Vatan Gazetesi 18
Nisan tarihli nüshasında, "Samanyolu TV'nin
dizi çekimi için '
Fethiye Müzesi'
kurban edildi" başlığı taşıyan bir haber yayınladı. Habere göre, çekim için güya müze müdiresi Jale Dedeoğlu'dan izin alınması gerekirken, hafta sonu sorumlu amiri Bilgin Yılmaz'dan izin alındı.Yılmaz da kimseye sormadan çekim izni verdi. Fethiye Müzesi Müdiresi Jale Dedeoğlu bu iddiayı kesin bir dille yalanlıyor…
Jale Dedeoğlu / Fethiye Müzesi Müdiresi:
"Benim haberimin olmadığı söyleniyor, görevlendirme imzalarım var,
bakanlık tahsisi var, oluru var yani her şey var.
Kocaman bir
dosya oluşturulmuş burada çalışma için. Ve bizim haberimizin olmadığı yazılı. Baştan doğru değil. Çok üzgünüm iddialar doğru değil"
Gazetenin iddiasına göre dizi çekimi müzeye büyük zarar vermişti. Ama bu iddia da tıpkı diğerleri gibi doğru değildi. Müdire hanım bu iddiayı da kaynağından yalanlıyor…
"Soru: Müzeye zarar verildiği, mozaiklerin yıpratıldığı, duvarların is kaplandığı söyleniyor, doğru mu?
Cevap:
Hayır, hayır, hayır. Böyle bir şey olsa zaten uzmanımız izin vermez ve bize hemen
rapor eder biz de gerekli önlemi alırız. Anında durdururuz, hiçbir şekilde böyle bir çalışmaya izin vermeyiz.
Yalanlanan bir diğer iddiaya göre güya yakılan mumlardan eriyen damlalar mozaikli zemine döküldü ve burada iz bıraktı. Dedeoğlu, bunu da kesin bir dille yalanlıyor.
Haberde müzenin 8 ayrı noktasına da dekor için çivi çakıldığı iddia ediliyor. Müze Müdürü bu iddianın da gerçek dışı olduğunu vurguluyor. Müzedeki bütün çekimler bir uzman gözetiminde yapılıyor. Ve çekim sonunda müze müdürlüğüne bir rapor veriliyor. Çekimler sonrası iki farklı uzmanın yani Bilgin Yılmaz ve Sefer Arapoğlu'nun imzaladığı raporda, tarihi mekanda herhangi bir problemin yaşanmadığı belirtiliyor. Müdire Dedeoğlu çekimlerin hangi şartlarda yapıldığını anlatıyor…
Jale Dedeoğlu/ Fethiye Müzesi Müdiresi:
"Yani bizim yakın takibimizde yapılan, uzman ve bekçi gözetiminde, bakanlık izniyle, protokollu, tahsisli, bir çalışmadır. Gazetede böyle bir yazının çıkması hayret vericidir. Çok üzgünüm en başta kurumum adına üzgünüm."
Asılsız habere
itiraz eden sadece yetkililer değil. Haberde görgü şahidi olarak fotoğrafı kullanılan Halil Aydın isimli vatandaş da haberde yer alan cümlelerin kendisine ait olmadığını söylüyor ve bakın habere kendisini söylemediği sözlerle koyanlara neler söylüyor
Soru: Sizin ağzınızdan söylenmediği halde, yazılan cümleler için ne diyorsunuz?
Halil Aydın: Esef ediyorum,üzülüyorum. Ben bunları konuşmadım, esef ediyorum onlara. Bu edepsizliktir, söylemediğim lafı söyledi diye yazmak edepsizliktir."
Ne yetkililer, ne de haberde görüşlerine yer verilenler gerçek dışı iddiaların arkasında. Yakın çevredeki esnaf ve çevre sakinleri de dizi çekimleri sırasında herhangi bir rahatsızlık duymadıklarını dile getiriyor ve şikayet etmek için bir nedenleri olmadığı söylüyorlar.
Gerçek dışı iddialarla dolu haberde dikkat çeken en önemli unsur haberin hiçbir yetkili ile görüşülmeden hazırlanmış olması. Yani haberin olmazsa olmaz ayaklarının oluşturulmaması. Oysa Samanyolu Haber yetkililerle görüşmek için neredeyse bir iş günü çaba sarf ediyor. Ve emeğin karşılığında gerçekler ortaya çıkıyor. Çirkin bir
iftira girişimi daha sonuçsuz kalıyor.