Oysa orada suç olup olmadığına
aramayı yapan hakim karar verebilir.
Genelkurmay'ın taraf olduğu bu soruşturmada 'suç unsuru yok' demesi anlaşılır değil. Ayrıca
belgelerin
imha edilecek olması kamuoyunda yeni soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu...
Haftalık basın bilgilendirme toplantısını rutin olmaktan çıkarıp gerek görüldüğünde
düzenleme kararı alan Genelkurmay dün gazetecilere açıklama yaptı.
Balyoz iddialarından
Anayasa Mahkemesi'nin aldığı tartışmalı karara kadar bir çok konuda açıklama yapan
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri
Tuğgeneral Hıfzı
Çubuklu, "
Kozmik oda" aramasına da değindi. Yaklaşık 26 gün boyunca
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda arama yapan
Hakim Kadir Kayan incelediği belgelerle ilgili hiçbir açıklama yapmadan
Hıfzı Çubuklu onun adına açıklama yaptı. Askeri savcı ya da hakim olmayan Kayan'ın "kozmik oda"da yaptığı incelemelerde suç unsuruna rastlanıp rastlanılmadığıyla ilgili
mahkemeye intikal eden herhangi bir bilgi olmamasına rağmen, Genelkurmay "Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının görev ve
yetki alanı dışında bir faaliyetinin tespit edilemediğini ifade etmemiz mümkündür'' dedi.
Çubuklu'nun açıklamalarıyla oluşan soru işaretlerinden biri de arama yapılan odadaki bilgi ve belgelerin genelkurmay tarafından imha edilecek olmasıydı. Gerekçe ise " "Devlet sırrı niteliğinde olan bazı planlarla ilgili olarak güvenlik prensibi ihlali olmasıydı"
Yargı mensubu bir hakimin gördüğü belgeler güvenlik ihlali kabul ediliyor ve "Mevcut usuller gereği uzun yıllar büyük
emek verilerek hazırlanan ve geliştirilen söz konusu planlar geçerliliğini kaybetmiştir. Bu nedenle bu planlar iptal edilecektir'' deniliyor. Genelkurmay'ın belgeleri hemen imha edecek olması dikkat
çekici. Çünkü Hakim
Kadir Kayan hala bir açıklama yapmış değil. Bir suç unsuruna rastlayıp rastlamadığıyla ilgili olarak ne kamuoyuna yansıyan bir sözü oldu ne de adli mercilere ulaşan "
takipsizlik", "
görevsizlik" yada "
dava açılmasına gerek yoktur" talebi veya görüşü oldu. Eğer böyle bir olay gerçekleşirse belgelerin imha edilmesi anlaşılabilir. Sadece Genelkurmay'ın yüksek bir yargı hakimine güvenmediği izlenimi ortaya çıkar.
Ama ya Hakim Kadir Kayan suç unsuru olduğuna kanaat getirirse. O zaman ne olacak? Gördüğü ve incelediği belgeler imha edilirse Kayan iddiasını nasıl ispatlayacak? Yoksa amaç hakimin not aldığı suç belgesi Genelkurmay'a sorulduğunda '
Hayır bizde öyle bir belge yok' demek mi? Peki o zaman zor durumda kalacak olan Hakim Kayan olmayacak mı?
Ve hukuki durum. Belgelerin mahkeme aşaması bitene kadar imha edilip edilmeyeceğine genelkurmay tek başına karar verebilir mi? Şu anda olayın tarafı olan Yargı'nın düşüncesi önemli değil mi?
DELİL YOK ETMEYLE İLGİLİ SES KAYDI ORTAYA ÇIKMIŞTI
Daha önce de internete düşen ses kaydında Tuğ. Hıfzı Çubuklu ve ekibinin nasıl
delil yok ettikleri ortaya çıkmıştı.
İnternete düşen ses kaydında Genelkurmay'ın beyni olarak tanınan Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ve ekibi, "Bamya" kod adlı
Hava Kuvvetleri Komutanı Adli Müşavirliği savcısı
Albay Zeki
Üçok'un
sivil savcı tarafından istenen bilgisayar kayıtlarını ve belgelerini ayıkladıklarına dair konuşmalar yer alıyor. Bilindiği gibi Albay
Zeki Üçok,
çürük raporu vermek, yolsuzluk ve çete kurmaktan dolayı cezaevine gönderilmişti.
Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ve Albay Neşet ile Olcay ismindeki şahıs ile Adli Müşavirlik'te görevli bir kadının bilgileri nasıl gizleyeceklerine dair tartışması sırasında Olcay isimli şahsın, "Kritik bir şey kaçarsa eğer yapılan soruşturmalarla ilgili ve onlar bunu satır satır okuyacak o polisler bunları. Terörle mücadele şubeye gidecek bu belgelerin hepsi. Aradan bir şey kaçırırsak ciddi sıkıntı olur" ifadeleri dikkat çekiyor.
ZAMAN