Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulaması süren
avukat Alparslan Arslan'la yakın irtibatı olduğu bildirilen bir kişinin kimliğinin belirlendiği ve her yerde aramasının
sürdüğü kaydedildi. Söz konusu kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 12
Eylül 1980'den sonra
ihraç edildiği bildirildi. Avukat Arslan'ın, saldırıdan önce Ankara Barosu'ndan bir avukat arkadaşıyla görüştüğü de ortaya çıktı. Söz konusu avukatın iki yıl önce Keçiören'de bir kişinin vurulması olayıyla ilgili gözaltına
alındığı, bu olaydan
beraat ettiği, ancak bürosunda ruhsatsız
silah bulundurmaktan ceza aldığı kaydedildi. Öte yandan Arslan'ın
İstanbul'da bağlantısı olduğu bir başka
kişinin daha istihbarat birimleri tarafından takip edildiği kaydedildi.
Organize suç gruplarıyla ilişkisi olduğu polis tarafından
bilinen bu kişinin, Arslan'la ne tür bir ilişkiye girdiği araştırılıyor. Avukat Alparslan Arslan'ın, sorgulamasında bu kişileri tanıdığını
söylediği, ancak
Danıştay'a yönelik saldırıyla bu kişilerin ilişkisinin olmadığını iddia ettiği ifade edildi.
YÖK KONUSU
Bazı internet sitelerinde, ''Avukat yakalanmasaydı YÖK'e de
baskın düzenleyecekti'' şeklindeki iddialarla ilgili üst düzey bir
emniyet yetkilisi, ''Elimizde böyle bir bilgi, bulgu ve ifade yok'' dedi. Aynı yetkili, ''Arslan'ın baskından kurtulması durumunda elindeki kirli silahı ortadan kaldırıp arabasında ele geçen diğer iki silahla
başka kişilere yönelik saldırı yapma olasılığını da gözardı etmiyoruz'' diye konuştu.
Bazı emniyet yetkilileri de iddia ile ilgili YÖK yetkililerinden kendilerine böyle bir bilgi gelmediğini, ancak, yaklaşık iki ay önce
aldıkları tehditler yüzünden YÖK binası çevresinde önlemlerin artırıldığını kaydettiler.
Bu arada, avukat Alparslan Arslan'ı saldırıdan sonra yakalayan
Ankara Emniyet Müdürlüğü Hassas Bölgeler Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurunun ödüllendirileceği bildirildi. Bu arada Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerine
yönelik silahlı saldırı olayıyla ilgili gözaltında tutulanlardan 3'ü sağlık kontrolünden geçirildi. Şüpheliler,
akşam saatlerinde İstanbul plakalı bir
minibüs ve otomobille Keçiören'deki
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, daha sonra
emniyet görevlilerince Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü'ne görüldü.