HSYK üyelerinin
Anayasa'yı çiğnediğini ve tarafsızlıklarını kaybettiğini belirten
Yargıtay 5. Dairesi Üyesi M.
Nihat Ömeroğlu, "
Kurulun yapısı yargıyı temsil etmekten uzaktır. Bir nevi kast sistemi olan bu yapı AB ve dünya ülkelerindeki düzenlemeler ve
Türkiye koşulları göz önüne alınarak yeniden düzenlenmelidir." dedi.
Yargıtay 5. Dairesi Üyesi Ömeroğlu, yaşanan son krizi 'HSYK'da kast
tipi yapılanma' başlıklı yazı ile
Star gazetesine değerlendirdi. İdari bir kurul olan HSYK'nın yargı
yetki ve görevi olmadığını belirten Yargıtay üyesi, aksine tutumun Anayasa'nın 138, 139, 140 ve 159. maddeleri ile 2461 sayılı kanunun 4. ve ilgili maddelerine aykırılık oluşturduğuna dikkat çekti.
Korsan kararnamenin mimarı olan Ali
Suat Ertosun'u da eleştiren Ömeroğlu, şu ifadelere yer verdi: "Ertosun'un açıklamaları yargı ve HSYK adına büyük talihsizlik olmuştur. Açıkça Anayasa ve yasalar çiğnenmiştir. Görülmekte olan
dava ve soruşturmalarla ilgili talimat ve telkinde bulunulmuştur."
Süreç içinde yaşanan ve yasalara aykırı olan işlemleri tek tek sıralayan Yargıtay Üyesi, Ertosun'a
destek için basın toplantısına katılan yargıçlara da çağrıda bulundu: "Ertosun ve ona destek verdiği şeklinde algılanan asil üyelerin bundan böyle yerlerinden almak istedikleri hâkim ve cumhuriyet savcıları ile ilgili
taslak çalışmalarına katılamaz.
Bağımsızlıklarını ve Bungalov Kriterleri'ne göre tarafsızlıklarını yitirmişlerdir. Onları ilgili hâkim ve savcıların reddetmesi sonucu değiştirmez. Bu, HSYK'nın bugünkü görünümü sonucu formaliteden ibarettir."
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili usul tartışmalarına da değinen Nihat Ömeroğlu, HSYK'nın içeriğini bilmediği için değerlendirme yapmasının doğru olmadığını vurguluyor. Ömeroğlu, yazısında, "Bazı kurul üyeleri
mağdur olduğunu iddia eden, bilinen davanın veya soruşturmaların bir kısım
sanık ve şüphelilerin müracaatına göre böyle bir sonuca varmaları, bağımsız olması gereken kurulun çoğunluk üyelerini davanın yandaşı durumuna düşürmez mi?" diye soruyor. Kurulun son kararnamede iyi bir sınav vermediğini belirten Ömeroğlu, ilgili kurum ve kuruluşların önerilerini ortaya koyup sistemin ortadan kaldırılmasını öneriyor: "Sinyalleri verildiği üzere eylül veya ekim aylarında
fırtına beklenebilir."