Hukukçular, emre rağmen gözaltıların gerçekleşmemesinin "dünyaya geçecek bir hukuk skandalı" olduğunu belirtiyor.
Yakalama emri
Merkeze t
akıldı
Balyoz sanıkları için verilen
yakalama kararını birliklere ulaştırmayan Merkez Komutanlıklarının suç işlediği öne sürüldü. 23 Temmuz'da 77'si
muvazzaf 102 asker hakkında
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından verilen yakalama kararı, Merkez Komutanlıkları'na takıldı. Genel
kurmay Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen ve Yüksek
Askeri Şura'ya (YAŞ) kadar hiçbir muvazzaf subayın gözaltına alınmaması için yapılan planların hayata geçirildiği belirtildi.
Orgeneral İlker Başbuğ'un talimatıyla Karargah
Adli Müşaviri
Tuğgeneral Hıfzı
Çubuklu başkanlığında kuvvet komutanlıkları ve
Jandarma Genel Komutanlığı adli müşavirlerinin katıldığı ve
Ankara Barosu başkan adaylarından Metin Feyzioğlu'nun
destek verdiği öne sürülen planın adım adım uygulandığı belirlendi. Hukuk çevreleri
mahkemenin verdiği "yakalama emri"nin tebliğ edilemeyeceğini vurgulayarak, "Yakalama kararı demek, o kişinin derdest edilip tabir-i caizse eline
kelepçe vurulması demek" dedi.
BU DAVET Mİ Kİ TEBLİĞ OLSUN
Emekli
Cumhuriyet Başsavcısı
Reşat Petek, özellikle yakalama emriyle ilgili kararın manipüle edilerek kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Petek, yakalama emrinin "tebliğ" edilmesi diye bir durumun söz konusu olamayacağını dile getirdi. Petek şu bilgiyi verdi: "Yakalama kararı tebliğ edilmez, sadece yakalanan kişiye gerekçe ve hukuki durum anlatılır. Tebligat müvekkillerine ulaşıncaya kadar mahkemeye gelmeyecekler diye bir şey olamaz.
Çetin Doğan hakkındaki emirde olduğu gibi polis, Doğan hakkındaki yakalama emrini bildiği için gördüğü yerde gözetim altına almıştır." Yakalamaya yapılan itirazlar ve kararı veren mahkemeye yönelik redd-i hakim taleplerinin emri durdurmayacağını dile getiren Petek, "Müracaat hukuki bir sonuç doğurmaz. Müracaatların hukuki bir bağlayıcılığı vardır" şeklinde konuştu. Mahkeme kararının ilgili birimlere ulaşmasının ardından yakalamanın gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade eden Petek, "Emir yerine getirilmiyorsa, görevi
ihmal suçlamasıyla
dava açılmalıdır. Bu ihmal aynı zamanda da bir
disiplin suçudur" dedi.
Polisin
emekli subayların yerlerini tespit ederek mahkeme kararını uygulaması gerektiğini belirten Petek "102 sanık hala neden yakalanamamıştır, sorusunun cevabı kesinlikle hukuki değildir. Hukuk devletinin gereği hiç olmazsa polis, emekli subayları yakalamalıydı. Bu hukuk skandalı olarak tarihe geçecektir" dedi
YAŞ'TA GÜNDEME BİLE GELEMEZ
Haklarında yakalama emri bulunan muvazzaf subayların
terfi listesinde bulunanların YAŞ'a kadar yakalanmalarının engellendiği yorumunun güçlendiğini söyleyen Reşat Petek, "Askeri Personel Kanunu'nun 65. maddesi 'tutuklananlar' cümlesi vardır. Yani mahkemenin
tutuklama kararı verdiği ve öyle veya böyle bir şekilde teslim olmayan, edilmeyen subayların YAŞ'ta gündeme gelmesi hukuken ve kanunen mümkün değildir" diye konuştu.
ŞAHİN: AÇIKÇA ŞUÇ İŞLENİYOR
Emekli
Binbaşı Kemal
Şahin, mahkeme kararını ilgililere tebliğ etmeyenlerin yukarıdan aşağıya doğru hiyerarşik bir silsilede suç işlediğini söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan Garnizon Komutanlıklarına gönderilmesi ve oradan da ilgililere tebliğ edilmesi gereken mahkeme kararlarıyla ilgili işlemleri yapmayanlar hakkında, savcıların ve mahkemelerin harekete geçmesi gerektiğini dile getiren Şahin şunları söyledi: "Ne demek tebliğ etmemek. Bu bir suçtur. En basitinden görevi ihmal suçudur. Bu suçun halkaları da Genelkurmay Başkanından başlayarak tebligatı yapmayan alt hiyerarşiye kadar giden bir zinciri oluşturmaktadır."
Babası
darbecilerin akıl hocasıydı
Karargahta hazırlandığı belirtilen Balyoz sanıklarını
kurtarma planına,
avukat Metin Feyzioğlu'nun da destek verdiği öne sürüldü.
Ankara Üniversitesi Eski Dekanı ve
Ankara Barosu'ndaki Demokrat Sol Avukatlar Grubu'nun
Baro Başkanı Adayı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun babası Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu, 27
Mayıs darbecilerin fikir babası olarak biliniyor.
Listede kimler var?
İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
Balyoz Darbe Planı soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan 26 muvazzaf
generaller şöyle: Korgeneral
Nejat Bek, Korgeneral Mustafa Korkut Özaslan, Korgeneral Ayhan Taş, Tümamiral
Ramazan Cem Gür
deniz,
Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Nurettin
Işık, Tuğgeneral Hasan Fehmi Canan, Tuğgeneral Salim Erkal
Bektaş, Tümgeneral Ahmet
Yavuz, Tümgeneral Bekir Memiş, Korgeneral
Yurdaer Olcan, Tümgeneral
İhsan Balabanlı, Tuğgeneral Hakan Akkoç, Tuğgeneral Gökhan Gökay,
Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Koramiral
Kadir Sağdıç, Tuğamiral Turgay Erdağ, Tuğamiral Ahmet
Türkmen, Tuğamiral Mehmet
Fatih Ilgar, Tuğamiral
Cem Aziz Çakmak, Tümgeneral Abdullah Dalay, Tuğamiral Levent Görgeç, Tuğamiral
Abdullah Gavremoğlu, Tuğgeneral Bulut Ömer Mirmiroğlu, Tümgeneral
Halil Helvacıoğlu, Tuğgeneral
Ali Aydın.
ALBAY DURSUN ÇİÇEK, İSTANBUL'DA
Deniz Kurmay
Albay Dursun Çiçek İstanbul'a nakledildi. Dursun Çiçek'in kızı avukat
İrem Çiçek, '
İrtica ile Mücadele
Eylem Planı' başlıklı yazıyla ilgili hakkında açılan dava için Ankara'ya getirilen ve bir süredir Mamak Askeri Cezaevinde bulunan babasının dün tekrar İstanbul'a götürüldüğünü açıkladı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi '
İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı yazıyla ilgili olarak Çiçek hakkında açılan davayı, aynı suçtan İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesinde daha önce açılmış bir dava olduğu gerekçesiyle reddetmişti.