Genelkurmay eski Başkanı Emekli
Orgeneral Işık Koşaner'e ait olduğu öne sürülen internetteki ses kaydında '
terörist diye masum erimizi kendimiz alnından vurduk' diye anlattığı askerin
Adana Kozan nüfusuna kayıtlı Jandarma Komando Er
Cüneyt Kızılarslan olduğu açıklandı. Kızılarslan'ın Kozan'ın Güneri Köyü'nde yaşayan annesi Kadem Kızılarslan, "Ben oğlumu tabutla geri dönsün diye askere göndermedim" şeklinde tepkisini dile getirdi.
Ramazan Bayramı'nın ilk gününde evlat acısını derinden hisseden 57 yaşındaki anne Kadem Kızılarslan, resmi açıklamayla yeniden yıkıldıklarını söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı,
Taraf Gazetesi'nin 25
Ağustos tarihli sayısında 'O
Asker Benim Oğlum' başlıklı haber üzerine yaptığı açıklamada söz konusu erin Murat
Oktay Can olduğu yönündeki haberlerin yanlış olduğunu, bu askerin 5
Ekim 2009'da
nöbet tutarken
intihar ettiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı, resmi internet sitesinde Türk Silahlı Kuvvetler'den Haberler bölümünde Işık Koşaner'in "eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz alnından vurduk" şeklinde sözü edilen askerin
Adıyaman'da vatani görevini yaparken nöbet sırasında başından vurulan ve şehit töreniyle Adana'nın Kozan ilçesi Yüksekören Köyü'nde toprağa verilen 20 yaşındaki Jandarma Er Cüneyt Kızılarslan olduğunu duyurdu.
HAKLARINDA DAVA AÇILDI
Açıklamada Koşaner'in ses kaydında konu edilen askerin Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı
Atatürk Barajı Koruma Bölüğü'nde görevli Jandarma Komando Er Cüneyt Kızılarslan olduğu ve bu askerin 27
Aralık 2010'da nöbet sırasında başından vurulduğu belirtildi. Saat 21.30 sıralarında yaşanan olayda mevzide gözetleme yapılırken görüntü alındığı ve
nöbetçi uzman çavuşun anılan istikamete doğru iki el ateş ettiği, bu ateş üzerine diğer mevzilerde bulunan nöbetçilerin de 'saldırı var' düşüncesiyle görüntü alınan bölgeye ateş açtığı, ateşin kesilmesinin ardından yapılan kontrolde Jandarma Komando Er Cüneyt Kızılarslan başından vurulmuş halde bulunduğu anlatıldı.
Aynı açıklamada 2'nci
Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın olayı soruşturduğu ve bir er hakkında 'silahı cephanesi hakkında dikkatsizlik ve nizamlara, emirlere, talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının ölmesine sebep olma' suçundan
dava açıldığı, aynı davada nöbetçi uzman çavuşunda '
ihmal suretiyle görevini kötüye kullanmak' suçundan yargılanacağı, davanın 4 Ekim 2011'da görülmesine başlanacağı öğrenildi.
ACILARI TAZELENDİ
29 Aralık 2010'da Adana'nın
Sabancı Merkez Camii'nde düzenlenen şehit töreninin ardından Kozan İlçesi Güneri Köyü Baba ocağına getirilmesi sonrasında Kozan'a bağlı Yüksekören Köyü'nde toprağa verilen Cüneyt Kızılarslan'ın Güneri Köyü'nde yaşayan ailesinin acısı Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasıyla tazelendi.
Ramazan Bayramı'nın ilk gününde evlat acısını derinden hisseden 57 yaşındaki anne Kadem Kızılarslan, cenaze töreni sırasında komutanlarla yaptıkları görüşmelerde oğlunun nasıl öldüğünü hissettiğini, resmi açıklamayla yeniden yıkıldıklarını söyledi.
"YÜREĞİMİZ YANIYOR, CİĞERİMİZ PARÇALANIYOR"
4 çocuk annesi Kadem Kızılarslan, "Ben oğlumu tabutla geri dönsün diye askere göndermedim. Bunu yapanlar cezasını çeksinler. 8 ay oldu, yüreğimiz yanıyor, ciğerimiz parçalanıyor. 8 aydır yasımız bitmedi, oğlumu toprağa verdiğimiz günden beri televizyonu bile açmadık" dedi.
"DEVLETİMİZ GEREKEN TAKİBİ YAPIYOR"
Olayın nasıl olduğunu herkes biliyor diyen 50 yaşındaki Baba Halil Kızılarslan ise "Ne olduğu ortada. Ne söylesek boş. Kader. Devletimiz gereken takibi yapıyor." diye konuştu.
Er Cüneyt Kızlarslan'ın ağabeyi Mehmet Akif Kızılarslan da "Bunu yapanlar cezasını bulsun. Kimsenin evladı askerde
kaza sonucu ölmesin. Başka ocaklara ateş düşmesin. Önlem alınsın. Kardeşimi vuran kişinin yargılaması bitsin. Gereken cezayı almazsa, davayı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de taşırız" dedi.
(CİHAN)