- Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk: "Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin suç işlemiştir. 6 aydan 2 yıla cezası gerekir. "
- "Paralel yapı palavradır"
- "Yargı açısından zamanlama manidar demenin hiçbir anlamı yoktur"
- "Polise savcının emrini dinlemeyeceksin diye emir verenler yargıya hesabını verecek"
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu'ndan, adli kolluk kuvvetlerine kadar pekçok konuda önemli değerlendirmeler yapan Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk çarpıcı hususlara değindi.
"ESKİ ADALET BAKANI SUÇ İŞLEMİŞTİR"
Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkum olmuş. Yargıtay’da ’Cemaatin imamı’ diye nitelendirilen kişi, bir dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu Pensilvanya’ya göndermiş" iddiasıyla ilgili konuşan Selçuk, Şahin'in suç işlediğini, hapis cezasının gerektiğini söyledi. Selçuk, 'Eski Bakan o günden beri diyor ki ben ismini bildireceğim. Geç kalmıştır. Bunu görevi sırasında öğrenmişse o gün bildirecekti. Bildirmedi suç işledi. Ne suçu biliyor musunuz? 279. madde. Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de ilgili makamlara bildiride bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi 6 aydan 2 yıla hapis cezası verilir." diye konuştu.
"PARALEL YAPI PALAVRADIR"
Paralel yapı diye bir şeyin palavra olduğunu düşündüğünü vurgulayan Selçuk, "İki yıl sonra aklınıza geliyor, oradan da paralel yapı üzerinde duruyorsunuz. Ben paralel yapıya inanmıyorum. Ben yargıcım varsayımlarla uğraşmam. Ben olgularla uğraşırım. Olaylarla uğraşırım. Getirirsiniz paralel yapı olduğuna dair kanıtlarınız varsa somut. Onun dışında beni hiç bir şey ilgilendirmez. Onun dışında palavradır. Normal bir ülkede, demokratik bir ülkede başbakan yargıyı vatana ihanetten başka işleri yok dese ne olur? Demokratik batı ülkelerinde böyle bir durumda hükümet düşer, hiç kuşkunuz olmasın. Bırakın bunları söylemeyi yargıya müdahale etmiş izlenimini verdiği anda kamuoyunun güçlü olduğu demokrasilerde bu ilkeye kamuoyu sahip çıkar ve hükümet yerinden olur, bunun örnekleri vardır. " dedi.
"YARGI AÇISINDAN ZAMANLAMA MANİDAR DEMENİN HİÇBİR ANLAMI YOKTUR"
Hükümet kanadında sıkça dile getirilen, 'operasyonun zamanlaması manidar' görüşünü de eleştiren Selçuk, şöyle konuştu: "Deniyor ki zamanlama manidar, devleti zarara uğratmışlar. Bunların hiç birisi geçerli olamaz, tersi geçerlidir. Neden? Ben cumhuriyet savcısıyım aman bunun zamanı değil, seçim yaklaşıyor böyle bir kaygı içerisinde görevimi bir tarafa mı bırakacağım. Hemen diyorlar ki işte bu devletin menfaatlerine aykırı düşmüştür, nedir o? Birisi diyor ki 104 milyar$ zarara uğradık, birisi çıkıyor 44 milyar diyor. Savcı bunlarla ilgilenemez, ilgilendiği anda savcı yetkisini aşmış yürütme ve yasama organının yetkisini gasp etmiş olur. Çünkü siyaset yapmış olur. Yargıcın savcının ülkeyi kurtarma, ülke siyasetine yanlış düşen hareketten kaçınmak diye bir görevi olamaz. "
Selçuk, sunucunun "Zamanlama açısından sizde bir kuşku uyandırmadı mı?" sorusuna ise; "Hayır efendim. Bu soruşturma elbetteki uzun süreden beri başlamıştır ve yeni ortaya çıkmıştır. 15 aydır gizli tutulması bile bir başarıdır. Çünkü çok sanıklı bir olayda bunu o kadar kolay gizli tutamazsınız." Cevabını verdi.
"POLİSE 'SAVCININ EMRİNİ DİNLEMEYECEKSİN' DİYE EMİR VERENLER YARGIYA HESAP VERECEK"
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası çokça tartışılan adli kolluk hususuna da değinen Selçuk, "Cumhuriyet savcısının emrine polis uymuyor. Ve polise uymayacaksın diye emir veriyor. Emir verenlerin hepsi gelecekte hesabını verirler. Nerede biliyor musunuz? Yargının önünde. Kimse insanlara dayanarak suç işlemesin. İnsanlar geçici, suç kalıcıdır. Zaman aşımına uğramadı mı biri gelir size gelin hesabını verin." şeklinde konuştu.