Danıştay davasında 11 yıla mahkûm olan Süleyman Esen'in
avukatı Mehmet Ener, karar öncesi çarpıcı açıklamalar yaptı. "Mahkeme,
bombaları ve
kamera kaydını görmezden geldi." diyen Ener,
soruşturmanın genişlemesi için yaptıkları bütün başvuruların reddedildiğini söyledi. Ener,
Arslan'ın, cezaevinde Esen'in adını vermesinin tek sebebinin soruşturmaya
Salih Kunter ismiyle 'dinî bir motif katmak' olduğunu kaydetti. Bununla
Ergenekon'u işaret eden Ener, "Biz,
mahkemeye herhalde fiili anlatamadık ki müvekkilim ceza aldı. İstan- bul savcıları bu fiili ortaya koydu." dedi.
"Danıştay saldırganı
Alparslan Arslan cezaevine girdikten sonra arkadaşı Süleyman Esen'in de ismini verdi. Süleyman Esen'in Salih Kunter'le ilişkisi vardı. Tetikçinin Esen ismini vermesinin sebebi, saldırıya 'dinî bir motif' katmaktı.
Soruşturmanın genişletilmesi için mahkemeye yaptığımız başvuruların tamamı reddedildi. Mahkeme, bombalar ve kamera kayıtlarını da görmezden geldi."
Yukarıdaki sözler, Danıştay davasında 11 yıla mahkum olan avukat Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener'e ait.
Danıştay saldırısının ardından yakalanan
Alparslan Arslan, ilk ifadesinde eylemi 2. Daire üyelerinin
başörtüsü kararı sebebiyle gerçekleştirdiğini söylüyordu.
Cezaevine gönderildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Bu süreçte ilginç isimler ortaya atıldı. Tetikçi, cezaevine konulduktan 36 gün sonra ifadesini değiştirdi. Arslan'ın, 'Süleyman (Esen) benim liderimdir' sözü üzerine Esen gözaltına alındı, ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Esen'in avukatı Mehmet Ener'in davanın görüldüğü
Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne, araştırmanın derinleştirilmesi yönündeki 12 dilekçesi geri çevrildi. Mahkeme heyeti, Arslan'ın ifadesini değiştirmesine sebep olduğu iddia edilen
şüpheli cezaevi ziyaretleri, bombaların kaynağı ve emniyetin elinde olan kamera kayıtlarının dahi incelenmesine gerek görmedi.
Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener, yaşanan süreci Zaman'a değerlendirdi. Ener'in anlattıklarına göre, her şey büyük bir kurgunun parçaları. Arslan, Esen'in okul arkadaşı. Psikolojik sorunları var. Bunun için sık sık Esen'in yanına gelip gidiyor. Esen de Arslan'ı Salih Kunter'le tanıştırıyor. İşte, Arslan'ın cezaevine girdikten sonra arkadaşı Esen'in ismini vermesinin nedeni soruşturmaya Salih Kunter ismiyle 'dini bir motif katmak'.
Mehmet Ener, Ergenekon'u işaret ederek şunları söylüyor: "Biz, mahkemeye fili anlatmaya çalıştık.
İstanbul savcıları bu fili ortaya koydu." Ener, mahkemeden, müvekkilinin temin etmekle suçlandığı bombaları araştırmasını istiyor ancak gerek görülmüyor: "Bombaların kaynağı belli: Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE). Ertesi celse
Cumhuriyet Gazetesi'nin avukatları da 'Arslan'ın bombalarla ilgisini araştıralım' dediler. 15
Mayıs 2006 tarihinde
Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla ilgili ekspertiz raporunda 'bu bombaların dışarıdan temini mümkün değildir' ifadesi yer alıyor. O zaman MKE tarafından TSK'ya parti parti teslim edildiğine göre bunların zimmeti vardır. Araştırılmasını istedik. Mahkeme heyeti, gerek görmedi."
Mehmet Ener, Ümraniye'de 27 adet el bombasının ele geçirilmesinden sonra yeni bir dilekçe vererek buna göre araştırma yapılmasını istiyor. Ancak bu da uygun görülmüyor.
Genelkurmay Askerî Savcılığı'na 22 Ocak 2008'de söz konusu bombaların araştırılması için yazılı başvuruda bulunuyor. Savcılık da konunun araştırılması için KKK'ya evrakın gönderildiğine dair bilgi veriyor. Ener, Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi saldırılarında kullanılan bomba ve silahlarla ilgili olarak ilginç bilgiler veriyor: "17 Mayıs 2006'da Danıştay saldırısı oluyor. İki dakika sonra bazı
telefon dinlemeleri kaydediliyor. Arslan, bombaları ve silahı İstanbul
Maltepe'de tanıdığı birinden aldığını söylüyor. Ergenekon sanıklarından Mehmet
Zekeriya Öztürk'e göre Maltepe, Hüseyin Görüm'ün yeri."
Mehmet Ener, Ergenekon operasyonunda ele geçen bombaların birbiri ile bağlantılı olduğunun saptanması halinde örgütsel bağlantıyı da ortaya çıkarabileceğini vurguluyor. 2
1 Mayıs 2006'da cezaevine giren Arslan, 26 Haziran 2006'da mahkeme savcılarına Esen'le ilgili iddiaları sıralıyor. Mehmet Ener, aradan geçen 36 günde kimlerle görüştüğünü savcıların Arslan'a sorduğunu; 'avukatım ve ailem dışında kimseyle görüşmedim' cevabını aldığını belirtiyor: "Haricen edindiğimiz bilgilere göre kendi avukatı dışında bazı avukatlarla görüşüyor. O zaman dedik ki bunları bir çıkaralım. Maalesef mahkeme bu talebimi de kabul etmedi."
Mehmet Ener, yargılamada Danıştay'ın girişini gören Sıhhiye Orduevi'nin 26-29 numaralı kamera kayıtları ile iki bankanın kayıtlarının da incelenmediğini söylüyor.
Yargıtay Başsavcılığı'nın gerçekleri bir nebze gördüğünü söyleyen Ener, "İnşallah Yargıtay 9. Ceza Dairesi de bunu görür." diyor. Bu arada, Ener, Yargıtay 9. Dairesi'nde yarın görülecek temyiz duruşması öncesi dilekçeyle müvekkilinin
tahliye edilmesi talebinde bulundu.
Temyiz duruşması yarın görülecek
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, Danıştay davasında 'Ergenekon' soruşturmasına ait tüm
belge ve beyanların getirtilerek yeniden bir karar verilmesini istemişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tebliğname doğrultusunda bir karar verirse davalar birleşecek. Daire, tebliğnameye aykırı bir karar verirse, Baş
savcılık isterse
dosya yerel mahkemeye gitmeden karara
itiraz edebilecek. Davanın temyiz duruşması yarın yapılacak.Zaman