Ergenekon ve
Poyrazköy'den sonra Amirallere
Suikast İddianamesi'nden de Hizb-ut
Tahrir çıktı.
AMAÇ DARBE, YÖNTEM İRTİCA ÜRETMEK
Şanlı ordumuzu milletine karşı kullanmaya çalışan cuntacıların en önemli gerekçesi "irtica paranoyası"ydı. Türkiye'de "
İrtica tehdidi olduğunu kabul ettirebilmek için de
taşeron örgütler kullanıyorlardı.
2005'DE ORTAYA ÇIKTILAR
İstanbul Fatih Cami'nde açıktan "hilafet çağrısı" yapılıyor. Kendilerine Hibz-ut Tahrir diyorlar. O tarihe kadar ortalıklarda görünmeyen bu şahıslar o günlerde sokaklara çıkıp, tam da cuntacıların istediği gibi bir
manzara gösteriyorlar.
HİZB-UT TAHRİRCİLERİN TELEFONLARI ERGENEKON SANIĞINDA
Ergenekon sanıkları ile irtibatlı oldukları iddia edilen kişiler, tek tek fotoğraflarıyla gösteriliyor.
İddialara göre 2005 yılındaki "hilafet eylemi"ne, Hizb-üt Tahrir üyesi olarak katılan bu altı kişinin telefonları, Ergenekon sanığı
İsmail Yıldız'dan çıktı.
POYRAZKÖY İDDİANAMESİ'NDE DE HİB-UT TAHRİR
Poyrazköy İddianamesi'nde de "Tarikatlar" başlığı altında hizb-ut tahrir yazıyordu. İddiaya göre Poyrazköy cuntası da
Hizb-ut Tahrir'i kullanıyordu ve örgütle bağlantıyı
astsubay Y.Ç. sağlıyordu.
ERGENEKON SANIĞI REFERANS GÖSTERİLİYOR
Hizb-ut Tahrir'in cunta bağlantılı bir örgüt olduğunu gösteren son
belge ise
Amirallere Suikast iddianamesinden çıktı. Tutuklu teğmenlerden ele geçtiği ileri sürülen bir listede 61 subayın isimleri var. Ad soyad ve referansların yazıldığı listede, "Hizbul Tahrir İsmail Yıldız referansı" yazıyor.
Hücre evlerine alınacaklarla ilgili fişlemeler olduğu anlaşılan listede, hizb-ut tahrir ve İsmail Yıldız adı referans olarak görünüyor.