İlk gözaltılar gerçekleştikten sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamada şüphelilerin casusluk faaliyeti nedeniyle soruşturmaya tabi tutulduklarını açıklamasına rağmen polislerin resmi belgede sahtecilik ve kişiler arasındaki dinleme iddiasıyla tutuklandı.
Kamuoyuna polislere yapılan hukuksuz operasyonu meşrulaştırmak için devlet dinlenilip şantaj ve casusluk yapıldığı yönünde haberler yapılmasına karşın savcı ve yandaş basının iddiaları tutuklama gerekçesine girmedi. Diğer yandan haklarında gözaltı kararı verilen polislerin büyük çoğunluğu emniyete gelip kendileri teslim olmasına rağmen mahkeme, tutuklama gerekçesine “kaçma şüpheli” ifadesini kullanması şaşkınlığa neden oldu. Diğer yandan "paralel yapı" safsatasıyla gözaltına alınan polislere savcılık sorgusu sırasında örgüt iddialarıyla ilgili soru yöneltilmediği ortaya çıktı.
Yolsuzluk rüşvet terör örgütlerine operasyon yapan polislere yönelik soruşturmanın ilk ayağında 8 polis tutuklandı. 24 Temmuz 2014 Perşembe günü saat 13 sularında adliyeye getirilen 22 polisin savcılık sabah 05.00'a kadar sorguları devam etti. Öğle saatlerinde adliye binasındaki adli tabiblikte sağlık kontrolünden geçen polisler, daha sonra savcılık sorgusu için Çağlayan adliyesinin 7. katına çıkarıldı. Burada savcılar Okan Özsoy, Cumali Karakütük, Gökalp Kürkçü ve Yusuf Hakkı Doğan tarafından yaklaşık 15 saat sorgulandı. İfade işlemi tamamlanmasının ardından 4 savcı, 8 polisi serbest bırakıRken 14 kişiyi tutuklanma talebiyle yeni kurulan Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun da yaklaşık 7 saat polisleri sorguladı. Saat 11 sularında Altun'un sorgusu sona erdi. Karar arası veren Altun, 12.30 sularında kararını açıkladı.
TERÖRİSTLE MÜZAKERE, POLİSLE MÜCADELE
1 Nolu Sulh Hakimi Altun, 14 kişiden 8'inin tutuklanmasına 6 şahsın ise serbest bırakılmasına karar verdi. Haklarında tutuklama kararı çıkarılan polis amirleri Mesut Yılmaz, Mehmet Dilaver, Ramazan Olgun Altınışık, Fatih Kırçı, İsmail Torlak, Şeref Bolat, Selahattin Engin ve Ercan Palaz memur olmaları nedeniyle Paşakapısı cezaevine gönderilmesine karar verildi. Savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılan Hüseyin Nohut, "Teröristle müzakere, polisle mücadele. Yeni Türkiye'nin ileri demokrasisi bu" diyerek kendilerine yapılan haksızlığı haykırdı. Bir başka poliste "Başımızı öne eğecek bir şey yapmadık" şeklinde konuştu. Polisler adliyeden ayrılırken “Polisler hapiste hırsızlar mecliste” şeklinde bağırdı.