Tutukluluk sürelerini sınırlayan
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından 5
sanık tahliye edildi. Urfi Çetinkaya'nın
tahliye talebi ise reddedildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi de
tutukluluk süresi tartışmasıyla ilgili olarak örgütlü suçlarda tutukluluk süresinin en fazla 10 yıl olabileceğine hükmetti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tutukluluk sürelerine ilişkin düzenlemenin 31
Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girmesi üzerine, dairede temyizde bulunan dosyaları tutukluluk süresi açısından incelemeye aldı.
Maddede belirtilen tutukluluk sürelerine uyan 5 dosyayı elen alan
heyet, tahliye taleplerini sonuçlandırdı. Buna göre Daire, CMK'nın 102. maddesindeki ''Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez'' hükmü ile özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren suçlarda tutukluluk süresinin iki katına kadar çıkarılabileceğine dair
yasa hükmü gereğince, tutukluluk süresini en fazla 10 yıl olarak belirledi.
Daire, tutukluluk süresi 10 yılı geçen
terör örgütü mensubu toplam 26 sanığın tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilenler arasında
terör örgütü PKK üyeliğinden yargılananlar ve
Hizbullah ana davasının sanıkları da bulunuyor.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, salıverilmesine karar verilen 26 kişinin
yurt dışına çıkmalarını yasakladı ve bu kişilerin, adreslerine en yakın polis ya da
jandarma karakoluna her gün düzenli biçimde başvurarak, ''adli
kontrol'' altına alınmalarına hükmetti.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun tutukluluk süresini belirleyen 102. maddesinin 31 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girmesiyle, Yargıtaydaki bazı daireler temyiz dosyalarını tutukluluk süreleri bakımından inceledi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bugün yaptığı müzakere sonucunda, yürürlüğe giren yasa hükmü doğrultusunda, temyizdeki tutuklu sanıklı dosyaları ele aldı. Daire,
İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesinden gelen dosyalardan 3,
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinden gelen dosyalardan 17 ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinden gelen dosyalardan 6 sanık hakkında tahliye kararı verdi. Daire, 26 sanığın, yargılandıkları suçlardan dolayı CMK'nın 102/2 ile 252/2. maddelerine göre saptanan toplam 10 yıllık süreyi geçirdikleri anlaşıldığından bu kişiler hakkındaki tutuklama kararını kaldırarak, salıverilmelerine hükmetti.
Heyet ayrıca bu kişilerin CMK'nın ilgili maddeleri gereğince yurt dışına çıkmalarının yasaklanmasına, adreslerine en yakın polis ya da jandarma karakoluna her gün düzenli biçimde başvuruda bulunmalarına ve bu kişilerin adli kontrol altına alınmalarına oybirliğiyle karar verdi.
-CİNAYET SANIĞINA DA TAHLİYE-
Bu arada ''adam öldürme'' suçlarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 1. Ceza Dairesi de benzer durumdaki dosyaları ele aldı. Daire, CMK'nın 102. maddesinin yürürlüğe girdiği gün, ''Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez'' hükmü gereğince 5 yıllık süreyi dolduran 37 sanığın tahliyesine karar verdi.
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, 2005'de yürürlüğe girdi. Ancak Kanun'un 12. maddesiyle, CMK'nın tutukluluk sürelerini belirleyen maddesinin 31 Aralık 2010'da yürürlüğe gireceği hükme bağlandı.
CMK'nın 31 Aralık 2010'da yürürlüğe giren 102'nci maddesinde, ''Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez'' ibareleri yer alıyor. CMK'nın 252. maddesinin ikinci fıkrasına göre, terör ve organize
suç örgütü davalarına
bakan özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin alanına giren suçlarda ise sürenin iki katına kadar uzatılabileceği hükme bağlanıyor.