Bugüne kadar yargıda reforma yönelik yapılan çalışmalar
Yargıtay,
Danıştay,
YARSAV ve
CHP tarafından sürekli engellendi. CHP, hükümeti 'kadrolaşma ve bölücülük'le suçladı,
Yargıtay ise '
kaos'a sebep olacağı gerekçesiyle reformlara karşı çıktı.
Yargıtay'ın depolarında bekleyen 1 milyonun üzerindeki dosyanın doğuracağı sonuçlar yıllar öncesinden biliniyordu.
AK Parti hükümeti döneminde yargının 'iş yükünü' hafifletmek adına hazırlanan 3 adım yarım kaldı. Danıştay, hâkim ve savcı alım mülakatlarını kamerayla
kayıt mecburiyeti getirdi. Son 4 yılda 5 kez yürütmeyi durdurma kararı alarak hâkim ve savcı açığının kapatılma yolunu da tıkadı. Dava dosyalarının bir bölümünün Yargıtay'a gelmeden
bölge adliye (istinaf) mahkemelerinde çözülmesi
yüksek yargının iş yükünü azaltmaya dönük önemli bir
düzenleme olarak görülüyordu. Yüksek yargı,
referandum öncesinde Yargıtay ve Danıştay'ın daire sayısının artırılmasını
tercih ederken şimdi ise buna karşı çıkarak istinafların faaliyete geçmesini istiyor. Yasaya göre
istinaf mahkemelerinin 2007 yılında kurulması gerekiyordu.
Adalet Bakanlığı, yasanın çıkmasının ardından istinaf mahkemelerinin kurulması için harekete geçti. Bunun için
HSYK'ya teklifte bulundu. HSYK, 18
Mayıs 2007'de
Ankara,
İzmir,
İstanbul,
Konya,
Adana,
Erzurum,
Diyarbakır,
Bursa ve Samsun'da kurulması kararlaştırılan mahkemelerin, hâkim ve savcı sayısının artırılmasından sonra kurulmasının uygun olacağı kararını verdi.
İstinaf mahkemelerinin kurulması beklenirken Yargıtay Başkanlığı'ndan farklı bir yaklaşım geldi. Yargıtay'da toplam 6 daire kurulmasını istedi. Daha sonra ise Yargıtay ve Danıştay ortaklaşa engelleme yoluna gitti. 2008 yılında idari yargıda, istinaf kanunu hazırlığına yönelik
komisyon kuruldu. Danıştay Başkanlığı, kurumsal görüş ortaya çıkmadığı gerekçesiyle toplantıları erteledi.
Bölge adliye mahkemelerinin kuruluş süreci ve sonrasında ilginç tartışmalar yaşandı. Dönemin
Yargıtay Başkanı Osman
Arslan, 2007 yılı
adli yıl açılış konuşmasında, bazı altyapı düzenlemelerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Arslan, mahkemelerin 1 Haziran 2010 tarihinde faaliyete geçmesini önerdi. Yargıtay ve Danıştay'ın daire sayısının artırılmasına karşı çıktığı bilinen Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker ise o zaman şu anda savunduğu istinaf mahkemelerine karşıydı. Gerçeker, "Eksiklikler sonra tamamlanır görüşü benimsenirse yargıda kaos ortamının yaratılmasına neden olacağı unutulmamalıdır." demişti.
'İstinaf mahkemeleri çözüm değil' diyorlardı
Son
tahliyelere en fazla tepki gösteren CHP, bölge adliye mahkemeleriyle ilgili akla hayale gelmeyecek kaygılar dile getirmişti.
Niğde Milletvekili Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Orhan Eraslan, "Bölge adliye mahkemelerinin kurulması ülkenin üniter yapısını bozmaya yönelik bir adımdır." diyecekti. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ise "İstinaf mahkemeleri, yargının yükünü azaltmayacaktır. Aksine, son günlerde Türkiye'de eyalet sistemi ve özerk yapı söylemlerini sömürmek isteyenlere fırsat tanıyacaktır." ifadelerini kullandı. Konya Milletvekili Atilla Kart'ın sözleri ise hükümeti
hedef alıyordu: "İstinaf mahkemelerinin siyasallaşması söz konusudur. Bu nedenle istinaf mahkemelerinin işleyebilmesi için zamana ihtiyaç vardır."