Konuyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan
Cemil Çiçek, şunları söyledi:
"Bu meslekte, bu dünyada eli öpülesi çok insan var; ama
Türkiye’de kötünün dostu çok olunca, onların ayıklanması da zor oluyor. Neler var, neler. Bizim neler çektiğimizi bilemezsiniz. Buna rağmen çok şey yapıldığını düşünüyorum. Ben kendi dönemimde, hemşehrim de olan çok yakın bir arkadaşımın oğlu için
soruşturma açtırmakta hiç tereddüt etmedim. Pek çok davada bu tür yanlış,
sakat işler oluyor. Yani siz ne sanıyorsunuz, Neşter Davası olsun, bankalar olsun neler var neler. Ama her şey konuşulmuyor. Çünkü yargıyı korumak gerekiyor. Senle ben yanlış yaptığımızda güvenilir insanlar olarak yargı insanına gidiyoruz. O da kötüyü yaparsa o zaman ne yapacağız?
Yargı içindeki meslek taassubu mutlaka yenilmeli. Burada da bir engel var. Örneğin, ben soruyorum, bankalarla ilgili davalara
bakan 8’
inci Ağır
Ceza reisi niye 5’inci
Ağır Ceza reisi oldu? Bunun araştırılması lazım. Bu işlerde sakat, kötü şeyler döndüğünü düşünerek başvurduğu yerde, davasına baktığı hortumcu bankacının kardeşi içeriden çıkıyormuş, deniyor. Yani bunlar doğru mu, bakılmalı. Yargının önünde böylesi kötü ilişkilerle ilgili sorun var; ama bence asıl sorun bilirkişi kurumudur. Bu kurum düzeltilmedikçe sorun giderilemez. Bu konuda açtırdığımız pek çok soruşturma var; ama elli mislini biliyor, bir şey yapamıyoruz. Çünkü bilgiyi belgelemek, delillendirmek o kadar kolay olmuyor."
HÜRRİYET