GERÇEKER'İN KONUŞMASININ TAM METNİ İÇİN TIKLAYIN
Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker,
Ergenekon Operasyonu'na hatırlatarak, "Devlet
kurtarma düşüncesiyle olsa bile yanlışı yanlışla düzeltme olgusunun
topluma ne denli zarar verdiği bu olaylarla açıkça ortaya çıkmıştır." dedi.
Gerçeker, yeni adli yılın başlaması dolasıyla
Yargıtay'da düzenlenen
törende yaptığı konuşmada,
Ergenekon soruşturması kapsamında Yargı'ya yönelik
eleştirilere
cevap verdi. Yargı'nın hak etmediği eleştiri ve ithamlarla karşı karşıya kalmasının hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını savunmanın dışında hiçbir düşüncesi olmayan yargı mensuplarını üzdüğünü dile getiren Gerçeker, "Her zaman söylediğimiz gibi, herkese, toplumun her kesimine gerekli olan bu ilkelerin zedelenmesi, geriye itilmesi, herkes için, bütün toplum için zarara neden olacak hukuk devleti olgusunu da temelden sarsacaktır. Yaşanan son olaylar hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmanın yarattığı boşluğun
mafya türü çeteleşmelerle nasıl doldurulduğunu çok açık biçimde göstermiştir." dedi.
Devlet kurtarma düşüncesiyle olsa bile yanlışı yanlışla düzeltme olgusunun topluma ne denli zarar verdiğinin bu olaylarla açıkça ortaya çıktığını ifade eden Gerçeker, "Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğunu tespit etmek ve suçlu görülenlere yasaların öngördüğü yaptırımları uygulamak Yargı'ya ait bir görevdir. Herkesin hukuk devleti olmanın
doğal sonucu olan bu kurala saygılı olması gerekir. Dilerim mümkün olan en kısa sürede hukuki süreç içinde yanlışlar doğrular birbirine karıştırılmadan, hukuk siyasallaştırılmadan, yargılama tamamlanarak gerçek ve doğru çözüme ulaşılır. Gerçek suçlular cezalandırılır. Böylece hukuk devleti olmanın, hukukun üstünlüğü ilkesinin anlamı bir kez daha ortaya konulmuş olur." diye konuştu.
Gerçeker, yeni adli yıla yönelik temennisini şu söyle ifade etti: "Devletimizin,
Anayasa ile
yetki, görev ve sorumlulukları belirlenmiş üç ana erki Yasama, Yürütme ve Yargı arasında yoğun çatışmalarla geçen bir yıldan sonra, bu çatışmaların sona ermesi, anayasamızın öngördüğü çizgide demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin tüm ölçütleriyle yaşama geçmesi, bu güzel ülkemizde tüm bireyler kurumlar arasında barış, kardeşlik, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygının gerçekleşmesi, sorunların çözümünde karşıt görüşler ortaya konulurken hakarete, asılsız istinatlara, iftiraya varmayacak, gönüllerde onarılması mümkün olmayan yaralar açmayacak şekilde demokrasinin gereği olan ve ona uygun bir
tartışma ortamının oluşmasını diliyorum."
'LAİKLİK' VURGUSU...
Gerçeker, kuvvetler ayrımının devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir
işbirliği olduğuna vurgu yaptı.
Gerçeker, konuşmasında
laiklik uyarısı da yaparak, laik bir devlette dinin, kişilerin özel yaşamı kapsamında vicdani bir
inanç konusu olduğunu söyledi.
Dinsel kuralların devlet ve kamusal kurumların çalışmasına dayanak oluşturamayacağına işaret eden Gerçeker, devletin tüm inançlar karşısında tarafsız olduğunu, laiklik ile din ve vicdan hürriyeti kavramlarının da bu noktada kesiştiğini kaydetti.
