KCK'nın son dalgasında
avukatların gözaltına alınmasının en önemli dayanağının daha önce yakalanan
örgüt üyelerinin ifadeleri olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan 42'si avukat 46 kişi adliyeye sevk edilirken,
İstanbul Terörle Mücadele Şube ekiplerinin 1.5 yıllık takibinin ayrıntıları da ortaya çıkmaya başladı.
Dağlıca baskınına katılan
PKK'lı F. A. 19
Aralık 2010'da Emniyet'te verdiği ifadede şunları anlattı: 'Örgütte bulunduğum süre içerisinde Abdullah Öcalan'ın avukatlarla görüşme notlarını örgüt içerisindeki basın görevlileri düzenli bizlere iletiyordu. Notlar çarşambaları yapılan avukat görüşünden 3 - 4 gün sonra
Kürtçe,
Türkçe ve
Arapça olarak bizlere geliyordu. Konular PKK örgütü ve BDP için bir talimattır. Bu talimata uymak zorundadırlar' dedi.
Soruşturmanın dayanaklarından biri de S. S adlı örgüt üyesinin bundan 4 yıl önce verdiği ifade oldu. S. S. 2003 yılında yapılan 9. kongresine Avukat
İrfan Dündar'ın da katıldığını öne sürerek
'Bize Öcalan'ın selamını getirdi. Kongreden önderliğin yaşamı için savaş kararı çıkması gerektiğini söyledi' şeklinde ifade verdi.
M. G. adlı PKK'lının ise beş yıl önceki ifadesinde 'Öcalan'ın haftalık görüşme notları bize
ders olarak okutuluyordu. Avukatlar aracılığıyla gelen notlar toplanıp alandaki kuvvetlere dağıtılırdı. Mahmut ve İrfan isimli avukatlar kırsal alana gelerek süreçle ilgili kendilerine Öcalan'ın talimatlarını iletirlerdi' şeklinde konuştuğu öğrenildi.
KAMPA GELİRLERDİ
3
Kasım 2011'de ifadesi alınan M. Ö. Ş. ise 'Görüşme notları
Türkiye sınırında genellikle
telsiz üzerinden Roj telsiz kodlu Sofi Nurettin bu bilgileri okur. Herkes bu konuşmaları ses
kayıt cihazına kaydederek sonra yazılı hale getirip tartışırdı' dedi.
B. D. adlı PKK'lının ise 'İrfan Dündar örgütün
Kuzey Irak'ta bulunan kamplarına gelirdi. Toplantı yaparak Öcalan'ın talimatlarını anlattırdı' dediği öne sürüldü.
AKŞAM