YAŞ öncesi zaman kazanma taktiği olarak görülen tavır için hukukçulardan uyarı geldi. Muvazzafların
mahkeme kararını çiğneyerek suç işlediğini belirten hukukçular,
emekli askerlerin de görüldüğü yerde tutuklanması gerektiğini vurguluyor: "Kolluk kuvvetlerinin teslim almadığı her
sanık kaçaktır."
Balyoz Darbe Planı İddianamesi'ni kabul eden
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi, eldeki deliller ve kuvvetli suç şüphesi sebebiyle sanıkların en kısa zamanda yakalanmasını istedi. Ancak 25
muvazzaf generalin de aralarında bulunduğu 102 sanık, iki gündür adliyeye gelmiyor. Emekli
Org. İbrahim Fırtına'nın avukatının, "Müvekkilimin yerini söyleyemem. İtiraz süresince teslim olmayacağız." açıklaması, yaşananları özetliyor. Hiçbir sanığın karara uymaması, kendi aralarında örgütlü ve organize hareket ettikleri yorumlarına yol açarken, bu durum Yüksek
Askerî Şurâ öncesi zaman kazanma taktiği olarak görülüyor. Emeklilerin firari durumuna düştüğünü belirten hukukçular, muvazzafların ve sanıkları teslim etmeyen
yetkili mercilerin de suç işlediğini vurguluyor.
Doğuş Üniversitesi
Hukuk Fakültesi'nden
Ömer Özkan, "Yakalanması istenenler kamu görevlisi ise hem görevi
ihmal hem de bu suçtan dolayı işlem yapılmalı." diyor. Eski
Yargıtay Savcısı
Ahmet Gündel, "Teslim etmiyorum, ortamı göreyim, diye bir şey olamaz." uyarısında bulunuyor.
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof.
Cumhur Güven ise kolluk kuvvetlerine
çağrı yapıyor: "Görevliler, gidip kaçıyorsa arayacak, saklanıyorsa bulup çıkaracak."
İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin Balyoz
darbe planı davası sanıkları hakkında verdiği tutuklama için
yakalama kararının
infaz edilmesi günlerdir bekleniyor. Ancak şu ana kadar Balyoz'un 1 numarası olan emekli
Orgeneral Çetin Doğan dışında yakalama gerçekleşmedi. Sanıkların bir kısmı avukatları aracılığıyla reddihâkim talebinde bulunurken, diğerleri de tebligat gelmediği bahanesiyle adliyeye gelmeyi reddediyor.
Hukuktan kaçılmaz, görev
Genelkurmay Başkanı'na düşüyor
Ahmet Gündel (Eski Yargıtay
Cumhuriyet Savcısı): Emekli
generaller ve emekli askerler muhtemelen silahlı kuvvetlerin bünyesinde bulunan bir yerlerdedir. Muvazzafların evlerinde olabilirler. Görev, Genelkurmay Başkanı'na düşüyor. Onların da sorumluluğu var. Yani Genelkurmay'ın, hakkında tutuklama emri olan kişileri saklamak suçundan dolayı sorumluluğu olabilir. Hiç kimse kanundan kaçamaz. 'Ben teslim etmiyorum, ortamı göreyim' diye bir şey söz konusu olamaz. Gecikme meydana geliyorsa hükümetin devreye girmesi ve Genelkurmay'ı muhatap alması lazımdır. TC hükümeti bunun hesabını sormalı.
Muvazzaf generaller, sulh mahkemesine çıkarılıp tutuklanır
Reşat Petek (Eski
Cumhuriyet Başsavcısı): Mahkemelerin verdiği tutuklama için yakalama kararını adlî kolluk kuvvetleri infaz eder. Sivil sanıklar için bu birim
emniyet güçleridir. Tebligat gelmedi demek doğru değil. Şu anda
muvazzaf askerler için üst komutanlıklar görevlendirilmiş olmalı. Makul sürede bu tutuklama işlemi tamamlanmak durumunda. Mesela Elazığ'da muvazzaf olan bir asker, general de olsa, en yakın sulh ceza mahkemesine götürülerek infaz kararı yüzüne okunur ve yol tutuklaması yapılabilir. Şu anda sanıklar hakkında karar çıkarıldığı için, mahkemeye gelmedikleri her an kaçak durumunda oluyor.
Kolluk yakalama emrini uygular, kaçanı arar, saklananı bulur
Prof. Dr. Cumhur Güven (
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi): Yakalama emrinde sanığa bir görev düşmez. Kolluğa kişi özgürlüğünü kısıtlamak için yetki veren bir işlem. Vatandaşın muhatap olduğu bir karar değil. Kolluğun işlem yapmasına izin veren bir karar. Kişilerin öyle bir yükümlülüğü ve buna uyma gibi bir sorumlulukları yok. Sanık kaçıyorsa görevliler gidip arayacak, saklanıyorsa bulup çıkaracak.
Suçluları teslim etmeyen yetkili merciler suç işliyor
Ömer Özkan (
Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi): Hakkında yakalama kararı, tutuklama emri veya mahkumiyet kararı verilmiş kişileri gördüğü halde bunları ilgili makamlara teslim etmeyen, bildirmeyen veya saklayan kişiler suç işlemiş olurlar.
Türk Ceza Kanunu 283. maddesi birinci bendine göre, "Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkân sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır." deniyor. İkinci bendine göre ise "Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır." deniliyor.