"Ülkemizde milli birliğin, tek millet, üniter devlet ilkesinin en önemli güvencesi laik cumhuriyettir" diyen Gerçeker, şöyle konuştu: "Laik devlet, kişilerin belirli ahlak kurallarına uymalarını isterken ve buna bağlı, dayalı hukuku yaratırken, bunların
akıl yoluyla bulunabileceği esasından yola çıkar. Hukuk düzenini dini kurallara değil, aklın gereklerine dayandırır. Laik devletin koyduğu kurallar dini kurallarla ile bağdaşmıyorsa ne olacaktır? Hıristiyanlık'ta böyle bir sorun yoktur. Musevilik ve
İslamiyet'te ise böyle bir sorun olduğu, akıl ile iman arasındaki bu ikilemin İslam inancının yaygın olduğu toplumlarda ciddi sorunlar yarattığı söylenebilir. Bu sorunları çözmek teoloji bilimine ilişkin bir iş olup, bu konuda şöyle bir değerlendirme öne sürülmektedir. Ayet ve hadisler insan eşitliğini sağlamaya yönelik bir evrimin başlangıcı, ilk aşaması sayılırsa zamanın şartlarına da uyulmasına cevaz bulunduğuna göre kurallar, bu evrimin amacına uygun biçimde yorumlanabilir. O zaman laikliğin İslam inancıyla çelişmesi sözkonusu olamaz."
YARGI REFORMUNU ELEŞTİRDİ
Hükümet tarafından hazırlanan Yargı Reformu Stratejisi Taslağı'na ilişkin görüşlerini de açıklayan
Yargıtay Başkanı Gerçeker, taslağı eleştirdi.
Gerçeker, "Taslak, birçok yönü ile yargı bağımsızlığını geriye götürecek, yargıyı yasama ve yürütmenin daha çok etki altına sokacak düzenlemeler bulunduğu görülecektir" dedi. Yargının iş yükünden ve yargı üyelerinin
protokoldeki yerinden de yakınan Gerçeker, "Ne yazıkki bugün uygulanmakta olan devlet protokolündeki Yargıtay Daire Başkanı ve üyelerinin yerleri kuvvetler ayrılığı ilkesine, Yargı'nın konumu ve saygınlığına uygun olmayacak şekilde çok aşağılarda bulunmaktadır. Daha önce de bu sorunun çözülmesi için birçok girişimde bulunulmuş ancak sonuç alınamamıştır" şeklinde konuştu.
ERDOĞAN-BAYKAL ARASINDAKİ SOĞUK TOKALAŞMA
Yeni adli yılın başlaması nedeniyle Yargıtay'da düzenlenen tören devletin zirvesini bir araya getirdi. Törene Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
TBMM Başkanı Köksal Toptan,
Başbakan Recep
Tayip Erdoğan,
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç,
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Devlet bakanı ve başbakan yardımcıları
Cemil Çiçek ve
Hayati Yazıcı,
Devlet Bakanı Sait
Yazıcıoğlu,
Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin,
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, İçişleri Bakanı Beşir
Atalay,
Danıştay Başkanı
Mustafa Birden, Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman Paksüt'ün yanı sıra
yüksek yargı mensupları katıldı.
Bakanlar Kurulu üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği törene,
AK Parti hakkındaki
kapatma davasının sonuçlanmasının ardından hiçbir törene katılmayan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman Yalçınkaya'nın katılmaması dikkat çekti.
Yalçınkaya'nın yerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kublay Özkan törende hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, törene gelişinde Yargıtay Başkanı Gerçeker ve başkan vekili tarafından karşılanırken, Toptan, Erdoğan ve diğer protokol üyelerini Gerçeker'in sekreteri Yargıtay'ın kapısında karşıladı. Törende Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Baykal'ın
soğuk bir şekilde tokalaşması dikkat çekerken, anamuhalefet lideri tören başlamadan önce
TBMM Başkanı Toptan ile bir süre sohbet etti.