2009 yılında incelemesi tamamlanamayan yaklaşık 1 milyona yakın
dosyanın 2010 yılına devredildiği
Yargıtay'da dairelerin
iş yükü altında ezildiği ancak bu konunun çözümüyle ilgili herhangi bir girişimde bulunmadığı belirtildi. Tepki çeken siyasi açıklamalarla sık sık gündeme gelen Yargıtay'da bir dosyanın bazen 4-5 yıl bekleyebildiği aktarıldı.
BAŞSAVCILIK'TA 387 BİN
Yıllarca sıra bekleyen davaları çözümlemesi gereken Yargıtay'ın,
Anayasa değişikliği ile uğraşması 'asli görevini
ihmal ettiği' görüşünü de gündeme getirdi. 2009 yılı sonunda Yargıtay
Başsavcılık arşivinde 387 bin 730 dosyanın inceleme sırası beklediği öğrenildi. Böylesine bir dosya yüküyle karşı karşıya bulunan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tek işi
kapatma davasıymış gibi sürekli bu konuyla uğraşması ve gündeme gelmesi tepki çekiyor. Ayrıca Başsavcılık'ta görev yapan Yargıtay
Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk
Eminağaoğlu gibi isimlerin mesleklerini yapmaktan çok eski Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile birlikte il il gezerek hükümete muhalefet yapması ise anlaşılamıyor.
ZAMAN AŞIMINDAN DÜŞTÜ
Yargıtay'da mevcut 11 adet ceza dairesinin 2009 yılında toplam 218 bin dosyayı karara bağladığı belirtildi. Zamanında incelenemediği gerekçesiyle bunlardan 14 bin 809 adet dosya ise zaman aşımına uğrayarak ortadan kaldırıldı.
Ceza daireleri 2010 yılına ise 304 bin 71 adet dosyayı ise 2010 yılına devretti.
Hukuk dairesinde 150 bin dosya devredildi
Yargıtay'da mevcut 21 Hukuk Dairesi'nde ise 2009 yılında toplam 334 bin 967 dosyanın karara bağlandığı kaydedildi. Hukuk dairelerinde 2010 yılına devredilen dosya sayısının ise 149 bin 784 olduğu ortaya çıktı. Özellikle iş hukuku davalarına
bakan 9 ve 10. Hukuk Dairesi'nde dosya sayısındaki fazlalık dikkat çekti.
TOPLAM 850 BİN DOSYA SIRADA
Hukuk ve ceza dairelerinde toplam 453 bin 855 dosya 2010 yılına devredildi. Bu rakama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bekleyen 387 bin dosya da eklendiğinde yaklaşık 850 bin dosyanın incelenmek için sırada olduğu gözler önüne serildi. İncelenip karara bağlanması gereken yüz binlerce dosya bekledikçe adaletin tecellisi de gecikiyor. Böylesine vahim tablo karşısında Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun toplanarak vatandaşın mağduriyetine sebep olan bu konuyu çözümlemesi, alınması gereken tedbirleri ortaya çıkarıp hükümete
teklif götürmesi beklenirken Meclis'in görevi olan
Anayasa değişikliğiyle uğraşması ve hakim-savcıları etkilemek amacıyla brifing peşinde koşmasının ciddi bir çelişki olduğu vurgulandı.
Bugün Gazetesi