Geçtiğimiz aylar içinde bir helikopter
kazası sonucu hayatını kaybeden
Muhsin Yazıcıoğlu'nun da çantasının kayıp olduğu ortaya çıktı.
1996 yılında
Susurluk'ta meydana gelen
trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Abdullah Çatlı'nın kaybolan çantası en çok merak edilen konulardan biriydi.
1996'daki kazanın ardından gündeme gelen Çatlı'nın çantasının varlığı uzun süre inkar edildi. Kaza sonrası araçtan çıkanların yazıldığı resmî tutanağa da çanta ile ilgili bilgi notu düşülmedi. 1999'da Çatlı'nın yakın arkadaşı
Haluk Kırcı, Emniyet
Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunda Abdullah Çatlı'nın çantası ve ajandasının kayıp olduğunu
itiraf etti. Kırcı "Bu çanta, Abdullah Çatlı'nın sürekli yanında taşıdığı, yanından hiç ayırmadığı bir çantaydı. İçinde Mikro Uzi
marka bir
silah,
telefon fihristi, şahsi
belgeleri ve günlük benzeri bir
defteri vardı. Eğer çanta bulunursa Susurluk çözülür. Çatlı bütün ilişkilerini o defterine yazıyordu" demişti. Aynı kazadan sağ kurtulan Sedat SBucak yargılandığı mahkemede içinde Çatlı'ya ait çantadaki bazı belge ve fotoğrafların bulunduğunu öne sürdüğü zarfı mahkemeye sunmuştu.
Çanta 13 yıl sonra ortaya çıkmıştı ancak içi boş olduğu için sırlar ortaya çıkmamıştı.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazayla ilgili geride bir çok soru işareti kalmıştı. Bunlardan birini de eşi
Gülefer Yazıcıoğlu dile getirdi. Yazıcıoğlu kazasını araştırmak için kurulan
TBMM Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Gülefer Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu'un iki cep telefonundan birinin kayıp, diğerinin ise hafızasının silinmiş olduğunu söyledi. Ayrıca yanında taşıdığı çantanın da hala kayıp olduğunu belirtti.
Zaman
Online