Savcının ifade alma işlemini adliye yerine emniyette silahların gölgesinde yapmasına tepki gösteren avukatlar, polislerden şikâyetçi olacaklarını açıkladı. Karaca’nın avukatı Fikret Duran, “Yaşananlar, soruşturmanın medyaya darbe girişimi olduğunun kanıtı” dedi.

Türkiye’nin yanı sıra bütün dünyayı ayağa kaldıran özgür basını susturma operasyonu, yaşanılan hukuk skandallarıyla tarihteki yerini aldı. Gözaltına alınan 31 kişinin ifadelerini Çağlayan Adliyesi’ndeki hukuk ortamı yerine, emniyette silahların gölgesinde almayı tercih eden savcılık, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın savunmalarını 80 saat sonra almaya başladı. Savcılık tarafından üçüncü kez uzatılan gözaltı süresi adeta zulme dönüştü. Avukatlara da ciddi zorluklar çıkarıldı. Soruşturma dosyasına ulaşmaları engellenen avukatlar, polisin psikolojik baskısına da maruz kaldı.

Gözaltı süresinin üçüncü günde müvekkili Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile görüşmek isteyen avukat Fikret Duran da, dün TEM Şube’de görevli bir polis memurunun nezaket dışı uygulamasıyla karşılaştı. Duran, gazeteci olan müvekkiline basında çıkan haberleri takip etmesi için yanında getirdiği gazeteleri daha önceki günlerde olduğu gibi nezarethaneye götürmek istedi. Ancak söz konusu polis memuru, “O gazeteleri içeri götüremezsin. O gazeteleri içeri almıyorum. Okuyacaksanız geçin baro odasında okuyun.” şeklinde sert bir üslup ile konuştu. Aynı polis, Duran’ı savcının yanına çağırırken de “Hadi toplanın, savcı bey müvekkilinizin ifadesini alacak.” diyerek nezaket dışı davranışlarına devam etti. Polisin davranışlarından rahatsız olan avukat Duran, “Benimle bu üslup ile konuşamazsınız. Biz ifadeyi bir saat sonra vereceğiz. Üç gündür bekliyoruz. Avukat arkadaşlarla saat 11’de bir araya gelmek üzere konuştuk.” dedi. Polis ise “O zaman öğleden sonraya kalır ifadeniz.” cevabını vererek kendisini savcı yerine koydu.

Tahşiye dosyası avukatlardan kaçırılıyor

El Kaide ile bağlantılı Tahşiye grubuna yönelik operasyonun dosyası da avukatlardan kaçırılıyor. Ekrem Dumanlı’nın avukatı Kadir Kökten’in Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bulunan dosyayı inceleme talebi reddedildi. Basına darbe operasyonuna gerekçe yapılan dava klasörlerinde polislerin aramalar sırasındaki kamera kayıtları da yer alıyor. Mahkemenin delil klasörlerinde polislerin arama sırasında eldivenlerinin yırtık olduğuna dair CD izleme tutanağı bulunuyor. Ancak Tahşiyecilere yönelik kumpas iddiasını temelden çökertecek bu belge Dumanlı’nın avukatlarından gizleniyor. Mahkeme başkanının, iki hafta önce İstanbul TEM’den gelen bir ekibe dosyanın tamamını verdiği iddia ediliyor.
Senaryo çürük, bu film satmaz

Medyaya darbe operasyonunda gözaltına alınan Zaman Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile birlikte 6 emniyet müdürünün ifade işlemlerine 80 saat sonra başlandı. İfadeler, İstanbul TEM Şube Müdürlüğü binasının üst katında oluşturulan sorgu odasında savcılar İrfan Fidan ve Hasan Yılmaz tarafından alındı. Dumanlı ve Karaca’nın ifade işlemi, yaklaşık 6 saat sürdü. Karaca’nın avukatı Fikret Duran, gözaltı sürecine ilişkin basın açıklaması yaptı. Medyaya yapılan sindirme operasyonunu çürük bir filmin senaryosuna benzetti ve bu filmin satmayacağını belirtti. Çürük hikâyeyle bir dizi çekilmeye çalışıldığını dile getiren Duran, “Bu diziye bir hikâye uydurulmuş ve hikâyenin içinde yer alan kişiler arasında sakat bir bağlantı kurulmaya çalışılmış. Bu bağlantılarla filmin sonunda bir sonuca, bir kişiye ulaşılmaya çalışılmış. Arkadaşlar senaryo kötü, senarist kötü, yönetmen kötü, yapımcı çok kötü. Bu filim satmaz, bu film iş yapmaz! Bu filmi çekenleri batırır.” diye konuştu.