adillik ve tarafsızlığını tehlikeye sokabilecek herhangi bir görevi yürütmemelidirler." ifadesi yer alıyor. Aynı şekilde savcılardan ailevi ya da sosyal ilişkilerinin meslekî tutumlarını olumsuz biçimde etkilemesine izin vermemeleri istenerek, görevleri sırasında elde ettikleri bilgileri özel amaçları veya başkalarının çıkarları için kullanmamaları gerektiğine işaret ediliyor.
Savcılar görevlerini bağımsız ve korkusuzca icra ederler.
Savcılar görevlerini adil, tarafsız, tutarlı ve süratli olarak icra ederler, insan haklarına saygı duyarlar.
Toplumun genel çıkarı ile birey hakları arasındaki adil dengeyi bulmaya çalışırlar.
Görevlerini hukuka uygun ve bağımsız icra ederler.
Görevlerini adil bir biçimde, korkusuzca, iltimas ve önyargı olmaksızın gerçekleştirirler.
Bireysel veya belli bir kesimin çıkarlarının, kamu ve medya baskısının etkisinde kalmazlar.
Ailevi, sosyal ya da diğer ilişkilerinin, tutumunu uygunsuz bir biçimde etkilemesine izin vermezler.
Masumiyet karinesi ilkesine saygı duyar, tarafsız bir soruşturmada iddiaların temelsiz olduğu ortaya çıktığında dava açmazlar.
Özel yaşamlarındaki faaliyetlerle savcılığın; dürüstlük, adillik ve tarafsızlığını tehlikeye atmazlar.
Üçüncü kişilerden, herhangi bir hediye, ödül ve menfaat kabul etmezler.
ZAMAN